SES Niğde İl Temsilcisi Yılmaz Yıldız  Sağlık Bakanlığı Önünde 81 İlden Gelen Yöneticilerle birlikte Basın açıklamasına katıldı..

 24 Şubat 2012 tarihinde MTK temsilcilerimizin de katılımıyla, Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatının Yeniden Yapılandırılması, Personel, Taşınır ve Taşınmazların Tahsisi ve Devrine İlişkin yayımlanan Genelge ile ilgili Sağlık bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi.

Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatının Yeniden Yapılandırılması, Personel, Taşınır ve Taşınmazların Tahsisi ve Devrine İlişkin yayımlanan Genelgeye dair…

663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı kuruluşlarının teşkilat ve görevleri hakkında KHK Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş, Bakanlık Teşkilatı: Sağlık Bakanlığı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü şeklinde yeniden yapılandırılmıştır.

 Sağlık Bakanlığı tarafından 2 Şubat 2012 tarihinde yayınlanan “Taşra Teşkilatı’nın yeniden yapılandırılması, personel, taşınır ve taşınmazların tahsisi ve devri” konulu genelge ile 2 Kasım 2011 tarihinde yürürlüğe giren 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulama süreci başlatılmıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı için gerekli yasal zemin genelge ve yönetmeliklerle tamamlanmaktadır.

Bu genelgeye göre:

*Devir işlemleri Halk Sağlığı Müdürü görevlendirildikten sonra başlayacaktır.

* Taşınır ve taşınmazların tahsisi ile personel devir işlemleri 24 Şubat 2012 gününe kadar gerçekleşecektir. Bu 16 Mart’a kadar uzatılmıştır.

* Bağlı Kuruluşlar, Taşra Teşkilatı, Bakanlık Birimleri arasındaki geçici görevlendirmeler hariç, geçici görevlendirmeler 15 Mayıs 2012 tarihine kadar devam eder.

* 15 Mayıs 2012 tarihine kadar İl Sağlık Müdürü ve Halk Sağlığı Müdürü’nün görüşü ile hazırlanan ihtiyaç ve kadro fazlalığı nakil listeleri Bakanlığa bildirilecektir.

* 15 Mayıs 2012 tarihine kadar bütün personel nakil ve devir işlemlerinin gerçekleşmesine yönelik işlemler bitirilecektir.

* Devredilen personelin özlük dosyası kurumuna gönderiliyor.

                        15 Mayıs’tan sonraki nakiller kurumlar arası ve muvafakat gerekecek.

* 15 Mayıs 2012 tarihinden itibaren personelin Bakanlık ve Bağlı Kuruluşlar arasındaki nakil işlemleri 657 sayılı kanun 74.maddesi çerçevesinde kurumlar arası nakil usulüne tabi olacaktır.

*  Bağlı kuruluşlar arasında personel görevlendirilmesi; ihtiyaç halinde, çalışanlar 1 yılı aşmamak üzere 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu çerçevesinde geçici olarak görevlendirilebilir.

         Taşınır ve taşımazların tahsisi ile devir işlemleri 24 Şubat’a kadar gerçekleştirilirken, 15 Mayıs 2012 tarihine kadar ise bütün nakil ve devir işlemleri bitirilecektir. Bu tarihten sonra Sağlık Bakanlığı ile bağlı kuruluşlar arasında yapılacak nakil işlemleri kurumlar arası nakil olarak değerlendirilecek ve muvafakat aranacaktır. 15 Mayıs tarihinden sonra Sağlık Bakanlığı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu teknik olarak farklı kurumlardır.

 ‘’15 Mayıs 2012 tarihine kadar ihtiyaç ve kadro fazlalığı nakil listelerini İl Sağlık Müdürü ve İl Halk Sağlık Müdürünün görüşü üzerine hazırlanacağı belirtilmiş ancak hizmet yılı ve hizmet puanı vs. kriterler belirtilmemiştir. Boş olan kadro ve pozisyonlara çalışanların istekleri dışında atanmaları veya bir yıl geçici görevlendirilmeleri, çalışanları atama ve geçici görev tehdidi ile baskı altında tutma, kendi kadrolarını oluşturma, sağlık çalışanlarının mücadelesini sindirme ve boyun eğdirme operasyonudur.’’

   ‘’Milletin iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur’ deyip TBMM açık olduğu halde mecliste Yasa çıkarmayan, kendi milletvekillerinin dahi göremediği, görüşemediği, fikirlerini söyleyemediği ancak 2 Kasım 2011 Çarşamba gecesi Resmi Gazete de okuyabildiği milletin iradesinin yok sayılarak ‘otoriter’ bir anlayışla çıkarılan KHK demokrasisini kabul etmemiz düşünülemez. Sağlık hizmet sunumunu, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının teşkilat yapısı ve görevleri tümden değiştirilirken,  Sağlık alanındaki meslek örgütlerinin, sendikaların, akademik kurulların, sağlık hizmeti verenlerin ve sağlık hizmeti alanların içinde yer almadığı, görüşünü söyleyemediği, tartışamadığı demokratik katılıma olanak tanımayan ‘totaliter’  anlayış’ta olan sağlık bakanlığı şimdi de;  kendi icat ettiği ileri demokrasi anlayışında sınır tanımayarak, çıkarılan KHK’nin uygulanmasının internet üzerinden oluşturulacak bir forum da tartışılması öngörüyor.

 SONUÇ OLARAK: Çalışma yaşamımızı, sağlık hakkımızı, iş güvencemizi, geleceğimizi karartan mesleğimizi değersizleştirilen ve itibarsızlaştıran bu düzenlemelere karşı iki seçeneğimiz var: Ya bu uygulamaları kabul edip, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının vereceği mücadeleye seyirci kalacağız ya da iş yerlerimizde statü farkı gözetmeden, sendikal rekabeti değil birlikte dayanışmayı ve mücadeleyi esas alan iş yeri sağlık çalışanları meclisleri ile mesleki bağımsızlığımıza, iş ve gelecek güvencemize,  sağlık hakkımıza sahip çıkıp daha fazla baskı ve denetim altında aşırı çalışmaya karşı yüksek sesle itiraz ederek direneceğiz. AKP’nin, uydurma gerekçelerle açıkça suç icat ederek uyguladığı baskı, sürgün, gözaltı ve tutuklamalar bizleri yıldıramayacaktır. Bizler, AKP’nin piyasacı uygulamalarına karşı mücadele ettiğimiz gibi, faşizmine karşı da direnmeye devam edeceğiz. 

SİZLERİ, 11 MART’A ANKARA’DA hizmet verenler ve hizmet alanların buluşacağı TÜRKİYE SAĞLIK HAKKI MECLİSİNE DAVET EDİYORUZ.

BU DAVET BİZİM! 

OMUZ VER SESİMİZ GÜRLEŞSİN, ÜLKEMİZ ÖZGÜRLEŞSİN.

 

Editör: TE Bilişim