11 Nisan Dünya Parkinson Günü nedeniyle Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dilek İşcan, yaptığı yazılı basın açıklamasında, ülkemizde 150 bin civarında Parkinson hastası olduğu, Parkinson hastalığı sıklığı yaş ile birlikte arttığından yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde hastalığın görülme oranı da artmaktadır.  Ülkemizde her yıl yaklaşık 10 bin yeni teşhis konulduğu belirtildi.

Dr. Öğr. Üyesi İşcan, “Toplumumuz, hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmaktadır. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinson hastalığında artış yaşanması beklenmektedir. Parkinson hastalığı var olan tedavilerle yakınmaların iyileştirilebildiği ve hastanın yaşamını daha az engeller hale getirilebildiği nörodejeneratif hastalıklardandır. Parkinson’da erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu ve kaliteli yaşam süresini uzattığı yönünde bilgiler mevcuttur. Bu nedenle toplumsal farkındalık ve bilinçlenme yaratmak adına her yıl 11 Nisan tüm dünyada “Dünya Parkinson Hastalığı Günü” olarak ilan edilmiştir.

Parkinson hastalarının önde gelen problemlerinin başında hareket ve denge problemleri gelmektedir. Bu problemlerle baş etmede tek başına ilaç tedavisi yetersiz kalmaktadır. İlaç tedavisine mutlaka egzersiz ve spor programları eklenmelidir. Egzersiz sadece yürüyüş, denge ve duruşu düzeltmekle kalmaz, Parkinson hastalığının depresyon, durgunluk, yorgunluk ve kabızlık gibi diğer belirtilerinin düzeltilmesine de yardımcı olur. Egzersizler mutlaka ömür boyu yapılmalıdır. Egzersiz seçimini mutlaka hasta hekimiyle birlikte kararlaştırmalıdır. Egzersiz dışında bahçe işleri ile uğraşmak, yüzme gibi uğraşılar da olumlu katkılar sağlar.

Parkinson hastalığının bir sonucu olarak konuşma problemleri yaşanabilir. Konuşma esnasında yavaş ya da hızlı konuşabilir veya tereddüt ederek duraklayabilirler. Konuşma bozukluğu gelişen hastalarda konuşma ve dil terapistlerinin de faydası olmaktadır. Parkinson hastalığında sindirim sistemi problemleri sık rastlandığı için beslenmenin düzenlemesi önemlidir. Bunun için; bol sıvı almak gerekir. Lifli gıdalar tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek yenmeli, sebze yemekleri her öğünde tüketilmelidir. Meyve suyu yerine meyvenin kendisi tüketilmelisi faydalıdır. Pirinç, makarna ve patates tüketimi sınırlandırılmalı, hamur işi gıdalardan uzak durulmalıdır. Beslenme düzeni ayarlanırken ilaçların etkinliğini artırmak için sabah ve öğlen öğünlerinde protein içeren gıdalar tüketilmemeli, et, süt, yumurta, ayran, yoğurt gibi gıdalar akşam öğünlerine kaydırılmalıdır. Parkinson hastalığı nedeniyle tedavi alan hastalarda bakla kullanımına da dikkat edilmelidir. Parkinson tedavisinde kullanılan ilaçlar dopamin içerir. Bakla da dopamin içerdiği için hastanın alması gerektiğinden daha fazla dopamin almasına yol açarak zararlı etkiler oluşabilir.

COVID-19 hastalığı süreci tüm toplumu olumsuz etkilediği gibi Parkinson hastalarımızda da olumsuz etkiler oluşturmuştur. Hastalarımız genelde yaşlı bireyler olduğu için bu süreçte evde kalmışlardır. Daha az hareket etmişlerdir. Kontrollerini aksatmışlardır ve hastalıkları ilerlemiştir. Hastalarımızın gerektiğinde gerekli önlemleri alarak kontrollerini aksatmamaları önemlidir. Evde egzersizlerine devam etmelidirler. Bu dönemde en çok sorulan soru aşı ile ilgilidir. Parkinson hastalarımızın aşı olmalarına engel başka bir durum yoksa mutlaka aşı olmalarını önermekteyiz.

Adnan Özer; 14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun Adnan Özer; 14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun

Parkinson Hastalığı'nın ilaç tedavisi dışında, cihaz destekli tedavilerden apomorfin tedavisi hastanemizde uygulanmaktadır. Herkese sağlıklı günler dileriz.” dedi.

Editör: TE Bilişim