MHP Niğde Milletvekili 2. Sıra Adayı Emekli Eğitim Müfettişi Ahmet Özbek Borhaber.net’e konuştu.
Neden Aday oldunuz… MHP’den neden aday oldunuz?
NİĞDE’NİN BİRİKİMİ, NİĞDE’YE SAĞLIKLI YANSIMIYOR
Ben bir işçi çocuğuyum babam yıllar önce bekar iken Ereğli Sümerbank işçi olarak gitmiş, biz Ereğli’de doğduk büyüdük ancak Niğde Bor bizim baba memleketimiz. Ben 1977 yılında Bor Endüstri Meslek Lisesinde aday öğretmen olarak göreve başladım ve göreve başladığım saatte o günkü Sn. Kaymakamımız bana anahtar, liste ve şoförünü vererek bu okulu kuracaksın dedi. Ben daha 1 saatlik öğretmen olarak bir kaymakam aracına binmiş olmaktan mutluydum. Bu mutluluğu meslek hayatımın içerisinde kullandım. Şimdi neden aday oldun dediğiniz zaman yıllar önce siyasetin içerisinde her türlü noktasında bir ilgi alanı olarak kendimi bu konularda yetiştirme çabası içerisinde oldum ve ilgi alanım buydu. Şimdi Niğde’de göreve başladım Edirne’de emekli oldum. Bu süre içerisinde Niğde, Denizli, Adana, Konya, Kars, Bingöl, Edirne ve tekrar Niğde dedim ve bu süre içerisinde değişik illerde çalıştım. Bu illerde çalışırken gördüğüm şu; Niğde’nin insanı, işvereni gittikleri her yerde, o ilin hem sanayicisi hem sevilen insanı olduğunu memnuniyetle gördüm. Bu süre içerisindeki bilgimiz, birikimimiz, tecrübemiz ve Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durumlarda, Niğde’nin dışardaki güzel portföyünü ve güzel görünümünü Niğde’ye kendi kanaatimce sağlıklı yansımadığını düşünüyorum. Bu birikimin bu sermayenin Niğde’mize yansıtılması konusunda görevli atfettiğim için siyasete giriyorum. Çünkü Niğde’miz 1992 yılında üniversitesine kavuşmuştur. İlk öğretmenlik yıllarında belki o yıllar içerisinde biz Niğde’nin bir üniversite kazandırılması konusunda çabalar sarf etmiştik ama sesimiz duyulmadı. Hata bu konularda rahmetlik Bor Başpınar İlkokulu Müdürü Hasan Akyürek hocamı rahmete minnetle anıyorum. Çünkü Endüstri Meslek Lisesi ve Bor Başpınar İlköğretim okulu arasında bana çok faydalı oldu ve ufkumu açtı. İşte bu sahipler içerisinde bu düşünceler içerisinde ben kendimi Niğde insanının ve iş vereninin Niğde’ye tekrar dönebilmesi, Niğde’ye yatırım yapabilmesi ve ülkemizin içinde bulunduğu istihdam ve işsizlik problemlerine birinci ağızdan çözüm bulabileceklerine inanıyorum.
Niğde’nin en önemli sorunu nedir?
BİLİM OLMADIĞI SÜRECE KALKINMA SAĞLIKLI OLMAZ
Niğde’nin bana göre sorunları; Niğde’miz tarihi yapısı olan ve geçmişten günümüze İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası süreç içerisinde Niğde’mizin kültürel değerleri var. Niğde’miz aynı zamanda Osmanlı döneminde Surre Alaylarının Vakfiyesidir. Selçuklular döneminde Alaaddin Keykubat’ın yazlık olarak kullandıkları bir yerdir. Böyle güzel tarihi derinliği olan ve kültürel değerleri olan bir ilimizin ki süreç içerisinde Kırşehir, Nevşehir ve Aksaray gibi bir illeri de doğurmuştur. Bu çerçeve de Niğde kendi içerisinde küçülen, ancak çalışan insanları ile büyüyemeyen bir il olarak benim beynimde bir yer etmiştir. İstatistiki rakamlarda eş değer illerle mukayese ettiğimiz zaman Niğdemizin yeterli gelişmediğini göstermektedir. Evet… Niğde gelişmektedir ancak emsal illerle karşılaştırdığımız zaman geride kalıyor. Birde 1992 yılında kurulan üniversitemiz, kendini yavaş yavaş ortaya koymaktadır. Bir eğitimci olarak Niğde’nin tüm meselelerinde üniversite ve eğitim camiasının araştırmalarının merkezde olması birinci idealimdir. Çünkü araştırma, Ar-ge, üniversite bilimsel gerçekler olmadığı sürece kalkınmanın ve gelişmenin sağlıklı olmayacağının inancı içerisindeyim.
