Bugün biz bu haklı talebi bir kez daha dile getiriyor ve döner sermayeleri emekliğe yansıtın diyoruz. Maliye ve Sağlık Bakanlığı’nı bu konuda adım atmaya davet ediyoruz.

Yapılan açıklamayı aynen yayınlıyoruz.
Değerli Kamuoyu;
Sağlık çalışanları için döner sermaye sistemi, sorunlar ve haksızlık sistemine dönüşmüştür.  Birçok hastanede döner sermayeler geç ödenmekte ve eksik yatırılmaktadır. Entegre hastanelerde ve toplum sağlığı merkezlerinde, Halk Sağlığı Laboratuvarlarında ise düşük döner sermayeler nedeniyle çalışanlar mağdur edilmektedirler.
Tüm bunlar yaşanırken döner sermaye yönetmeliğinde yapılan bir değişiklikle sağlık çalışanlarının döner sermayelerinde 200 TL’ye varan düşüşlere neden olunmuştur. Adaletsizlik bitirileceğine arttırılmış, Çalışanlar çözüm isterken yeni sorunlarla karşılaşmışlardır.
Döner sermaye sistemi tüm bu sorunlarla çalışma hayatını sağlık çalışanlarına adeta zindan ederken, döner sermayelerin emekliliğe yansıtılmaması da sağlık çalışanlarına emekliliği zehir etmektedir. Zorlu geçen ve uzun süren bir çalışma hayatının ardından alınan maaşla sıkıntı çekmeden hayatını sürdürebilmenin tanımı olan emeklilik  ne yazık ki sağlık çalışanları için bir hayal olmuştur.
Çünkü, döner sermayelerin emekliliğe yansıtılmaması nedeniyle sağlık çalışanları emekli olduklarında gelirlerinin yüzde 50’den fazlasını kaybetmektedirler.
Sağlık çalışanları geçinememe korkusuyla ya emekli olamamakta, ya da emeklilikte de çalışma zorunda kalmaktadırlar.
Yıllarca özveri ile sağlık hizmetlerini yürüten, yurdun dört bir yanında, gece gündüz demeden şifa dağıtan çalışanlar emeklilikte adeta sefalete mahkûm edilmişlerdir. Kısacası bugün sağlık çalışanları için emeklilik yeni bir çile döneminin adıdır. Tüm sağlık çalışanları emeklilik günlerini endişe ile beklemektedirler.
Değerli Kamuoyu;
Onları bu endişeden kurtarmak, emeklilikte sıkıntı çekmelerinin önüne geçmek için yapılacak tek bir iş vardır. O da döner sermayelerin emekliliğe yansıtılmasıdır. Türk Sağlık-Sen olarak bu konuda başlattığımız dilekçe kampanyasına gösterdiği yoğun katılında bu hakkın ne kadar çok istendiğinin kanıtıdır. Bugün biz bu haklı talebi bir kez daha dile getiriyor ve döner sermayeleri emekliğe yansıtın diyoruz. Maliye ve Sağlık Bakanlığı’nı bu konuda adım atmaya davet ediyoruz.
Kamudaki ücret dengesizliğini ortadan kaldırmak için hazırlandığı iddia edilen eşit işe eşit ücret düzenlemesi beraberinde yeni eşitsizlikler doğurmuştur.
Eşit işe eşit ücret düzenlemesiyle öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının, profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin, araştırma görevlilerinin, Din Hizmetleri Sınıfındaki din görevlilerinin, Güvenlik birimlerinde görev yapan polislerin, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu gibi kurumlarda çalışanların ek ödemelerinde artış olmamıştır.
Sendikaların görüşü hiçbir şekilde alınmadan hazırlanan KHK ile asıl iyileştirme yapılması gereken kesimlerin göz ardı edildiği açıktır. Anlaşılan o ki; Halk içindeki en muteber sıhhat nesnesi ve bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olunan günleri çoktan geride bırakmışız. Uzun zamandır kamu çalışanlarının maaşlarında ciddi anlamda bir iyileştirme yapılmamıştır
Hak ettiğini almaktan başka bir talebi olmayan bu insanlara reva görülen bu muameleyi kınıyoruz. Adalet diye haykırarak, adaletsizliklere imza atanların, birbiriyle çelişen uygulamaları hayata geçirenlerin, ayrımcı politikalarla çalışanlar arasında barış ve huzuru bozanların, artık tüm bunlara bir son vermesini istiyoruz.
Yeni uygulamayla üst düzey yöneticiler de yüksek oranlarda ek ödeme artışları yapılırken , 1 milyon 400 bin memurumuzun ek ödemelerinde artış yapılmamasını, maaşlarının yerinde saymasını kabul edemiyoruz. Doğrusu merak ediyoruz: Bu ülkeyi yönetenlerin vicdanı şu anda rahat mıdır? 
Kamu çalışanlarının büyük bir kısmı, yüzde 3, yüzde 4 gibi komik zam oranları ile oyalanırken, sadece üst düzey kesimi onurlandırmak, onları ihya etmek ne kadar adildir, bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bu noktada Başöğretmenimiz Ulu Önder Atatürk’ü hatırlamamak elde değil. 1923 yılında bir öğretmenin maaşı ile 25 Cumhuriyet altını alınırken, bugün göreve yeni başlayan bir öğretmen maaşıyla sadece 2,5 Cumhuriyet altını alabilmektedir. O günden bugüne köprünün altından çok sular aktığı görülmektedir. Bugün milletvekilleri, sağlık çalışanlarından, öğretmenlerden 7 - 8 kat daha fazla maaş almaktadır. Durum böyle olunca, bir nesli fedakârca büyük bir özveri ile yetiştiren öğretmenlerimizin; İnsanın en değerli hazinesi olan sağlığının koruyucusu, sağlık çalışanlarımızın ve devlete, millete hizmet eden diğer kamu görevlilerinin, alın terinin karşılığını istemesi son derece doğaldır.
Türkiye Kamu-Sen olarak, adaletsizlikleri yaratanları her Çarşamba günü olduğu gibi bu Çarşamba da protesto ediyoruz. Bir kez daha tekrarlıyoruz: Eylemlerimiz, mücadelemiz sonuç alınıncaya kadar sürecektir.
Haklarımızın tırpanlanmasına, yok sayılmamıza izin vermeyeceğiz. Unutulmasın ki; ADALETSİZLİK ÜZERİNE ADALET İNŞA EDİLEMEZ! Diyor;








Editör: TE Bilişim