CHP Niğde İl Kadın Kolları Başkanı Semra Çayan, Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının kabulünün 77. yıldönümü nedeni bir basın açıklaması yaptı.

 

Semra Çayan açıklamasında şu görüşlere yer verdi.

  

Bu gün 5 Aralık, Türk kadınına milletvekilliğine seçme ve seçilme hakkının verildiği gündür.

 

Orta Asya’da kurulan ilk Türk devletlerinde kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Devlet yönetiminde, aile hayatında söz sahibi oldukları gibi mirasta da hak sahibiydiler. Toplumda tek eşlilik prensibine bağlı kalınır, ev eşlerin ortak malı sayılırdı. Namus ve iffete büyük önem verilirdi. Kadınlar ata binip ok atar, top oynar, güreş gibi ağır sporlar yapar ve savaşa katılırlardı.

 

Osmanlı Devleti Dönemi’nde kadın haklarında gerileme oldu. Kadınlar evlenme, boşanma, miras ve eğitim işlerinde pek çok haklarını kaybettiler. Sosyal, kültürel ve siyasi haktan mahrumlardı. Nüfus sayımında toplama dahil edilmiyorlardı. Aile hayatında haremlik-selamlık vardı. Yüzlerini peçeyle örtmek kanunlar nedeniyle zorunluydu.

 

Bununla birlikte köylerde ve kasabalarda yaşayan kadınlar, her alanda eşlerine destek oluyordu. Kurtuluş Savaşı yıllarında, erkeği cepheye giden Türk Kadını, çocuğunu yetiştirmiş ve evinin geçimini sağlamıştır. Hatta silâh ve cephane taşıyarak savaşa katılmıştır. Bu davranışı ile Türk Kadını, Türk toplumundaki önemli yerini bir defa daha ispatlamıştır.  

 

Ülkemizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde gösterdikleri kahramanlıklarla şanlı tarihimizdeki yerini alan Türk kadınına haklarının verilişi cumhuriyetin kuruluşuyla başlamıştır. Kadınlarımızın medeni, siyasal ve sosyal haklarına kavuşması gerektiğine inanan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk,  bu konuda  en azimli, inançlı ve güçlü desteği vermiştir.

 

Atatürk’ün girişimiyle Büyük Millet Meclisi tarafından 1926 yılında kabul edilerek yürürlüğe giren Medeni Kanun ile kazandığımız haklarımızdan sonra, 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme, 1933 yılında çıkarılan Köy Kanunu’yla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 5 Aralık 1934 yılında Anayasa’da yapılan değişiklikle de bir çok Avrupa ülkesinden önce milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde ettik.

 

Fransa ve İtalya’da kadınlara 1946’da, Medeni Kanunumuzu aldığımız İsviçre’de ise 1971’de seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.

 

Bundan 77 yıl önce 5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına milletvekilliğine seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.

 

Milli mücadele yıllarının hemen ardından gerçekleştirilen bu değişim sonucu 1935  yılında yapılan seçimlerde ilk kez seçilme hakkını kullanan Türk kadını, 395 milletvekilliğinin 18 ini alarak %4.6 oranında temsille TBMM' ne  girmiştir.

 

Kadınlarımızın, dünya ülkelerinden çok önce elde ettiği kazanımlara karşın, siyasette ve ülke yönetiminde yeterince aktif ve söz sahibi olduklarını söylemek günümüz koşullarında mümkün değildir.

 

2011 yılında yapılan son seçimlerde AKP’den 45 (%13.80), CHP’den 19 (%14.07), MHP’den 3 (%5,60) ve Bağımsız 11 (% 30.50) olmak üzere toplam 78 (%14.18) kadın TBMM’ne girebilmiştir. Yerel yönetimlerdeki temsil ise % 1’ler civarında bulunmaktadır.

 

Türkiye’den 20-30 yıl sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan bir çok Avrupa ülkesinde kadınların meclisteki temsil oranları % 50’lere yaklaşmaktadır.

 

Bize üç çocuk doğur diyerek zihnimize bedenimize ruhumuza hükmediliyor. Kadın-erkek eşit değildir denilerek söz hakkı bile tanınmıyor. Bırakın siyaset yapmayı evin içine tıkılarak sosyal yaşam haklarımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Demokrasi söylemine sarılanların simgesi olmaktan öteye gidemiyoruz. Kadını mahrem olarak gören anlayış çoğaltılarak, kadın üzerinden sistem dönüştürülmeye çalışılıyor. Biz kadınların cumhuriyetle elde ettiği haklar böylece azalıyor, ödenen bedel ise artıyor.

 

Biz kadınlar pozitif ayrımcılık değil, erkeklerle eşit haklara sahip olarak her alanda eşit temsil istiyoruz.

 

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kadınlarımıza ve cumhuriyetle kazanılmış haklarının korunarak yaşatılmasına önem vermekteyiz.  Bu nedenle de kadınlarımızın katılımcı, daha aktif politika yaptıkları bir ortamı hazırlayarak siyasi şiddete uğramalarına engel olacağız. Tüm kadınlarımıza sahip çıkarak, Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olduğunu hiçbir zaman unutturmayacağız.

 

Ulu Önderimizin "Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın" sözünün her zaman arkasında olduğumuzu yineliyor, Cumhuriyetle kazandığımız haklarımızı hiç kimsenin elimizden almasına izin vermeyeceğimizi haykırarak, biz Türk kadınlarına milletvekilliğine seçme ve seçilme hakkımızın verilişinin 77 nci yılını kutluyoruz.

 


Editör: TE Bilişim