Haber-Foto: Gökhan ÖZBEK / TyN hABER
Teröristin silah bırakması koşulunda başka ülkelere gidebilir tartışmasına atıfta bulunan MHP’li Er yaptığı konuşmada partisinin gazi ve şehitlerden yana taraf olduğunu ifade ederek; “İşte bizlere dahası herkese düşen tek şey terörü her türlüsüne sıfır tolerans ile kararlı mücadele örneğidir. Bu yaklaşım elde silah nöbet tutan Mehmetçiğimize güven verirken, şehadet şerbetini içmiş kardeşlerimize karşı bir sorumluluk, gazilerimize karşı tartışmasız bir vazifemizdir.” Dedi.
Er konuşmasında şunlara değindi;
Bizler Türk Milleti olarak geçmişten günümüze şehadet kavramına gerek inancımızdan dolayı, gerekse milletimizin karakterinden dolayı sadakat göstermiş, en şerefli rütbe olarak kabul etmişizdir.
Bu milletin mensuplarına verilebilecek en büyük onur payesi olan Şehitlik mertebesi kadar, bu uğurda gazi olmakta bizler için övünç ve şeref kaynağıdır.
Düşünmenizi isterim ki insan olmanın en büyük belirtisi yaşamdır. Şimdi bizler burada rahat rahat otururken, insanlığın en büyük belirtisi olan yaşamının bir dava uğruna vermeye hazır olan insanların ruhiyeti ve kararlılığı bizlerin yaşam hakkını vermektedir.
Onun için bizler bu kararlılığın belirtisi altında yaşamımızı ikame ettirirken, Şehitlik uğruna mücadele ederek, can veren ve bu davada gazilik mertebesine yükselen herkesin bu toplum nezninde saygınlığı vardır ve var olmak zorundadır.
Bizler siyasetçi olarak bu konuya siyaset üstü yaklaşmak zorundayız. Zorundayız diyorum; esnafın ticareti, memurun çalışması, bizlerin siyaset yapması ancak sürdürülebilir devlet mekanizması içinde mümkündür. Sürdürülebilirliğin en büyük destekçisi aziz devletimizin bağrından kopmuş Türk ordusu ve onun çalışmalarına destek olan vatandaşlarımızdır.
Bu noktada bizlere düşen, şehit yakınlarımıza ve değerli gazilerimize her türlü olanağın sağlanması, gerekli özlük hakların verilmesi ve sorunlarının giderilmesi noktasında ki çalışmalardır.
Bu yaklaşımların hepsi siyasetin dışında, devlet mekanizmasının canlılığın korunması, toplumun değerlerinin yaşatılması ve vefa duygusu içinde yapılabilir.
Şahsım ve partim adına net olarak ifade edebilirim; bu millet ve devlet için kanını akıtan, canını veren her kim olursa olsun başımızın üstünde yeri vardır.
Ama unutmayalım ki, Türkiye yıllardır terör belası ile uğraşırken verdiğimiz 30 bin şehidimizin bizlerden beklediği net bir şey vardır. Teröre geçit vermeden kararlı mücadelemizi mutlak bir başarı ile taçlandırmaktır.
Kökü mazide olan atiler olarak, geleceğe daha güçlü bir şekilde bakmamız, devletimize sahip çıkan, bizleri kendi inanmışlığına ve kararlılığına ortak eden şehit ve gazilerle mümkündür.
Böylesine değerli bir kongrede sözlerimi fazla uzatmamın bir anlamı yok aslında. Sözlerimi geçmişte bu dernek adına kim bir emek sarf etmişse bu milletin bir neferi olarak, partim ve şahsım adına ellerine sağlık diyorum. Bugünden sonra bu sorumluluğu yeniden omuzlayacak olanlarla, yeni omuzlayacak olanlara başarı dileklerimi iletiyor, her türlü konuda onlara destek olacağıma söz veriyorum.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene… “ diyerek bitirdi.
Açıklamasından sonra Dünya Engelliler Günü Dolaysıyla yayınladığı yazılı mesajda engellilerin her türlü sorunlarına çözüm üretmek için tüm siyasi güçlerini kullanacaklarını ifade ederek, yerel yönetimlerden merkezi yönetime kadar insana değer veren Milliyetçi Türkiye İktidarlığı’nda çözümün sağlanacağını ifade etti.
