İYİ Parti Niğde İl Başkanlığı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde "Kadına Şiddet ve İstanbul Sözleşmesi İptali" Konulu basın açıklaması düzenledi.

Düzenlenen basın açıklamasına  Genel Merkez temsilcileri ve bir çok ilden katılım sağlandı.

Hastane önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Kadın Politikaları Toplumsal Şiddetle Mücadeleden Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Kadriye Ünlüer, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: ‘Türkiye’nin en büyük kanayan yarası olan kadın cinayetleri konusunda partimiz adına Türkiye genelinde kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti takip ediyoruz. Kadın Politikaları başkanlığı olarak hangi ilde, hangi ilçede kadın cinayeti yada bir kadın şiddeti varsa bizler oradayız .İYİ Partini kadınları olarak bizler Şunu söylemek istiyoruz. Biz artık yaşamak istiyoruz. Bizler Türk toplumunun geleceğiyiz.  Toplumun yarısını oluşturan kadınların yok sayıldığı, öldürüldüğü, şiddete maruz kaldığı bir toplum asla ilerleyemez. Biz bu yolu erkek siyasi arkadaşlarımızla beraber yürümek üzere çıktık bu yola. Günde neredeyse 2 yada 3 kadın erkek terörüne kurban gidiyor. Bu kanayan yarayı sona erdirmediğimiz sürece maalesef bu böyle devam edecek. Bir hukukçu olarak İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayanan ve dayanak olarak çıkarılan 6284 sayılı yasanın kadınların anahtar sözleşmesi olduğunu belirtmek isterim. 3 yıldır verdiğimiz mücadelede İstanbul sözleşmesinin bırakın kaldırılmasını, imza altına alınan meclisten usulüne uygun olarak çıkartılan bu uluslararası sözleşmenin uygulanması yönünde her türlü mücadeleyi verdi.’’ Dedi.

Programda bir açıklamada İYİ  Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve GİK üyesi Mümin İnan yaptı. Mümin İnan yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘‘Türkiye Cumhuriyeti’nin idaresini bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gerçek yüzü, dün gece keyfiyetle alınan kararlarla bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. TBMM tarafından kabul edilen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi’nin fesih şekli Türk demokrasisi açısından utanç verici bir adımdır. Anayasa’yı, kanunları, millet iradesini yok sayıp bir kişinin tek başına aldığı bir kararı ülkemize ve özellikle de kadınlarımıza dayatması 150 yıllık demokrasi tarihimizin silinmeyecek ayıbı oldu. Adını İstanbul’dan alan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi, bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa sözleşmesi Türk kadını için hayati bir kazanımdı. Her fırsatta kadın ve kadına yönelik şiddetle ilgili nutuk atan ancak adım atmayan o iktidar ve iktidarın başı, kadına şiddetin tırmandığı, kadın cinayetlerinin arttığı, kutsalımız olan ailenin temelinin sarsıldığı bu günlerde attığı bu devlet ciddiyetinden uzak adımla gerçek yüzünü ve niyetini bir kez daha gözler önüne serdi. İYİ Parti olarak TBMM tarafından kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nin tek bir kişinin keyfi kararıyla feshedilmesinin bir yetki, hukuk ve insan hakları gaspı olduğuna inanıyoruz. İktidarı, sokakta güven içinde yürüyemeyen, şiddete, tacize, saldırıya maruz kalan kadınlarımıza şikayet ediyoruz.’’ dedi.

Kadın haklarının, kadınlarımızı güvence altına almayı hedefleyen bir anlaşmanın, döner sermaye tahsisiyle birlikte anılması ve konu olması, meseleye bakıştaki basitliğin de bir göstergesidir diyen İnan, ‘‘ İYİ Parti olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi garabatenin keyfi uygulama ve kararlarıyla artık demokratik hukuk devleti gerçeğimizi de ihlal ettiğine inanıyoruz. Bu sistem, acele kamulaştırma kararının da, sit alanı ilan edilmesi kararının da, tescil kararının da, uluslararası sözleşmeden çıkma kararının da sadece Cumhurbaşkanı kararıyla alındığı bir tek adam sistemidir. Bu ucube işleyişi ve onun sistemini de bir kez daha kamuoyunun dikkat ve ferasetine sunuyoruz. İYİ Parti olarak milletimize ve kadınlara sözümüzdür. İyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemde kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin, tacizlerin önlenmesi için güçlü bir mücadele verilecektir. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde kadın ve erkek arasındaki toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve korumak için her türlü kanuni ve idari düzenlemeler yapılacak, idari tedbirler uygulanacaktır. Bu sistemde Türkiye Cumhuriyeti’nin imzalayarak taahhüdünü verdiği İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı ailenin korumasına ilişkin kanununun hükümleri eksiksiz uygulanacaktır.  Millet iradesini hiçe sayan, tek kişinin keyfiyle alınan, yasama yetkisinin de açıkça ihlali olan bu kararın derhal geri çekilmesini talep ediyor, kadınlarımızın güvenliği için bu konunun takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.’’ Diye konuştu.

Kaynak; nigdemedya.net 

Editör: TE Bilişim