Milletvekili Gültekin açıklamasında, Türkiye 27 Mayıs 1960 yılında tarihinin en kara günlerinden birini yaşadı. 26 Mayıs’ı 27 Mayıs’a bağlayan gece saat 3 de başlayan askeri müdahale hem Başbakan Adnan Menderes, Bakanlar Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idam edildiği kanlı bir sürecin hem de darbe, muhtıra ve postmodern darbe gibi değişik adlar verilen müdahalelerin yolunu açtı. Ancak bu yol 15 Temmuz’da bir daha asla diyerek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara inen Türk Milleti’nin destansı direnişi ile 27 Mayıs’a özlem duyanlara hiç unutamayacakları bir ders verdi.

“Darbelerin hepsi bir dış müdahaledir”
Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Büyük ve Güçlü Türkiye idealine emin adımlarla ilerlemektedir. Büyük ve Güçlü Türkiye’yi hazmedemeyenlerin, milletimizi Anadolu’ya sıkıştırıp aciz, zavallı, mahkum ve mazlum bırakmak isteyen dış güçlerin ülkemizi darbelerle, bizi tarih ve coğrafya yetimi yapmak istedikleri bir düzendir. Ama artık onların bildiği Türkiye yok. Bundan sonra artık Türkiye’de 27 Mayıs yaşanmayacak, bir daha 15 Temmuz yaşanmayacak. Çünkü Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde küresel bir güç haline gelmiştir.

“Tarihimizdeki kara lekeyi kaldırdık”

Dün T.B.M.M Genel Kurulu’nda 1924 Tarih ve 491 Sayılı Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin görüşmelerini tamamlayarak kanunlaştırdık. 
Bu kanunumuz ile  1960 askeri darbesinden sonra kurulan ve Başbakan Adnan Menderes ile Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan için idam kararı veren Yüksek Adalet Divanının kullandığı yetkilerin hukuki dayanağını oluşturan ve halen yürürlükte bulunan kanun hükümleri geçmişe dönük olarak yürürlükten kaldırılmıştır. Yine 27 Mayıs 1960'tan itibaren geçerli olmak üzere, yayımı tarihinde yürürlüğe girecek. Varlığı hukuki dayanaktan mahrum olacak Yüksek Adalet Divanı'nın hükümsüz hale gelen bütün kararları adli sicil ve her türlü arşiv kayıtları silinecek.  Yine Yüksek Soruşturma ve Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütenlerin uğradıkları manevi zararlar, hazine tarafından karşılanacak. Bu kişilerin mal varlığı değerlerinin müsadere edilmesinden kaynaklanan maddi zararları giderilecek. Yine zararlarının karşılanmasını isteyenler, komisyonun çalışma usul ve esaslarının Resmi Gazete’ de yayımlanmasını izleyen 3 ay içinde komisyona başvurarak zararlarının tazminini isteyebilecekler. Ayrıca Komisyon kararlarına karşı kararın tebliğini izleyen 15 gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere komisyona itirazda bulunulabilecekler. Yine itiraz üzerine verilen kararlara karşı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay'da dava açılabilecekler ve bu davalar acele işlerden sayılacak. Yine komisyona yapılacak başvurular için herhangi bir ad altında ücret talep edilemeyecek. Yine Komisyonun itirazı üzerine verdiği kararlara karşı Danıştay’da açılacak davalarda karar ve ilam harcı maktu alınacak ve dava sonunda maktu vekâlet ücretine hükmedilecek. Komisyon tarafından başvurular değerlendirilirken ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeler, ilgili gerçek veya tüzel kişilerden istenebilecek. Kamu kurum ve kuruluşları, bu husustaki talepleri belirlenen süre içinde yerine getirmek zorunda olacak. Yine maddi zararların karşılanması talepleri karara bağlanırken uğranıldığı kesin olan ancak aradan geçen zaman sebebiyle tutar yönünden tespiti teknik olarak mümkün olmayan zararlar açısından hakkaniyete uygun bir miktarın ödenmesine karar verilebilecek. Ayrıca Kamu Kurum ve Kuruluşları, Yüksek Soruşturma Kurulu ve Yüksek Adalet Divanı'na ait her türlü arşivlik ve arşiv belgesini maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren T.B.M.M Başkanlığı'na devredecek ve Kanun Hükümleri Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yürütülecektir.
Kanunumuzun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi. 

Editör: TE Bilişim