BÜYÜK ÜLKÜ DERNEĞİ BAŞKANLIĞI YAPIYORDUM…
Burada bilgi anlamında bir geriye dönüş yapmak isterim. BİRKO fabrikamız daha 6 yaşında iken bir toplu iş sözleşmesi yapılmıştı. O toplu iş sözleşmesi yapıldığı süre içerisinde ben Büyük Ülkü Derneği Başkanlığını yapıyordum. Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonları Genel Merkez heyetinden gelen Hasan Altun MİSK başkanımızdı. Onlara şunu söylemiştim; İş verenler size hangi ücreti verirlerse versinler imzalayınız. Çünkü BİRKO’muz henüz daha 6 yaşındaydı ve büyüyebilmesi, ayakta durabilmesi lazımdı. Ve sözleşmeyi imzaladılar, çünkü bizim telkinimiz MİSK yöneticileri tarafından kabul edildi ve o günkü yöneticilerimiz tarafından da bu iş olumlu karşılandı. İlerleyen zamanlarda BİRKO’muz da bize bu değerleri fazlasıyla verdi ve Niğde’miz şu anda büyüyen, sanayileşmekte olan bir il haline geldi. Ama yeterli midir yeterli değildir. Ben Ahmet Özbek olarak bir eğitimci olarak Niğde’ye ve Bora gönül vermiş bir insan olarak bu anlamda siyasete girdim bu anlamda siyaset yapmaya çalışıyorum.
Niçin Milliyetçi Hareket Partisi?
MHP’NİN BESLENDİĞİ FİKİR 10 BİN YILLIK
Milliyetçi Hareket Partisinin fikir dünyasındaki sistem içerisinde 5 bin yıllık bir tarihi geçmişimiz var. Yeni araştırmalara göre de 10 bin yıllık tarih var. Milliyetçi Hareket Partisinin parti olarak, siyaset olarak, fikir olarak beslendiği kaynak 10 bin yıllık Türk tarihidir. Bunu bilen insan olarak da ben Milliyetçi Hareket Partisinde siyaset yapmayı ve kendim için görev kabul ettim. Bu şekilde yetiştirilmiş insanların bugün ki 2015 Türkiye’sindeki cereyan eden hadiselere siyasi anlamda girmek istemiyorum bu münazara içerisinde. Çünkü ülkemizin etrafındaki sıkıntıları hep beraber yaşıyoruz. Biz buraya görüleni yapmaya diye çıktık. Ülke meselelerini fevkalede karşılıklı ve inandığımız uğurlar çerçevesinde çözebilecek bir güç ve kuvvette olduğumuz için Milliyetçi Hareket Partisi hem düşündüğümüz hem yapabileceğimiz hem de olaylar karşısında sapmadan doğruları söyleyen bir parti olduğu için Milliyetçi Hareket Partisini kendimce, ruhumca uygun gördüm diye düşünüyorum.
Adaylık sürecinde alanları dolaşıyorsunuz… Seçilebilecek misiniz?
