Dr. Ertan Değirmencioğlu yaptığı açıklamada; Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlamaktadır. Ruh sağlığı ise, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. Gelişmekte olan ülkeler bedensel sağlık üzerine yoğunlaşırken gelişmişlik düzeyi arttıkça ruh sağlığına yönelik vurgu da artmaktadır. Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışmasına göre Türkiye’de nüfusun %18’i yaşam boyu bir ruhsal hastalık yaşamaktadır.
1992 yılında Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından ruh sağlığının önemine dikkat çekmek için Dünya Ruh Sağlığı Günü kutlamaları ilk kez başlatılmıstır. Her yıl ayrı konu başlığı ile kutlanmakta olan Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki teması “Saygınlık” olarak belirlenmiştir.
Saygınlık kavramı; kişinin ırk, cinsiyet, fiziksel ve ruhsal durum gibi sosyal statülerden bağımsız olarak doğuştan kazandığı ve devredilemez değerleri olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda ruhsal hastalığı olan kişiler açısından insan hakları bazlı politika ve yasaların geliştirilmesi, sağlık çalışanlarının eğitimi, saygı ve kişilerin karar verme süreçlerine dahil edilmesi konularına vurgu yapılmıştır.
Toplumda hemen her alanda olduğu gibi Ruh Sağlığı konusunda da pek çok kalıp yargı bulunmaktadır. Ruh Sağlığı problemi yaşayan bireyler herhangi biri tarafından “Akıl hastası” v.b. terimlerle damgalamaya maruz kaldıkları zaman ister istemez kendilerini bu grubun bir üyesi olarak algılarlar. Birey damgalamayı içselleştirmesiyle birlikte bireyde utanç duygusuna ve toplumdan soyutlanmaya yol açar. Damgalamanın Ruhsal sorunları olan bireylerin aileleri üzerinde de suçluluk duygusu ve tükenmişlik gibi olumsuz etkileri görülmektedir. Ruhsal hastalıklara yönelik damgalamanın pek çok nedeni olabileceği gibi ruhsal hastalığı olan bireye karşı hissedilen korkunun en büyük etken olduğu düşünülmektedir.
Ruhsal hastalıklar nedeniyle damgalanma, ayrımcılık, işsizlik ve genel sağlık hizmetinden yeterli hizmet alamamak ruh sağlığı alanında yaşanan önemli sorunlardandır. Bu sorunların giderilmesi için hazırlanan Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planında; Ruh sağlığı sisteminin toplum temelli olması, genel sağlık sistemine ve birinci basamağa entegre edilmesi, toplum temelli rehabilitasyon çalışmalarının yapılması, ruh sağlığı alanına ayrılan paranın arttırılması, ruh sağlığı hizmetlerinin kalitesinin arttırılması, ruh sağlığı alanı ile ilgili yasaların çıkarılması, damgalamaya karşı hasta haklarının savunulması, ruh sağlığı alanında eğitim, araştırma ve insan gücünün arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılması planlanmıştır. Ruhsal rahatsızlığı olanları dışlamayalım, onları tedavisi için cesaretlendirelim” dedi
