Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin yaptığı basın açıklamasında; "Tayyip Erdoğan geçen hafta durup dururken Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan Barış Antlaşmasına saldırdı. “Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya kalktılar” diyerek hedef aldığı kişi ise doğrudan doğruya Mustafa Kemal Atatürk’tür.

            Lozan düşmanlığını son günlerde yeniden ısıtılan Musul senaryoları ile birlikte düşünmek gerekir. ABD emperyalizmi Musul havucunu uzatarak Türkiye’yi Bütün komşularıyla bir sıcak savaşın içine çekmek istiyor.

            Komşularıyla çatışın Türkiye Fırat Kalkanı operasyonunu sürdüremez. ABD’nin Suriye ve Türkiye’yi parçalayarak Akdeniz’e kadar uzanacak 2. İsrail projesi bu şekilde uygulanmış olur.

            Lozan düşmanlığı işte ancak Türkiye’yi bu tuzağın içine çekmeye hizmet eder.

 
Dış politikadaki fiyasko
            Ama Tayyip Erdoğanlar açısından Lozan düşmanlığının özel bir nedeni vardır. AKP’nin 14 yıllık iktidar tarihi, dış politikada baştan sona başarısızlıkların, hezimetlerin tarihidir.

            Türkiye Cumhuriyetinin Kerkük ve Musul’a ilişkin kırmızı çizgileri silinmiştir. Kerkük Barzanistan tarafından işgal edilmiş, AKP iktidarı bu illerdeki Türkmen varlığının yok edilmesini adeta seyretmiştir.

            Bölücü teröre karşı bir tedbir olarak Irak’ın kuzeyinde bulundurulan Türk askeri varlığı yok derecesine indirilmiştir. Tayyip Erdoğanlar, askerimizin başına çuval geçirilmesini sineye çekmişlerdir.

            Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ilkesi terk edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti komşularına terör ihraç eden bir ülke haline getirilmiştir. “Komşularla sıfır sorun” denilerek yola çıkılmış, en sonunda bütün komşularla ilişkiler sıfırlanmıştır.

            Kıbrıs’ta kan ve can pahasına elde edilen kazanımlar, AB hayali uğruna Rum kesimine peşkeş çekilmiştir.

            Ege’de Türkiye’ye ait 17 ada, adacık ve 135 kayalığın Yunanistan tarafından ele geçirilmesi seyredilmiştir.

            14 yılda üç mislinden fazla artan dış borç yükü ile (130 milyar dolardan 400 milyar dolara) Osmanlının kapütülasyon bağımlılığı adeta yeniden diriltilmiştir.

            Bu liste uzatılabilir. İşte Tayyip Erdoğan Lozan düşmanlığı ile bu dış politika fiyaskosunu örtmeye çalışmaktadır.
 
Lozan düşmanlığı Milleti böler
            Türkiye son bir yıldır, ABD destekli bölücü teröre karşı verdiği Vatan Savaşıyla, Rusya ve İran ile ilişkilerini düzelterek benimsediği yeni yönelimle ve daha önemlisi Fırat Kalkanı operasyonu ile Kuzey Suriye’de ABD ile namlu namluya girerek AKP’nin 14 yıllık yanlışlarını düzeltme yolunda önemli adımlar attı.
            Karşı karşıya olduğumuz dış tehdit, bütün milletin birliğini bir zorunluluk olarak getirmiş önümüze koymuştur.

            Ama Tayyip Erdoğanların Lozan ve Atatürk düşmanlığı, milletimizin birliğine indirilmiş en ağır darbedir. Bu tavırda ısrar, son bir yıl içinde dış politika alanında atılan olumlu adımları da baltalar.

            Tüm milletimizin emperyalizme karşı birliği için çalışmak, Tayyip Erdoğanlar için de biricik çıkış yoludur. Tam tersi politikalar izleyerek milleti parçalamaya çalışmak ise sadece Türkiye düşmanlarının işine yarar.

            Lozan yüzyıldır dimdik ayaktadır. Lozan’a saldıranların akıbeti ise yüzyıl öncekilerden farklı olmayacaktır." dedi. 
 
Editör: TE Bilişim