HEMŞERİLERİMİZİN GÖZLERİNDEN BİZE TEVECCÜHÜ HİSSEDİYORUM
Siyasetin fiili olarak hep içerisindeydim ve şimdi resmi olarak içindeyim. Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili aday sıfatı ile de bu yükü omuzlarımda hissediyorum. Bir eğitimci olarak vatandaş ile konuşurken vücut dillerini çözmeye çalışıyorum. Tokalaşırken gözlerine bakıyorum ve hissediyorum, tokalaşırken gözlerindeki ışıltı bana şu intibayı vermekte; Vatandaşımızda büyük oranda bir beklenti olduğunu tokalaşma esnasında bana bir pozitif enerji verdiklerini hissediyorum. Vatandaş günlük ekonomik sıkıntılar ile ülkenin içinde bulunduğu özellikle de Güneydoğu meselesinde ki, ülkenin can ve mal güvenliğinin sağlanamadığı kamu otoritesinin ortadan kalktığı ve hükümet yetkilileri sayın Başbakanda ifade ediyor böyle bir ortamda bizim yakamıza yapışıp silkeliyorlar. “ bu meseleyi bu ateşi söndürün” diyorlar.” Vücut dili bunu gösteriyor. Onun ötesinde kendi seçmenimiz bize gönül vermiş olan seçmenimiz metrelerce uzaktan kucağını açarak koşarak geliyor ki “biz sizi destekliyoruz” diyerekten o kendini belli ediyor. Diğer taraftan da 13 yıllık Akp iktidarı süreci içerisinde ki meydana gelen olumlu hareketlerin dışında, olumsuzluk ve diğer saikler vatandaşı tereddütlü hale getirmiş aynı zamanda bir kısım seçmende var hala olayları geniş gözlükle bakmadığını düşündüğüm seçmeni gözlemliyorum. Herkesin düşüncesine saygı gösteriyoruz.
Seçildiğinizde nasıl bir milletvekili olacaksınız?
NİĞDEMİZİN POTANSİYELİ DEĞERLENDİRİLMİYOR
Bu ülkede geçmişten geleceğe pek çok siyasetçimiz hizmet etmiştir, bu hizmetleri yapan herkese teşekkür ediyor saygı ile anıyoruz. Çünkü eksik de yaptılar, fazla da yaptılarsa bizi bugüne taşımışlardır. Siyasetçi olarak geçmişteki devlet büyüklerimizin siyasetçilerin yaptıkları olumlulukları artı olarak sağ cebime koyuyorum, çünkü onlar olmadan biz olamazdık. Siyasetçi olarak halkın içinden ve bu şekilde yetişmiş olarak hizmetin zamanı ve saati olmadığı idrakı içerisinde zaman kavramı yoktur. Şu projem olacak diyerekten iddialı değilim, çünkü bizim görevimiz projeyi üretecek, geleceği görecek insan olarak katalizör olabilme itici olabilme, destekçi olabilme, kucaklayıcı olabilme, konusunda bir büyük iddia taşımaktayım. Çünkü siyasete girme sebebim bu olduğuna göre ben yeni neslinde ortaya çıkaracakları tüm projelerin destekçisi olması konusunda bir siyasetçiyim. Siyaset üstü olarak olaylara yaklaşacağım ama karar verme süresinde ülkemizin, ilimizin, ilçemizin ve insanlarımızın menfaatlerinin hep ön planda olduğu bir süreci de karar sürecinde yaşamak üzere kendime şiar etmiş durumdayım. Niğdemiz üniversiteleşen bir kent, aynı zamanda bir tarım, sanayileşmekte olan bir kent. Niğdemiz dışarıya göç veren bir il. Niğdemizin meseleleri içeresinde siyasi, sosyal, ekonomik dediğimiz zaman. Üniversite, tarım, sanayi ve yıllarca ihmal edilen turizm. Turizm envanterinde Demirkazık hariç değerlerimiz hiçbir zaman organizetörler arasında gösterilmiyor. Niğdemiz turizm potansiyeli iyi değerlendirmiyor.
Teşekkür ediyorum… Başarılar diliyorum.
Tüm bu siyasi çalışma içerisinde diğer aday arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Bir taraftan da üzüntülüyüm. Okan Acar kardeşimizi ve iki gün önce de Yusuf Diri kardeşimizi toprağa verdik. Bu olaylar siyaset üstü olarak, bir baba, bir vatandaş olarak kalbimizi titrettiğini, üzüldüğümü belirtmek istiyorum…