Ankara’da 8 Ekim’de gerçekleştirilen eyleme Eğitim-Sen, TMMOB ve SES Niğde Temsilcilikleri destek verdi.

Bu konuda bir basın açıklaması yapan SES Niğde Temsilcisi Yılmaz Yıldız, açıklamasında şu görüşlere yer verdi.

 

Sağlıktaki yıkım politikalarına karşı; Halktan toplanan vergilerle yapılan hastaneleri sermayeye veren, düşük ücretle güvencesiz, belirsiz mesaiyle çalışmayı dayatan,

Paran kadar sağlık anlayışını yerleştirecek olan,

Sağlık Emekçilerini işsizliğe ve birbiriyle rekabete zorlayan,

Sağlık Hakkını ortadan kaldırıp, sağlık piyasasını besleyecek olan

Kamu Hastane Birlikleri – Sağlık Kentleri Düzenlemelerine karşı;

TÜM TEMEL HAKLARIMIZ İÇİN

İNSANCA YAŞAMI SAVUNUYOR ve 4688 Sayılı yasada yapılacak olan değişikliklere bizimde söylenecek sözümüz var;

Her konfederasyonun kendi üyesi adına toplu sözleşme yapamadığı, grev hakkının engellendiği ya da konfederasyonlardan sadece birine imza yetkisi tanındığı bir sistemde toplu sözleşmenin bir yıl ya da iki yıl için yapılamasının bir anlamı var mıdır? 

Sendikal yapılanmaları bitirmeyi hedefleyen bir toplu sözleşme sistemi getirdikten sonra sendika yöneticilerine sözde kimi güvenceler getirildiği iddia edilse bile bir anlamı olacak mıdır? Nitekim şu anda KESK’e bağlı sendikaların yöneticisi ve üyesi 20 arkadaşımız tutukludur, yüzlercesi hakkında dava açılmıştır, sürgün edilmektedirler, baskıya maruz kalmaktadırlar. 

Sistemi yandaş örgütlerle götürme üzerine kurduktan sonra Kamu Personeli Danışma Kurulu gibi kurumları kurmanın ne gibi bir faydası olacaktır? 

Grev hakkını engelledikten sonra toplu görüşmelerin adını toplu sözleşme olarak değiştirseniz de bir avuç yandaş dışında kimi ikna edebilirsiniz!

Hükümet özellikle grev konusunu hiç ağzına almayarak toplu sözleşmenin içini boşaltan bir eğilim içinde iken, ne yazık ki, bir konfederasyon da “sayı çoğunluğu bendedir, tek başıma oturup tek başıma imza atmak” istiyorum diyerek Hükümetin gerçek niyetini saklamasına hizmet etmektedir. Yine kamu emekçilerinin grev hakkı için mücadele etmek yerine sendika yöneticilerine kimi imtiyazlar istemek ahlaki değildir ve kamu emekçilerinin mücadele tarihine kara bir leke olarak girecektir.

EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ. Niğde den de SES – Eğitim-SEN ve TMMOB olarak 3 otobüsle katılım da bulunduğumuz miting çoşkulu bir şekilde sona erdikten sonra gece 23.00 sularında ilimize olaysız bir şekilde döndük. Emeği gecen ve özellikle katılımda bulunan arkadaşlarımıza çok teşekkür ederim.  BU TALEPLERİ SAVUNMAK İÇİN ANKARA’DAYDIK. 






Editör: TE Bilişim