AK Parti 25. Dönem Niğde Milletvekili adayı Erdoğan Özegen, 7 Haziran Pazar günü yapılacak olan Milletvekili Genel seçimlerine sayılı günler kala yoğun tempo sürdürdüğü mitinglerde halka buluşuyor. Niğde’nin Merkezine bağlı Konaklı beldesinde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Özegen, Muhalefete yüklenerek çeşitli konularda yönetilen eleştirilere sert tepki gösterdi.
Özegen, konuşmasına; “Öncelikle tüm hemşerilerimin Beraat Kandilinizi tebrik ederim. Rabbim bu mübarek geceyi Beratını sağından alanlardan ve bu güzel gecede yapılan duaları da ülkemizin birliğine dirliğine bütünlüğüne vesile kılması temennisiyle hepinizi şahsım ve AK Parti Teşkilatları adına en kalbi duygularımla selamlıyorum” ifadeleriyle başladı.
“Bugün siyaset ve hararetli konuşmalardan daha çok kendi ev hanemizle, sizlerle biraz sohbet edelim. Konaklı’ya geç geldik, bu tesadüf değil” diyen Özegen; “Bunun hikmeti şu biliyorsunuz; bizim Anadolu geleneklerinde yemeğin ‘Padişahı Sultanı tatlıdır’ ve en son gelir. Şimdi Konaklı bizim kendi kasabamız, kendi toprağımız. O yüzden en tatlı yeri bu defa sona bıraktık” dedi.
2001 TÜRKİYE’SİNE BİR BAKSINLAR
Özegen; “Biliyorsunuz AK Parti iktidara geldiğinde 12-15 yaşında olan genç kardeşlerimiz eski Türkiye’yi bilmiyorlar, zannediyorlar ki, her şey bu ülkede güllük gülistanlık. Onlara iki tane tavsiyem var: Artık internete girdin mi her şeye ulaşıyorsunuz. 2001 Türkiye’sine bir baksınlar, acaba o eski Türkiye’yle şimdi AK Partinin tarif ettiği Türkiye’de ne var? Şu var; iflas etmiş bir Türkiye… “ şeklinde konuştu.
“Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Yunanistan resmi iflasını açıklayacaktı. Biz de tam öyleydik” diyen Özegen, konuşmasına devamla; “Daha seçime 2 yıl vardı. O günkü hükümet şöyle bir tabloyla Türkiye’yi baş başa bıraktı. 27 Tane bankanın içi boşaltıldı. Boşaltıldı da banka Konaklı’nın değil diye düşünebilirsiniz. Yok Devlet garantisindeydi, içinden boşaltılan parayı millete ödettiler. 27 Bankanın maliyeti 80 Milyar dolar” dedi.
Ak Parti 22. Dönem Niğde Milletvekili ve 25. Dönem Milletvekili adayı Erdoğan Özegen, Konaklı beldesinde düzenlenen mitingde halka hitaben yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Şimdi gezdikleri yerde Saraydan bahsediyorlar ya arkadaşlar, 500 Milyona Saray mı yapılır diye? Bu Saray kimin? Bu milletin malıdır. Peki, 80 Milyar dolar kaç tane saray yapıyor, hesaplayın. Tam 160 Sarayı aldılar, sonra da Cem Uzan’lar bu ülkeden kaçtılar. Şimdi önce bunun hesabını bir verecekler. Bir de bu Saray işini afiş yapmışlar, ‘Ak Saray, Kara Saray’ diye.
ESKİ TÜRKİYE’DE NE VARDI!
Bakın, o eski Türkiye’de ne vardı? 99 Depreminde kardeşlerimizin, sizlerin yani milletimizin yaptığı yardımı merhum Ecevit’e sordular; ‘Deprem paraları nereye gitti?’ diye. Adam dürüstçe dedi ki; ‘Memur ve emekliye maaş ödedik’. Yine büyüklerimiz hatırlar, Ecevit merhum geçmişte bu ABD bize ne yapmıştı biliyor musunuz? ‘Haşhaş ekmeyin’ diye talimat vermişti. Merhum Ecevit’te dedi ki; ‘Ben Amerika boyunduruğuna girmem’ dedi, reddetti.
Amerika da bize ambargo koydu. Ne garip ki merhum Ecevit, o Amerika’ya gitmek zorunda kaldı. Türkiye’yi iflas ettirdikleri için Bush’un karşısındaki o resmi hatırlar mısınız? O resim hem o merhum Ecevit çok üzülmüştü; hem de aziz Türk milleti hakikaten burkulmuştu.
