28 Şubat post modern darbesinin 24’üncü yıl dönümünde açıklamalarda bulunan Milletvekili Gültekin, “28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulunda (MGK) alınan kararlarla hükümet düşürülmüş, bir neslin geleceğine ve millet iradesine ipotek konulmaya başlanmıştır. O gün aziz milletimiz var gücüyle darbeye nasıl direndiyse sonrasında inancına özgürlüğüne aynı şekilde sahip çıkarak direnmiştir. Aradan geçen 24 yıla rağmen hala aynı heveste olanların varlığını biliyoruz. Allah’a iman etmiş ve hayatını bu doğrultuda yaşayan vatandaşlarımıza yapılan 28 Şubat darbesini unutmamak ve genç kuşaklara da unutturmamak için her zaman çaba göstereceğiz.” dedi.
“28 Şubat; kendisini halkın, milletin, ülke menfaatlerinin üstünde gören paşaların ve destekçilerinin istekleri doğrultusunda ülkemizi dizayn etmek için uyguladıkları zulmün tarihidir. Üniversite kapılarındaki ikna odalarında kardeşlerimize eziyet edildiği, vatan görevi namus borcudur diyerek evladını askere gönderen annenin kınalı kuzusunun yemin törenini tel örgüler arkasından izlediği, 71 yaşına rağmen başı açık resim çektirmek istemediği için askeri hastanede ölüme terk edildiği, sadece inancını yaşadığı binlerce insanın mesleklerinden edildiği, nice mühendis, doktor, öğretmen ve avukat olacak binlerce kız kardeşimizin başını açmadığı için eğitim hakkının elinden alındığı tarihteki kara lekenin başlangıcıdır 28 Şubat’’ diyen Gültekin, bu post modern darbenin milletimizin inancı, kültürünü yok edip yeni bir birey, yeni bir kimlik inşa etmenin de bir çabası olduğunu söyledi.
Milletvekili Gültekin, “Bu çaba aslında bugünün veya dünün çabası değil. Kendisini toplumun üstünde ve ülkenin asıl sahibi olarak gören bu anlayış her defasında farklı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu ülke bu zihniyet yüzünden 27 Mayıs Mayısları, 28 Şubatları, 27 Nisanları, 15 Temmuzları yaşadı” dedi.
“Özellikle milli, manevi değerlerine bağlı, inançları ile toplumda yaşamak, eğitim almak, iş hayatında var olmak isteyen, bir vatandaşlık görevi olarak sandık başına gidip oy kullanarak iktidara getirdiği hükümet tarafından yönetilmek isteyen insanımıza karşı yapılan bu baskılar asla bizi yıldıramadı. Milletin iradesi ile kapalı olarak seçtiği Milletvekili Genel Kuruldan çıkarıldı da ne oldu. Binlerce insan memurluktan atıldı da ne oldu. Bugün kapalı milletvekilimiz de var, bakanımız da var, hatta ve hatta kapalı askerimiz de var. Herkes kuralları çerçevesinde görevini ifa ediyor. O günlerde sokağa tankları çıkaranlar, paletlerle sadece asfaltı değil, bir milletin geleceğini ve iradesini de ezmenin peşindeydiler. Etkileri 1000 yıl sürecek diyerek gururlandıkları 28 Şubat süreci, aziz milletimizin, 5 yıl sonra iradesini ortaya koyarak AK Partimizi ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidara taşıması ve temsil hakkım sizindir demesi ile her şey değişmiştir. Geçen süreç içinde bu konuların hepsi dik duruş, samimi çalışmalarla çözüme kavuşturuldu” diyen Milletvekili Gültekin; “mağdur edilenler arasında imam hatip liselerinde okuyan gençlerimiz, başörtüsü ile üniversitelerde eğitim almak isteyen ve iş hayatına devam etmek