Niğde Halk Sağlığı Müdür Vekili Ertan Değirmencioğlu, Niğde’de yaz aylarında vatandaşların Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalık hakkında dikkat etmesi konusunda uyarılarda bulundu. 

Müdür Değirmencioğlu, yaptığı açıklamada, Kırım Kongo Kanamalı Hastalığı kenelerle beraber insanlara geçen bir hastalık olduğunu, aynı zamanda hasta hayvanların vücut sıvılarıyla beraber de bulaşması söz konusu bir durum olduğunu ifade etti.

Değirmencioğlu, 1. Basamak sağlık personeli 152 kişi, 2. Basamak sağlık personeli 549 kişi, öğretmen 170, öğrenci 4 bin 513, din görevlisi 208, muhtar 68 ve vatandaş 1298 toplamda 6 bin 958 kişiye eğitim verildiğini ifade etti.

Müdür Değirmencioğlu açıklamasının devamında şunları söyledi; “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), daha çok keneler tarafından taşınan bir virüsle oluşan, ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyredebilen hayvan kaynaklı bir enfeksiyon hastalığıdır. Virüsü taşıyan özellikle Hyalomma türüne ait kenelerin insan vücuduna tutunması, virüsü taşıyan kenelerin çıplak el ile ezilmesi, KKKA virüsünü taşıyan hayvanların kan, doku ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi, KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi ile bulaşmaktadır. KKKA hastalığı için; tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçi ve çobanlar, kasaplar ve mezbaha çalışanları, veteriner hekimler, kamp ve piknik yapanlar, korunmasız olarak yeşil alanlarda (Bahçe, bağ, tarla, orman ve orman kenarı tarım arazisi vb.) bulunanlar risk altındadır. Kuluçka süresi, mikrobun vücuda girmesinden sonra hastalık belirtilerinin başlamasına kadar geçen süredir. Bu süre KKKA hastalığında kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gündür; en fazla 9 gün olabilmektedir. Yüksek ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, kollarda ve bacaklarda şiddetli ağrı, bazen kusma, karın ağrısı veya ishal, yüzde kızarıklık, ilerleyen safhada vücudun değişik yerlerinde kanamalar, gövde, kol ve bacaklarda morluklar, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan hastalık belirtileridir” dedi. Kene tutunmaları sıklıkla ağrısız olduğu için, genellikle kişiler keneyi tutunduktan çok daha sonra, hatta kene kan emerek şiştikten sonra fark ettiklerini belirten Değirmencioğlu, “Vücuda tutunmuş kene görüldüğünde; Kene asla çıplak elle çıkartılmamalıdır. Eldiven, naylon poşet, bez parçası ile tutularak ya da ince uçlu bir pens veya varsa kene çıkartma kartı ile ezilmeden çıkarılmalıdır. Çıkartılamıyorsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar azalır.Vücuda tutunmuş olan kenenin patlatılmaması, ezilmemesi, üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, gaz yağı, kolonya) kesinlikle dökülmemesi ve üzerine sigara bastırılmaması gerekir. Kene tutunmasından sonra 10 gün içinde; ateş, halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal şikayetleri ortaya çıkarsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Hayvanlarda kene mücadelesi yapılmalıdır. Hayvan sahipleri, hayvanlarını kene ve diğer dış parazitlere karşı uygun ilaçlarla doğru zaman, doz ve aralıklarla yılda en az dört kez ilaçlamalıdır” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim