Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yağmur Şener, COVİD-19 salgınında diş hekimlerinin çalışma ortamından diş problemlerinin nasıl çözülmesi gerektiğine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Yağmur Şener, açıklamalarının başında, “Dünyada COVİD-19 pandemisi ile mücadele yoğun bir şekilde sürüyor. Tam anlamıyla kontrol altına alındığını söylemek henüz erken. Ülkemizde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Sağlık Bakanlığı’mızın yürüttüğü olağan üstü ve başarılı mücadele sonucu pandeminin  kontrol altına alındığını söyleyebiliriz. Bu başarılı mücadelede ülkemizde son yirmi yılda yapılan sağlık yatırımları ve sağlık reformlarının önemli payı olduğunu görüyoruz. Ayrıca Bilim kurulunun geliştirdiği tedbirlerle ülkemize özgü tedavi algoritması geliştirilmiş ve Cumhurbaşkanımızın kararlı ve güçlü koordinasyonu ile uygulamaya konulmuştur. Tüm bu çabaları taçlandırmak ise halkımızın elinde; bu musibetten tamamen kurtulmamız başta fiziki mesafe kurallarına uymak üzere Sağlık Bakanlığımızın önerdiği tedbirlere harfiyen riayet edilmesi ile mümkün olacaktır” ifadelerine yer verdi.

Bu sıkıntılı dönemde insanlarımızın diş problemleri ile ilgili olarak nasıl bir yol izlemesi gerektiğine de açıklık getiren Prof. Dr. Yağmur Şener, bu konuda, “Diş hekimleri, muayenehane ve kliniklerinde her vaka için ameliyathaneye girer gibi, üst düzeyde tedbirler alarak tedavi işlemlerini yürütür. Yani, sadece COVİD-19 için değil, AIDS veya hepatit başta olmak üzere tüm hastalıkların bulaşımını engellemek adına gereken tedbirlerin alınması zaten rutin prosedürün bir gereğidir. Diğer yandan diş hekimi muayenehanesi, pandemi açısından en riskli ortamlardan biridir. Özellikle tedavi işlemleri sırasında kullanılan cihazların basınçlı hava ve su püskürtüyor olması, ortama yoğun ayresol saçılmasına neden olmaktadır ki bu durum COVİD-19 bulaşı açısından muayenehaneyi çok riskli hale getirmektedir. İşte bu riski göz önünde bulundurduğumuzda, toplumda bağışıklık oluşana ya da aşı veya ilaç geliştirilene kadar, sağlık kurumuna hastanın başvuru sayısını azaltacak bir yaklaşım içinde bulunulmalıdır. Bu açıdan hastalar diş hekimine başvurmadan önce, uzaktan bağlantı yöntemlerini kullanarak, başvurunun zorunlu olup olmadığını hekimi ile birlikte değerlendirmelidir. Çünkü içinde bulunduğumuz bu dönemde, acil ve zorunlu olmayan diş hekimliği hizmetlerinin ertelenmesi yerinde olacaktır. Diğer bir deyişle hastalar ağrılı bir şikâyetleri yoksa diş hekimi ziyaretlerini ertelemeli, ancak acil problemler için muayenehane veya kliniklere başvurmalıdır. Eğer diş hekimi hastanın muayene ortamına gelmesini gerekli gördüyse, randevuya gelecek hastalar mümkünse yalnız gitmelidir. Zorunlu hallerde ise en fazla bir refakatçi ile gidilmelidir. Hastalar bekleme salonlarındayken maskelerini takmış olarak bulunmalı, sosyal mesafe kurallarına riayet etmeli, bulundukları ortamdaki herkesi ve her şeyi kendileri açısından yüksek riskli olarak varsaymalı ve gereksiz yere dolaşmamalıdır. Bu bağlamda bekleme salonlarındaki nesnelerle teması en alt düzeyde tutmak da doğru bir davranış olacaktır” dedi.

Prof. Dr. Yağmur Şener açıklamalarını, “Tabii ki tüm bu uyarıların yanında, ağız bakımına yönelik aktivitelerin ne kadar önemli olduğunu hatırlatmadan olmaz. Dişlerin günde en az 2 kez fırçalanması, diş fırçasının ulaşamadığı alanlar için diş ipi uygulanması ve ağız hijyenini yükseltmek için üretilmiş gargaraların tatbikini her zamankinden daha çok önemsemeliyiz” diyerek noktaladı.

Editör: TE Bilişim