isteyen kardeşlerimiz de vardı. Gençlerimiz, o gün imam hatip ortaokullarının kapatılması ve liselerde katsayı uygulaması ile en temel haklardan biri olan eğitim hakkından mahrum oldular. Derslerine girmeye çalışırken, okullarının önünde eylem yaparken, polis zoruyla gözaltına alındılar, darp edildiler. Henüz 13-14 yaşındaki kız çocukları polis otobüslerine doldurularak şehirlerin en ücra köşelerine götürülüp bırakıldı. Genç kardeşlerimiz ise başörtülü olarak üniversitelerde okuyamadı, iş hayatına devam edemedi. Kamusal alan, hizmet alan-hizmet veren gibi sahte ve sonradan üretilmiş kavramlarla insanların iş hayatlarına son verildi, aile hayatları dağıldı. Öyle ki, hastanelerde tedavi olabilmek bile bir sorun haline geldi. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla da namaz kılan, eşi veya ailesinde bir yakını başörtülü olan tüm ordu mensupları görevlerinden el çektirilip özlük hakları ellerinden alındı. Ama bu eziyetlere maruz kalan kimse şiddete başvurmadı, sokakları yakmadı, yıkmadı. Polise saldırmadı. Bugün her türlü hakları olmasına rağmen bazı üniversitelerde haksız isteklerle, üniversitelerde, sokaklarda terör estirenlere sahip çıkanlar, 28 Şubat mağdurlarına hiçbir zaman hak vermediler, sahip çıkmadılar. Tam tersine insanlarımızı haklarından mahrum eden, ülkemizi 381 Milyon dolar zarara uğratan darbecilere sahip çıkmayı sürdürdüler ”dedi.
Darbecilerin dün olduğu gibi bugün de planlarından vazgeçmediklerini kaydeden Gültekin, “Planlarını gerçekleştirebilmek için en ufak bir boşluk, en ufak bir güçsüzlük ve fırsat anını bekliyorlar. Bunu, 15 Temmuz hain darbe girişimi, Gezi olayları ve üniversiteye atanan rektör bahane edilerek gerçekleştirilen Boğaziçi eylemleri açıkça ortaya koymuştur. 28 Şubat’ı, o gün yaşanan kıyımları, haksızlıkları unutmadık, unutturmayacağız. Genç kardeşlerimize de yapılan bu eziyeti her fırsatta anlatacağız. Yakın tarihimizi bilsinler, ibret alsınlar ve bu karanlık planlara karşı her an hazır olsunlar diye elimizden geleni yapacağız. Biz, ülkemize, milletimize, gençlerimizin ferasetine ve yarınların güçlü Türkiye’sine inanıyoruz ve bu uğurda da mücadele etmekten onur duyuyoruz” dedi.
“28 Şubat’ın en önemli isimlerinden birisi de şüpheniz Porf.Dr. Necmettin Erbakan Hocamızdır” diyen Milletvekili Gültekin;” Gurur kaynağımız, yerli ve milli teknoloji hamlemizin fikir babası; siyaset, dava ve büyük devlet adamı Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN hocamızı ahirete irtihalinin 10. Yılında rahmet ve hürmetle yad ediyorum. Hem ülkemiz, hem inançlı kardeşlerimiz için ömrünü feda eden hocamızdan Allah razı olsun. Bugün hayatta değil ama onun hayalleri, beraber yürüdüğü, kardeşi, evladı gibi olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından tek tek gerçekleştiriliyor. İnançlı kardeşlerimiz özgürlüklerine, eğitim ve iş hayatındaki haklarına kavuştu. Ayasofya da kardeşleri secdeye vardı. Hocamızın dediği gibi “Her şey hayalle başlar. Bunun temelinde inanç yatar. İnanırsanız başarırsınız." İnandık hocam, şimdi de daha güçlü ve büyük, her yönüyle tam bağımsız Türkiye’ye inanıyoruz. Allah’ın izni ile onu da başaracağız ”dedi.
