Niğde Merkez Saruhan Mahallesinde yer alan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait Akmedrese onarım sonrası açılmayınca medrese bahçesi çöplüğe döndü.
Kültür ve Turizm Bakanın ziyareti nedeni ile de olsa Akmedrese'de bir temizleme yapılmamış olması da ayrıca dikkat çekti. Karamanoğulları döneminde yapılan ve Niğde'de en önemli eserlerden gösterilen yapının durumu vatandaşlarında tepkisine neden oluyor. Gazeteci Yazar Ömer Fethi Gürer Akmedrese'nin durumunu görünce büyük üzüntü duyduğunu belirterek yetkililerin kentin ortasında ata yadigari bir eseri b u duruma düşürmelerini anlaşılır bulmuyorum "dedi.
Karaman Beyi Alâeddin'in oğlu Alâeddin Ali Bey tarafından 1409 yılında yapımına başlanan Akmedrese özellikle giriş tac kapısı ile Niğde en dikkat çeken eserler arasında gösteriliyor. Niğde Belediyesinin Medeniyetler Şehri Niğde adıyla başlattığı çalışmada da ziyaret edilmesi gereken eserler arasında gösterilen Akmedrese geçtiğimiz yıl onarılmıştı. Niğde'de ilk müzesi olan medrese daha sonra Niğde Üniversitesi kullanımına verilmiş ise de Vakıflar Genel Müdürlüğü binayı boşaltıp onarıma almıştı. Bahçesinde onlarca tarihi eser bulunan medresenin bu eserleri de onarımdan sonra kalktı. Eserlerin nereye alındığı konusunda da bugune kadar kamuoyuna aydınlatıcı bir bilgi de yansımadı.
Niğde Kapadokya'nın Başkenti kitabınında yazarı olan Ömer Fethi Gürer medrese bahçesinin durumunu gördüğünde çok şaşırdığını söyleyerek şunları ifade etti.
Akmedrese bir yıla yakındır açılmamış olması yanında bahçesini çöplüğe dönmesi ve orada bulunan onlarca tarihi eserinde ortadan kalkması üzüntü vericidir. Sözde atalarımıza sahip çıkıldığının bir acı örneği bu eserin son görünümüdür. Akmedrese, ortası avlulu iki katlı medrese planlıdır. Zengin bezemeli portali görülmeye değerdir. Akmedrese 1936 yılında ilk onarımı gören yapı farklı dönemlerde de onarımdan geçmiştir. Bir an önce tekrar değer bulmalıdır"dedi.
Ömer Fethi Gürer Medrese onarılırken gönderilen bir emailde yer alan değerlendirmeleri de kamuoyu ile paylaştı. Gürer o dönemde köşe yazısı olarak gündeme taşıdığı mektup detaylarının dikkat çekici olduğunu da söyledi.
Niğde'den Niyazi Bey konuyla ilgili onarım döneminde şunları yazmıştı-" Sn Ömer Fethi Gürer
"Selçuklunun Anadolu' da vücuda getirmiş olduğu ve benzerlerinden kendine has özellikleri ile ayrılan ve eşsiz yapısı özellikle bitkisel geometrik hayvansal ve yazı kuşakları ile eşsiz şaheser bugünlerde muzdarip bugünlerde ağlamaklı, bugünlerde yaralı durumda…
Malumununz Ak Medresede restorasyan sözkonusu, çok incelik isteyen gerek yapıda kullanılan malzemeler gerekse bu kullanılan malzemeleri kullanan ellerin bu işte şekillenmesi gerekir. bu ve bu gibi tarihi yapılarda kullanılacak olan harç tamamen özgün yapıda olmalıdır. Yani kireç özlü olmalı çimentodan kaçınılmalıdır.Ama maalesef bu ilk şart Ak Medresede ihlal edilmiş olup, durumu burada ki işçiler beyaz çimento ile uyanık bir şekilde kapatmışlardır. renk birliği aynı olunca bakın derzlerde çimento yok hepsi beyaz diye pişkince de kendilerini savunabilmektedirler.Ama dışardan bakın hep beyaz çimento torbalarını göreceksiniz her ne kadar saklasalarda......
Yine Akmedrese de hayret verici ve işler acısı olan durum içerde ve avluda ecdadımıza ait olan mermer sanduka ve mezar taşları sağa sola serpiştirilmiş, şantiye durumunda olan medresede hepsi atıl ve kötü durumdadır. Lütfen bu günlerde gidin ve gözünüzle görün o taşların hallerini... Oysa üzerleri örtülüp bir kenara konularak zarar verilmemeleri önlenebilirdi. Ayrıca burda çalışanların ehliyetleri ne olduğu ne gibi ihtisasları olduğunu merak ediyorum
Nevşehirde'de kiliselerde özellikle bu gibi yenileme faaliyetleri sürdürülmektedir. Ama yapılan bu faaliyetler oldukça şeffaf ve yapanlarda restoratör- konservator v.b. yani konusunda donanımlı insanlar dan kurulu bizdeki gibi ameleden oluşmuş insana dahi nasıl davranılacağını bilmeyen oraya giden insanlara saldıran içeri almayan içerde nelerin yapıldığı yapılan uygulamaların yasal yada doğru uygulama olup olmadığını bilmeyen özellikle içerdeki mihrapta mermer kitabede yanlış uygulama neticesindeki tahribatı gizlemeye çalışan işçiler neden bizde. Oysaki diğer illerde ki bu çalışmalarda inanın yanlarına gidince size yapılan hakkında en ince ayrıntılarına dek bilgileri yorulmadan usanmadan veren güleryüzlü uzmanlar karşılarken bizde ise ehliyetsiz insanlar karşılıyor.
Lütfen Ömer Fethi Bey, bu konunun sonuna kadar gidin sizlerin nedenli sanat ve kültür insanı olduğunuzu bilmekteyim. Sizin gibi Niğde aşığı olan bir yazarın bu konuyu her yönüyle ele alıp sonuna kadar giderek doğrulara ulaşılmasında etkili olacağınıza inanıyorum...
Medrese inanın zor durumda şuan üzeri örtülüyor ama statik açıdan o yapılan üst örtüyü medrese beden duvarları kaldırabilecek mi?Neden çelik ayaklarla bu yük hafifletilmedi...Tabiii çelik ayak daha fazla maliyet demek değimli?Bize emanet olan bu medrese o yükü nekadar taşıyabilecek.....
Ben genel değindim ama detaylandırılıp bu konunun üzerine gideceğinizden eminim ama geçen zaman inanın medreseye zarar vermektedir. Ömer Fethi bey gidiniz ve lütfen görünüz bana hak vereceksiziz
Saygıdeğer Ömer Fethi GÜRER
Efendim sizin bu konulardaki hassasiyetinizi bilmekteyim.. Eğer sizlerin gidip görme şansları yoksa lütfen köşe yazarlığıda yaptığınız gazeteyi yönlendirmenizi, Valiyi bu anlamda gereği için göreve davet etmenizi, sizi takip eden bi okuyucunuz olarak şiiddetle istemekteyim..
Burada kireç dedikleri derz örneklerini analiz ettirin inanın çimento çıkacaktır..Ya o ecdata ait taşların şu anki rezil durumuna ne demeli."Bu mektubun bana ulaşması sonrasında köşe yazısı ile durumu ilgililerin dikkatine sunmuştum. Yazıdanda görüleceği üzere email ileten kişi konulara vakıf bir isim . O günden bu gune yazdıklarım ne kadar dikkate alındı bilemiyorum ama Akmedrese durumunu 3 Mart 2011 günü böyle görüntüledim.
Editör: TE Bilişim
