Bedelli tartışmaları her gündeme geldiğinde şu soruların cevabını merak ediyorum: Bedelli askerlik neden ve kimler için çıkarılıyor? Tehlikeli viraja giren ekonomik durumu rahatlatmak için mi? (Maliye Bakanlığının 2,5 yıl önce yaptığı araştırmaya göre 35 yaş üstü yaklaşık 100 bin kişinin bedelli askerlikten faydalanması ve 2,6 milyar lira gelir bekleniyor. ) Olabilir mi? Olabilir gibi ama bir yandan yapılanlara bakıyoruz, gelir elde etmek istenirken diğer taraftan doğru ve yerinde kullanılmayan kaynaklar var: Eşit işe eşit ücret veya kadro karşılığı sözleşmeli çalıştırma safsatasıyla bürokratların maaşlarına inanılmaz zamlar yapıldı. Sosyal patlamayı önleme adına toplumun bir kesimini tembelliğe alıştırıp düzgün bir aile yaşantısı olan vatandaştan daha çok gelir sahibi yapıldı.  Bir yanda çocuklarına ve eşine bakmadığı dengesizliği ve ahlaksızlığı ile bir gün bile işe gitmeyip devletin aylık 2.000TL  ye kadar desteklediği aile(!)ler, diğer bir yanda ise ailesine ve çocuklarına sahip çıktığı için bir ayın en az 22 gününü çalışıp (ki daha ağır şartlarda çalışanlarda var) 750 ile 1.500 TL arası maaş alan aile reisleri. Namusuyla çalışan insanların ahlaksızlığa özendirildiği bir ortam görüntüsü…. Bunlar gibi daha neler var, neler? Bedelliden elde edilecek gelir bu ülkeyi ne şaha kaldırır nede o gelirin olmayışı bu ülkeyi batırır. Ne cari açığı kapatır ne de olası ekonomik krizleri bitirir. Kaynakların yerinde, doğru ve verimli kullanılması daha öncelikli öneme sahip olmalıdır.
 
Bir ara Tarkan vardı. Askerliğini yapmadığı için asker kaçağı konumuna düşen sonra 99 yılının Mayıs ayında vatandaşlıktan çıkarılacak haberleri basında boy boy yer alıp, uzun müddet Amerika’da yaşamak zorunda kalan. Ne oldu? Bedelli askerlik çıkarıldı Tarkan Türk vatandaşı olarak yaşamına devam etti(!)  Yoksa, şimdi yeni Tarkanlar mı türedi? Kafa kol bacak hareketleri ile kazandıkları yüz binlerce lirayı, 5 yıldızlı otellerde dünya starlarına nazire yaparak özel olarak hazırlatılan menülerden, İstanbul’un en lüks semtlerinde oturmaktan, Paris’in en lüks caddelerinde alışveriş yapmaktan, bir dondurma yemek için özel olarak İtalyalara gitmekten, bir müddet uzak durmak zor mu geliyor? Bu insanlar koğuşlarda yatamazlar mı, karavanadan yemek yiyemezler mi, kamuflajlı elbiseyi giyemezler mi… vb. Kim bunlar? Allahın diğer insanların üstünde yarattığı özel  varlıklar mı? Bir bildiğim varsa o da Anadolu insanı kategorisinde yer almadıkları.
 
Terör bitmemişken, şehit olan askerlerimizin kanları tazeliğini, şehitlerimizin annelerinin gözündeki yaşlar ıslaklığını korurken bedelli de bu kadar ısrar edilmesinin sebebi ne veya neler olabilir? Medya tarafından belli aralıklarla hükümetin çalışma yaptığı devamlı dile getiriliyor ama kimler tarafından dile getirttiriliyor? Hangi etkili isimler bu hususta yetkili isimleri sıkıştırıyor? Ve neler oluyor ki bedelli sevdasından bir türlü vazgeçilemiyor. Yoksa böyle bir dönemde bedelli askerlikten sonuç alınmak istenmesi milletimizin sahip olduğu ahlaki değerlerin içerisinde yer almaz gibi. Anadolu insanı bedelini canı ile öderken, bu bedeli ucuz askerlik kimler için çıkarılıyor?..Merak etmeyin yasa çıktıktan sonra yararlananları görünce bu sorular da cevabını bulacaktır.
 
Şunu da irdelemek gerekiyor: Günümüz askerlik mantığı ne kadar doğru. Okumuşunu okumamışını, mühendisini çobanını, sanatçısını, boyacısını aynı kategoride ele alıp tek tip profil oluşturmaya zorlamak ne kadar doğru.(1920’lerden sonra ortaya çıkan tek tip alışkanlığı; Tek tip vatandaş, tek tip öğrenci, tek tip memur...vb.)  Askerlik hizmeti denilince aklımıza sadece “al eline silahı, git savaş” düşüncesi gelmemeli.  Askerlik vatani bir görevdir, vatan hizmetidir. Sadece elinde silah, savaşaraktan vatana hizmet yapılmaz. Bu yüce olgunun mantığını bu şekilde dar bir kalıba sokmaya gerek yok. Askerlik görevi (orijinal adı: vatan hizmeti) için gelen insanlardan daha fazla verim almak için yeteneklerine, tecrübelerine, iş deneyimlerine göre ayrıştırmak gerekmiyor mu? Bunlara ayrıcalık tanınsın istemiyorum fakat her bireyden en iyi verim alınacak şekilde en doğru alanda vatana hizmet etmesi için kullanılması gerekiyor. Biz bunu yaparsak ordumuz kendi kendini taşıyabilecek ve kendi kendine yetebilecek seviyeye ulaşacaktır. Bir anlamda Osmanlı’daki tımar sisteminin günümüze ve geleceğe yönelik modernize edilmiş yeni şekilleri üzerinde tartışmak, yeni projeler üretmek gerekiyor. Askerlik vazifesi içerisinde yer alan yüz binlerce insanımızın atıl durumda bırakılaraktan değerlendirilmemesi gerekiyor. Nitekim bu uygulamanın faturası milletimize pahalıya mal oluyor.