Ramazan ayı sonrası yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmanın yolları.

Ramazan ayında, oruçlu olduğumuz süreçte yavaşlayan metabolizmamız ramazan bayramındaki fazla tatlı tüketimiyle beraber kısır bir döngüye girmektedir. Çünkü hızla kana karışan rafine şeker içeren bu besinlerin tüketimi kan şekerinde ani bir dalgalanmaya neden olur ve sürekli tatlı yeme isteği devam eder. Bu da oruçtan yeni çıkan kişiler için yağlanma eğilimini artırır.

Ramazan sonrasında yavaşlayan metabolizmayı canlandırmanın  yöntemleri ile ilgili Acıbadem Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Merve Topuzoğlu şunları söylüyor: “Ramazan ayı boyunca günlük öğün sayısında azalma olduğu için beslenme alışkanlıklarında çeşitli değişiklikler meydana gelir. Sindirim sistemimiz iki -üç öğün beslenmeye adapte olur. Bayramda ise yeme özgürlüğüne kavuşmuş olduklarını düşünen bireyler normalden fazla besin tüketimine meyilli olurlar. Bayramlarda gelenekselleşmiş olan bayram ziyaretleri nedeniyle tatlı ve çeşitli ikramlarla dolu tabakların tüketimi artar.  Bayramda tatlı tüketiminin kontrollü olması, tatlı tüketilecekse de yemek yerine karın doyurmak için değil ara öğün olarak tüketilmesi, tercihin sütlü tatlılardan yana  kullanılması uygun olacaktır. Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir.

 Ramazan Bayramı Boyunca Tatlı, Çikolata Tüketimine Dikkat Edilmeli

 Bayramlarda özellikle mide yanmaları ve bağırsak problemleri artar. Bunun iki nedeni vardır; birincisi ramazan ayı boyunca iki-üç öğünden oluşan farklı bir beslenme tarzına alışan mide ve metabolizma bir anda çok yoğun bir besin tüketimiyle karşılaşınca tepki gösterir. Diğer bir nedeni ise bayramlarda çok miktarda çikolata ve tatlı tüketilmesidir.Fazla miktarda ve yağlı besin tüketimi ile kişilerde gaz, hazımsızlık, mide bulantısı gibi mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıkları  görülebilmektedir. Bu nedenle ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmelidir.

 Bayram boyunca ziyaretler sırasında çay, kahve, asitli içeceklerin tüketim miktarı artmaktadır. Fazla miktarda alındığında kafein içerikli içecekler uykusuzluk, kalpte ritim bozukluğu huzursuzluk yapabilmektedir. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastaları günde 2 fincandan fazla kahve tüketiminden kaçınmalı; çay, kahve yerine yeşil çay, rezene, adaçayı, ıhlamur gibi içeceklerin tüketimi tercih edilmelidir. Bayram süresince ve bayramdan sonra da sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1.5- 2 litre su içilmelidir. Sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.

 

Bayram sonrası, ramazan boyunca canlılığını yitiren metobalizma hızımızı artırmak için özetle az az ve sık sık öğünlerle beslenmemiz gerekir. 3 ana ve 2-3 ara öğün olacak şekilde düzenlenmiş öğünler, bol su ve hafif egzersiz ile vücudumuz eski canlılığını kazanabilir. Bol su ve egzersiz ile iştah kontrolü de daha kolay sağlanmaktadır”.  

 

Editör: TE Bilişim