500 Milyon dolar da Türkiye’yi kurtarmadı. Türkiye neredeyse resmen Devlet olarak iflasını isteyecekti. Bir erken seçim istendi ve Türkiye biraz rahatladı. O eski Türkiye buydu. Bugün Türkiye artık IMF ya para veren ve dünyada ve bu coğrafyada ayakta dimdik kalan tek ülkedir.
Ben buranın çocuğuyum, ilk geldiğimde bir baktım kahvenin önünde toz duman. Dedim ki; ‘Ben milletvekili olursam burayı bu tozdan kurtaracağım.’ 6 Ay sonra Konaklı’yı o tozdan kurtardım. Eski Türkiye’de takibe düşmüş, banka, Tedaş v.s. borçlarını hatırlayın. Biz hemen kanun teklifi verdik. Faizleri kaldırdık, borçları yapılandırdık. Patates para etmedi, ambarda kaldı.
HEMŞERİMİN RIZKI AMBARDA ÇÜRÜYORDU
Ben yeni vekil seçildim, meclise çıktım; ‘Benim hemşerilerimin rızkı ambarda çürüyor’ dedim. Patates Üreticilerinin Sorunlarını Çözme Komisyonu’nun Türkiye’de ve mecliste sizin sesiniz oldum. Olmak zorundaydım. Bir de sağlık hizmetleri vardı. Hastanelerde çektiğimiz çileleri bir hatırlayın! Saatlerce muayene, ilaç kuyrukları beklerdik.
Şu yolların hali neydi? Şu Kayseri, Adana, Ankara, İstanbul yolunun hali neydi? İki tane Ford kamyon yoldan geçmeye kalksa aynaları bir birine değiyordu. Bugün yollarda gezerken düşünüyorsunuz bu duble yollar olmasa, bu otobanlar olmasa acaba biz ne yapardık diye?
Bakın, tüm batakları, borçları onlardan aldığımız mirası tek tek ödedik. Ve yaptık bunları, ödedik. Sonra kendi milli uydumuzu yaptık. Uçağımızı, tankımızı v.s. biz yaptık. Ve aynı zamanda artık Türkiye bunları almadığı gibi yaptığı gibi bir de satıyor artık.
Şimdi biraz önce saraydan örnek verdim ya! Bakın, şimdi bugün AK Parti karşısında ittifak oluşturanlara 2002’de Genç Parti ne vaad etmişse bugünkü Muhalefet Partileri fotokopi çektirmişler, mirasını paylaşamıyorlar. Yahu arkadaşlar, bunları bırakın, kendiniz bir şeyler üretin. Ya 2002’deki adamın seçim vaatlerini alıyor, bugün kullanıyor.
KENDİNİZ BİR ŞEYLER ÜRETİN
Arkadaşlar milletin hafızasıyla alay etmeyin, böyle bir şey yok. Bir zamanlar SGK Genel Müdürü bugünkü Kemal beyefendi o zaman mezarda emeklilik kanununu çıkaran da kendisi. 2002’de BAĞ-KUR emeklisi 68 TL alıyordu, bugün 658 TL alıyor. Biz bunu yeterli görmüyoruz. Ama arkadaşlar yoktan var etmek sadece rabbime mahsustur.
Bu yollar yapılacak, bu Havaalanları yapılacak, bu TIP Fakülteleri yapılacak, her şey yapılacak. Türkiye borcunu ödeyecek, daha çok üretecek, pastayı iyice büyütecek ve o emekliye verilecek parayı da en üst düzeyde verilecekse yine AK Parti verecek.
Niye mi? Yahu, 30 yıl milletin alın terinden kestikleri ‘Nema’ ve ‘Konut Edinme Fonu’nu hiç ettiler, yediler, yok ettiler. 15 Katrilyonu, geldik, biz ödedik ve bu kadar hizmeti de biz yaptık.
Allah’a şükür, biz artık KOP Eylem Planıyla bu ovaları cazibeli suyla sulayıp insanımızı elektrik yüklerinden v.s. kurtaracağız. Biz sizin için varız ve sizinleyiz ve Medaş’ın cereyanına sizleri çarpılmaktan da Allah’ın izniyle sizleri kurtaracağız.
VAAT DEĞİL, YAPACAKLARIMIZI SÖYLÜYORUZ
Bakın, şimdi Milliyetçi Hareket Partisi’nin adayı ‘Havaalanı Yalan’ diyor. Bir de Niğde’de reklam panolarına bir afiş yaptırmış; ‘Havaalanı Yalan’ diyor. Siz Havaalanını hayal bile edemezsiniz.
