KESK’e bağlı Sağlık Hizmetleri Emekçileri Sendikası -  SES,  işyerlerinde her çocuğa uygun kreş istiyor.

 

Konu ile ilgili bir basın açıklaması yapan SES Niğde İl Temsilcisi Yılmaz Yıldız ; “Aylardır basında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın farklı bakanlıklarla birlikte kreş ve ebeveyn haklarını düzenleyen bir paket üzerinde çalıştıkları haberleri gündeme gelmektedir. Söz konusu paketle ilgili haberler "Çalışan anneye kreş yardımı", "Devlet çalışan kadına 300 TL kreş yardımı verecek", “çocuk sayısına göre kademeli emeklilik”, “doğum yapan memura yarı zamanlı çalışma” gibi başlıklarla basında yer buluyor.

 

Yaşamın her alanında eşitlik, çocuk bakımında ortak sorumluluk diyor ve çocukların yaşadığı her yerde, her çocuğa uygun kreş istiyoruz…

 

10 yıllık AKP iktidarının “ben yaptım oldu” mantığıyla yaptığı düzenlemelerin yeni bir versiyonu olduğu anlaşılan pakete yakından baktığımızda iktidarın konuya ilişkin yürüttüğü hazırlıkların iki konuya odaklandığını görüyoruz.  Birincisi Başbakanın “her aileye en az üç çocuk” talimatını yerine getirmek üzere kadınların doğurganlığını denetlemeyi, diğeri ise “esnek çalışma” ile kadın istihdamını artırma. Kısacası AKP hükümeti bir taşla iki kuş vurarak, kadının hem bedenini hem de emeğini daha fazla sömürüye açmanın olanaklarını yaratmayı hedefliyor.

 

Oysa kreş ve çocuk bakım hizmeti bir lütuf ya da yardım değil, temel sosyal haklardır. Hükümet kreşler ile ilgili bir düzenleme yapacaksa öncelikle kamuda var olan kreşleri kapatmaktan vazgeçmelidir.

 

Çocuk bakımı hizmetleri ile ilgili genel olarak Türkiye’de kreş ve diğer çocuk bakım olanakları son derece sınırlı durumdadır. Kreş ve okul öncesi eğitim koşullarını sağlama oranı sadece %16 düzeyindedir. Türkiye’de, 3 yaş altı çocuklar için kreş bulunmamakta, 3-5 yaş için çok az sayıda imkân bulunmakta olup, devlet konuyla ilgili 16 haftalık annelik izni dışında sorumluluk almamaktadır.

 

657 sayılı kanunun 191. Maddesinde “Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir” denilmektedir. Buna rağmen kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların çocukları için açılan kreş ve gündüz bakımevlerinin sayısı bugün sadece ve sadece 130’dur.  Bu sayı 2004 yılında 419 iken, aradan geçen 9 yıl içerisinde gittikçe düşmüştür.

 

Son olarak, 21.01.2013 tarihinde Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı “Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ’” ile kreşlere kamu bütçesinden harcama yapılması yasaklanmış, bu tebliğe dayanarak birçok kamu kurumundaki kreş kapatılmıştır.

 

Tüm bu gerçeklerden hareketle diyoruz ki; öncelikle çocuk bakımı sadece kadınların değil ebeveynlerin ortak sorumluluğudur. Bu nedenle kreş ve ebeveyn haklarının düzenlenmesine ilişkin tartışmaların yalnızca kadınlar üzerinden yürütülmesine itiraz ediyoruz.

 

Kadınlar ve erkekler arasında var olan cinsiyet eşitsizliği nedeniyle her türlü bakım yükünün ev içinde ve ücretsiz olarak kadınlar tarafından karşılanması beklenmektedir. Yıllardır yaptığımız değerlendirmelerde SES olarak, bakım yüklerinin kadınların gerek çalışma yaşamına gerekse toplumsal yaşamın bütününe katılımında eşitsilik yarattığını defalarca ifade ettik.

 

AKP hükümeti, bütünüyle sermayenin doymak bilmez kar hırsını karşılamak üzere giriştiği bu düzenlemelerden vaz geçmelidir. Bakım yüklünün kadın-erkek ayrımı olmadan eşit paylaşılması ve bakım hizmetlerinin kamusal bir hak olarak devlet tarafından düzenlenmesi için gerekli adımları atmalıdır.” Dedi

 

 

Editör: TE Bilişim