BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, yıllardır üniversitelerde başörtüsünün önünde hiçbir hukuki engel olmadığını zikredip durduğunu hatırlatarak, bu noktaya yıllar sonra gelen siyasilere “Neden bu milleti preslediniz?” diye sordu


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Biz çözeriz” diye başlattığı, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın da açıklamalarıyla alevlendirdiği başörtüsü meselesi, siyasi parti liderleriyle kurmaylarının öncelikle gündeme taşıdıkları konu olarak öne çıkmaya devam ediyor. Son günlerde yasağın yasalarda yer almadığı, meselenin yönetmeliklerle çözülebileceği konuşulmaya başlandı. Bu fikri ileri sürenler arasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da bulunuyor. Oysa Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu görüşü yıllardır seslendiriyor.

Neden bu milleti sıktınız?
BTP Lideri’nin konuk olarak katıldığı Adana’da düzenlenen ve bazı TV kanallarından da canlı yayınlanan Ekoanaliz programında konu başlıklarından biri de “Türkiye’de yıllardır üniversitelerde uygulanan başörtüsü meselesi”ydi. Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: “Şimdi de kanuna gerek yok, diyorlar. Madem yoktu neden bu milleti sıktınız, preslediniz? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Madem sonuç böyleydi, niçin bunu yaptınız? Kısaca samimi değiller. Kim ne derse desin. Başörtüsünün önünde hiçbir hukuki engel yoktur. Ama kalkıp da bu işi istismar meselesi yapanların ve bundan siyasi rant elde etmek isteyenlerin arkasına vatandaşlarımız takılmasın!”
İstismar edilip durdu
Peki başörtüsü meselesi neden bugüne kadar halledilmedi? Prof. Dr. Baş, istismar olayına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Bu iş tamamen istismar edildiği ve istismara da konu olduğu için başörtüsü meselesini halletmek istemediler.”
Gül’ün tarihi yazısı!
AKP iktidarının başörtüsü konusunda samimi olmadığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, dikkat çekici bir yazı okudu. Dönemin AKP’li Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, başörtüsü taktığı için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden uzaklaştrılan Leyla Şahin’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtığı davaya ilişkin sözkonusu mahkemeye gönderdiği savunmada şunlar yazıyordu:

Türban üniversitelerdeki laik eğitimle çelişmekte ve bağdaşmamaktadır... Türkiye Cumhuriyeti Anayasası din istismarını yasaklamaktadır. Üniversitelerde türban takma olayı gericiliği de teşvik etmektedir. Türban, çağdaşlaşma yolunda bir geri adımdır. Amaç modernleşme ve çağdaş görüntüyü korumaktır. Siyasal simge haline getirilen başörtüsü özgürlük sorunu değil politikacılar tarafından şeriat amaçlı kullanılmış bir olgudur.”
 
Editör: TE Bilişim