Bizim televizyonumuz da çeksin, NTV’ye mülakat veriyor. Diyor ki; ‘Nevşehir, Niğde’ye 40 Km.’ diyor. ‘Nevşehir’de Havaalanı var, Niğde’ye yapılmaz. Çünkü arada 40 Km. var’ diyor. Devlet Havalimanları Genel Müdürü 2014 hedeflerini açıklıyor.
Efendim, Niğde’nin ismi yokmuş. Eee, 4 gün önce Ulaştırma Bakanı Feridun Bilgin, ‘En başta Niğde’ diyor. Bu bütün internet siteleri ve gazetelerde var. Bak beyefendi; ‘Niğde’yi bilmiyorsun. Nevşehir Niğde arasının kaç Km. olduğunu bilmiyorsun, buraları ve Konaklı’yı zaten bilmez. Üskül’le Yeniköy’ün adını karıştırır.
MUHALEFET HAVAALANINI HAYAL BİLE EDEMEZ
Arkadaş Niğde’de kendisine bile oy veremeyecek. İstanbul seçmeni adaya oy verse derdine şifamı olur. Söyleyin Allah aşkına, İstanbul Üsküdar’da seçmen adam. Yahu bari de ki; ‘AK Parti Havalimanı mı yapıyor?
‘Biz bunun daha büyüğünü yapacağız’ de. De ki; ‘Biz de sana teşekkür edelim.’ Resimlerle yapılacak hizmetlerle uğraşma. Sel gider, kum kalır. Sen Üsküdar’lısın ama Erdoğan Özegen, Konaklılı.
Biz Niğde’de ‘Havaalanı’ yapılacak dediysek ‘Hızlı Tren’ gelecek dediysek, ‘Otoyol’ yapılacak dediysek, ben de bu Niğde’nin, bu Konaklı’nın evladı olarak bu yapılacak diyorsam, beni bilirler.
Benim ve bizlerin sözü namustur. Ben buradayım, iyi de seni nerede bulacağız? Bakın, benim size tavsiyem şu: Yeni Türkiye’yle ilgili projeleriniz var ise, bunları paylaşın. Ben de sizi alkışlayım.
Bunların eski defterleri karıştırmakta değil; iflas etmiş, bakkal gibi dersine çalışmayıp, internet haberleri ile reklam panoları yaptırıyorlar.
MİLLETVEKİLİ KENDİNE BİLE OY VEREMEYECEK
Bırakın bunları, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı, Ulaştırma Bakanı, ‘Havaalanı’ diyor, arkadaşımız internette; ‘Niğde’ye Havaalanı Yok’ diye okuyor.
Bak kardeşim, ne ıspanaktan yağ çıkar, ne de Konaklı’dan bu asılsız haberlere, nede reklam panolarına yağ çıkar.
Şunu söylüyorsun, ‘Ben bol keseden atayım, nasılsa kazanırsam, eyvallah milletvekili olmuş olurum. Yine de İstanbul’a giderim. Kılıçdaroğlu da kendine oy verememişti.
Bakın milletvekili olduğum dönem dahil oy kullanmaya başladığım günden bu yana ben hep çoluğumla çocuğumla, hep Niğde’de seçmenim. Çok şükür, çünkü ben Niğde’nin, bu civarın Konaklı’nın öz evladıyım.
Erdoğan Özegen’e laf söyleyen önce ne duyacağını bilecek. Kılavuzu karga olanın,… Ben söyleyeceğimin daha zekatını söylüyorum.
Bakın şimdi ikinciyi söyleyeyim: Yıl 1987, Türkiye’nin başına terör belası geldi. Kına yakarak gönderdiğimiz evlatlarımız, eğer Güneydoğuya gittiyse o 18 ay askerliği ana-baba, aile, dede, nine hep beraber yapıyordu. 30-40 Bin yavrumuzu bu kalleşler, bu ateşe tapan alçaklar, şehit ettiler.
PROJENİZ VARSA GETİRİN
Düşündük, bu Türkiye’yi, bu terör batağından nasıl kurtarırız diye. Ne istediklerini sorduk. Aynı İngilizce gibi Kürtçe’yi istiyoruz dediler. Tamam dedik, dershaneler açıldı. Kimse gitmedi, kapandı.
TRT şeş var, biliyorsunuz seyreden var mı? Yok. Biz öncelikle yalancı memelerini teröristlerin ağzından aldık. Şehit geliyor mu artık? Yok!
Bunlar, ‘Türkiye’yi çözüm süreci altında bölüyorlar’ dediler. Neredeyse ben de inanacaktım. Şimdi seçime gidiyoruz. Şu televizyonlara bakıyorsunuz, ‘Kobani, Kobani’ diye millete, Devlete, milleti isyana çağıran Demirtaş diye bir adam var. Gerçi adam mı?
