Şeytan kadar işine düşkün şeytan kadar bir iş disiplinine sahip olmadığımız için ona karşı yenilip duruyoruz. Şeytan soldan yanaşıyor eğer başaramazsa sağdan geliyor daha başaramazsa önden arkadan tepeden geliyor fakat bir türlü vazgeçmiyor. Kararlı bir şekilde insanları azdırmak ve cehennemde kendine yoldaş kılmak için mücadele ediyor.
 
Onun batıl işin harcadığı emeği biz hak ve hakikat için harcayamıyoruz. Şeytan insanı yaratılış gayesinden saptırmak için toplantı üstüne toplantı yapıyor. Bazen bir reklam şirketinde bazen bir holding binasında bazen stadyumlara kurulan sahnelerde durmadan çalışıyor. Barış adına ülkeleri bombalıyor. Faiz ile herkesin boynuna mihnet ipini geçirmiş. Riba ile ömürleri ipoteği altına almış. İçki ile şuurları bozmuş. Zina ile nesillerin ahengini mahvetmiş. Yalan ile kardeşliğe balta vurmuş. Cinayetlerin üstüne cinayetler işliyor. Tüm bunları dizi filmlerle maçlarla ve nice oyun eğlencelerle kamufle ediyor. Cilalı ve boyalı bir resimle insanlığı hipnotize ediyor. Şehvet şiddet ve şöhretin kapısında köleleştirdiği insan görünümlü askerleri ile tüm dünyaya kaos ve huzursuzluk ekiyor. Tüm Esfel-i safilinlerin komutanı rütbesiyle fitne ordularını şehirlerin meydanına sürüyor.
 
İletişim teknolojisinin hızla gelişmesi şeytanın işini artık iyice kolaylaştırdı. Bir haramın yayılması bir günahın işlenmesi artık ışık hızıyla gerçekleşiyor. Yıkımların gölgesinde duran medya toplum ağacının dallarını durmadan buduyor. Gayr-ı milli sermaye ile kalpleri ve beyinleri mankurtlaştırmak için her türlü yolu deniyor. Artık şeytan televizyon ekranlarından bir kanalizasyonu andıran dizelerle toplu olarak ruhumuzu satın almanın yolunu buldu. Haramı dizilerin şırıngası ile damarlarımıza zerk ediyor. Sokaklara çıktığımızda sanki dizilerden fırlamış gibi duran nice egoist artist ve şahsiyetsiz tiplerle karşılaşıyoruz. Kendi nefsini putlaştırmış her şeyi şekilden ve gösterişten ibaret gören tiplerin inşa edildiği alan bu dizilerdir. Bu diziler ile yuvalar yıkılmakta insanlar ömürlerini heba edip durmaktadırlar.
 
Psikolojik açıdan insanlar birbirlerinden çok çabuk etkilenirler. Diziler ve filmler bu noktada insanları hızlı bir şekilde tesirleri altına alabilirler. Gözün hükümleri çoğu zaman aldatıcıdır. Bu vasıtalar ise modern çağın birer göz boyama araçlarıdır.  Rol model olarak etkisi tartışılmaz olan dizilerde gördükleri yaşam biçimlerini kendilerine örnek olarak alan insanlar şeytanın bu büyük oyununun kurbanı olmaktan kurtulamamaktadırlar. Futbol denen büyük tuzak ile enerjisi çalınan insanımızın diziler vasıtası ile ruhu işgal edilmektedir.
 
İnsanın varlığını bir harfe benzetirsek onun yazıldığı defter zamandır. Bu zaman denen defteri saçma sapan dizilerle karalatmak hangi akla hizmettir.  Artık dizilerden kitaplara hicret etmenin vakti çoktan gelip geçmektedir. Ömrümüzü çalan bu ortamdan sırf Allah rızası için ayrılarak kitaplarla dolu bir ortama erişmek inşallah cümlemize hicret sevabı kazandırır. Göz nurumuzu döktüğümüz diziler mahşerde boynumuzu bükmeden kalbimizi bu virüsten temizlemeliyiz. Çünkü hiçbirimizin yarına çıkacak bir garantisi yoktur..