Sevgili Hemşerilerim,

Geçtiğimiz günlerde değerli büyüklerimizde yaptığımız sohbetlerde projelerimden ve fikirlerimden bahsetmiştim. Onlarda anlattıklarımdan etkilenerek benden ilk defa bölge gazetelerinde ve internet sitelerinde yayınlamak için bir yazı hazırlamamı istediler. Ve onların teklifini kıramadım ve sizinle düşüncelerimi  fikirlerimi ve projelerimi  paylaşmak istedim.

Bu hazırlayacağım ilk yazımda size Bor un ve Niğdenin 20 yıl sonraki vizyonundan bahsetmek istiyordum.  Fakat  bu yazı yazmadan önce sürekli sarf ettiğim  çabaların , ürettiğim projelerin ve fikirlerin uygulanmasında karşılaştığım güçlüklerin altında yatan bir sebep olduğunu, bu konunun araştırması  gereken daha  önemli bir problem olduğunu fark ettim.

Bu yüzden bu yazımda 20 yıl sonraki vizyonun, sadece benim vizyonum olmaktan öteye gitmeyeceğini, bu vizyonun gerçekleşmesinin önündeki engeli bulmanın çok daha önemli olduğunu kanaatine vardığım için vizyondan , bu önemli problemin ortadan kalkmasından sonra , siz isterseniz size bahsedeceğim.

Gelelim bu güne kadar  karşılaştığım problem için yaptığım araştırmaların ve gözlemlerimin sonucuna.

Sevgiili hemşerilerim,

Geçtiğimiz son 10 yıldır yakın çevremde ve tanıdığım tüm insanlar ile yaptığım görüşmeler ve incelemeler sonunda çok önemli bir hastalığın belirtileri ile karşılaştım.

Bölge insanımızda ciddi bulaşıcı ve tehlikeli bir  hastalığın varlığını tespit etmiş bulunmaktayım.  Bu durum beni gelecek adına çok endişelendiriyor .

Hastalık  şiddetli bir şekilde yayılmakta ve etkisinide gün geçtikçe daha da güçlü bir şekilde gösteriyor.

Bu hastalık ile yaptığım araştırmalarda makam mevki, yaşlı genç, kadın erkek demeden yayılmakta olduğunu ve gün geçtikçe de oluşturduğu tehlikenin giderek büyüdüğünü gözlemlemekteyim.

Yaptığım araştırmada halkımızın bilinçlimi bilinçsiz mi anlayamadığım şekilde hastalığın farkında olduğu ve bu hastalıktan şikayet ettiğini, fakat tedavi için gerekli tedavi yöntemini kabul etmek direndiğini , ki bu durumun da yaptığım görüş alışverişinde, hastalığın en önemli belirtisi olarak uzmanlar tarafından ifade edilmektedir.

Ankarada ki ve İstanbulda ki uzmanlar ile yaptığım görüşmelerde bu hastalığın ancak bireyin kendi isteği ile kendi kendini tedavi edebileceğini onun dışında hiçbir tedavi yönteminin işe yaramayacağını söylediler. Bu aldığım bilgileri yurt dışındaki uzmanlar tarafından teyit etmiş bulunmaktayım.

Sevgili hemşerilerim,

Bu hastalığın nasıl bulaştığına gelince yaptığım araştırmalarda kesin bir veriye ulaşamadım. Kimi uzmanlar havadan, kimisi sudan kimisi de bozkırdan kaynaklandığını söylüyorlar ama açıkcası ben de nasıl bulaştığı konusunda kesin bir bilgiye sahip olamadım. 

Ama gözlemlerime dayanarak hastalığın toplu bulunulan yerlerde yaşı büyük hayatta tecrübeli olduğu düşünülen unu elemiş eleği duvara asmış hastalık bulaşmış kişiler tarafından sebebi bilinmez bir şekilde bulaştığı kanaatindeyim.

Bu hastalığın herkese bulaşmış olması fikri beni çok tedirgin ederken, bulaşmamış hemşerilerimin olduğunu düşünmek beni  bir nebze olsun rahatlatıyor.

Sizin bu hastalığa bulaşmamış olmanızı umut ediyorum.

Bir sonraki yazımda bu hastalığın adını ve ve nasıl sonuçlara yol açtığını yazacağım.

İp ucu: OLMAZ OLMAZ DEMEYİN OLMAZ OLUR!!!!!

 

Editör: TE Bilişim