Bunun eline bir saz veriyorlar, türkü çağırttırıyorlar. Neredeyse Beraat kandilinde yedi geçmişine bize hatim indirtecekler. Yahu utanın, utanın! Bunlar 40 Bin şehidin öldürülmesine destek vermediler mi?
Şu televizyonlara bakın, yüksek sosyetedeki her 5 CHP üyesinden birisi bu partiye oy verecekmiş. Yüksek mertebedeki her ulusalcı fert MHP’li de oy verecekmiş. Eee bunlar barajı geçecekmiş! Sonra AK Parti iktidardan düşüp, bunların 3’ü Koalisyon kuracakmış.
Yahu kardeşim, senin Anadolu’nun ne CHP’lisinden haberin var, ne MHP’lisinden haberin var? Ne Anadolu’nun AK Partilisinden haberin var?
Bizim CHP’limiz de, MHP’limiz de, Saadet Partilimiz de, AK Partilimiz de aynı. Biz vatanımızı satmayız. Vatan mevzu bahisse Çanakkale’deki dedelerimizin yaptığını yaparız.
BEN NİĞDE’NİN SEÇMENİYİM
Bu vatanı bölmek isteyene de, böldürmek isteyene de Anadolu’yu çiğnemeden geçit vermeyiz. CHP’lisiyle, MHP’lisiyle, tüm partileriyle biz aynı toprağın çamuruyuz, aynı unun hamuruyuz.
O yüksek sosyetedeki üyelerinizi de Allah’ın izniyle Anadolu’daki CHP’li, MHP’li, AK Partili kardeşlerimizi asla istismar edemeyeceklerdir. Şimdi soruyorum; ‘Bölücü kim?’ Herkes bir olmuş, HDP barajı geçsin, AK Partinin sayısı düşsün.
Böyle bir koalisyon Türkiye’ye hayır getirir diyen Cumhuriyet Halk Partisine, Milliyetçi Hareket Partisine, başka partilere oy verecek kardeşlerime, ben sadece saygı duyarım.
Ama buradan asla böyle bir kardeşimin çıkacağına inanmıyorum. Sadece Konaklı’dan mı? Vallahi Niğde’den de çıkmayacak. Eski Türkiye özlemine asla pirim vermeyeceğiz.
Şu coğrafyaya bir bakın, Irak, Suriye… Hiç bir yerde Devlet kalmadı. Bakın, Kurtuluş Savaşını yaparken biz oradaki Müslümanların hepsi ellerindeki yüzükleri, kulağındaki küpeleri kurtuluş savaşında bize verdiler. Ve Allah, gani-gani rahmet eylesin, Atatürk’ümüz o gelen yardımlarla İş Bankasının bir bölümünü kurdu.
Şimdi buradan sesleniyorum, İş Bankasının en büyük ortaklarından bir tanesi CHP. Bunlar millete bir sürü vaatte bulunuyorlar. Ya İş Bankasında kredi kartı borcu olanların borcunu bir Yönetim kararıyla silsinler, seçimden önce biz de vaatlerinin doğru olduğuna inanalım. Burada kanuna gerek yok. Büyük hisseler CHP’nin. Yönetim Kurulu kararıyla olur.
ÜLKEMİZİ TERÖRDEN KURTARIYORUZ
Bakın, şimdi biz Suriye’ liye de, Irak’lıya da gençler bilmez, büyük amcalarım bilir. Bizim soydaşlarımız zulüm gördüğünde sığınacakları yer vardı, Türkiye. Merak etmeyin, bizim geçmişimiz böyle.
Şimdi Allah kimseyi yurdundan ayırmasın. Ben yastığa kafamı koydum mu düşünüyorum. Bu ülkeyi diz çöktürürlerse, bizim başımıza bir iş gelirse, bizim gideceğimiz bir yer yok. Biliyor musunuz, bizim bizden başka dostumuz yok.
Ben 5 yıl vekilliğinizi yaptım. Beni arayıp ta ben; ‘Ya sen, CHP’lisin. Sen MHP’lisin’ dediysem, ben bugün adaylıktan çekiliyorum. Hiç bir zaman bir kardeşimi fikrinden dolayı ayırabilir miyim, ayıramam.
Sizin de şimdi evladınıza sahip çıkma zamanı. Herhangi bir siyasi partiden verilen ödünç oy olursa “ödünç yiyen kesesinden yer” ben borcumu hizmet olarak geri ödeyeceğime şeref ve namus sözü veriyorum.
Bir gün bizim Erdoğan şunu iyi yaptı, şu hizmetleri getirdi desinler, başka bir şey istemiyorum. Hiç bir makam Niğde’ye hizmetten üstün değildir. “
