Milliyetçi Hareket Partisi Niğde İl Başkanı Hikmet Bekil partisinin Türban konusundaki tavır ve düşüncelerini bir basın açıklaması ile anlattı.
 
Bekil açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
 
Ülke gündeminin kasıtlı olarak değiştirildiği, gerçek gündemin milletimizin gözünden kaçırıldığı, en önemlisi beka sorunun yaşandığı gerçeğinin gizlenmeye çalışıldığı bu günlerde ne yazık ki yine çirkin ve eski bir oyun sahneye yeniden koyulmuştur. Bu oyunun adı ne acıdır ki “TÜRBAN” olmuştur. Türbanlı kızlarımızın okuma hakları ellerinden alınıyor diyerek bugün feryad eden zihniyete sormadan edemiyoruz:
·         Sekiz yıla yakın bir süredir iktidarda olan kim?
·         Yaklaşık sekiz yıldır aklınız neredeydi? Elinizden tutan mı vardı?
·         Bugün bu meseleyi tekrar gündeme getirmenizdeki amaç milletin dini duygularını sömürmekten başka ne anlama gelmektedir?
 
Oysa açıkça bilinmesinde fayda vardır ki:
 
·         2008 yılında MHP ile AKP’nin bu konudaki ortak girişimleri, bu süreçte yaşanan gelişmeler ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı kamuoyumuzca bilinmektedir.
·         28 Ocak 2008 tarihinde MHP ile AKP arasında varılan mutabakat iki unsurdan oluşmaktaydı. Anayasa’nın 10 ve 42. maddeleri ile Yüksek Öğretim Kanununun Ek 17. maddesinin değiştirilmesi konusunda iki parti arasında yazılı anlaşmaya varılmış ve bu mutabakat imza altına alınmıştır.Bu mutabakatın Anayasa değişikliklerine ilişkin bölümü 9 Şubat 2008 tarihinde gerçekleştirilmiş, ancak AKP ikinci bölüme ilişkin anlaşmadan rücu etmiştir. Bunun sonucu bir bütün olan mutabakatın bir ayağı topal kalmış, süreç sonuçsuz bırakılmıştır.
 
AKP ve CHP türban konusunda samimi ve kararlı ise konunun TBMM çatısı altında oluşturulacak ve TBMM’de grubu olan siyasi partilerin temsil edileceği bir komisyonda ele alınması ve süratle bir sonuca kavuşturulması yerinde olacaktır. Zira konunun ulemayı, Diyanet İşleri Başkanlığını veya moda tasarımcılarını ilgilendiren bir yönü bulunmamaktadır.
 
Ancak, bu konu çözülürse AKP’nin istismar edeceği bir malzeme ortadan kalkacağından AKP zihniyeti buna asla yaklaşmak istemeyecektir. 19.10.2010 tarihinde AKP’nin Kızılcahamam kampı sonrasında basına düşen “başörtülü milletvekili adayı istiyorum” diyen AKP Kurucu Üyesi Fatma Bostan Ünsal’ın sözleri de AKP’nin maksadının çözüm olmadığını; aksine kaos olduğunu açıkça göstermektedir.
 
Bu nedenledir ki;
·         Sorun özünde ve temelinde münhasıran Yüksek Öğretim Kurumlarında eğitim hakkını ilgilendiren bir meseledir. Başörtüsü sorunun çözümü için atılacak nihai adım türbanın sadece yükseköğretim kurumlarıyla sınırlı tutulması ve üniversitelere ilişkin bu düzenlemelerin hiçbir şekilde emsal oluşturmamasıdır.
 
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
 
Editör: TE Bilişim