HDK – Halkların Demokratik Kongresi Niğde Meclisi  üyesi  bir grup bu gün akşam saatlerinde Niğde Hükümet Meydanında Akkaya Barajından kaynaklanan çevre kirliliğini protesto eden ve tedbirler alınmasını içeren basın açıklaması yapıldı.


Haber-Foto-Video  : Erdal GÜÇER
 
HABERİN VİDEOSU AŞAĞIDADIR

HDK üyesi grup “Herkes Sussun, Akkaya Konuşsun” yazan pankart  ile alana geldi.  HDK Niğde Meclisi Yürütme Kurulu adına eğitimci Göksel Rıza Özkan’ın okuduğu   basın açıklaması şöyle ;

 

 

      Son aylarda Akkaya baraj göledi ile ilgili olarak başta Şehircilik ve Çevre Bakanı olmak üzere birçok siyasi sorunun çözümü yolunda projeler geliştirdiklerini, “Haliç’ i temizleyen şirkete Akkaya’ yı temizleteceğiz” söylemleriyle duyarlı Niğde ve Bor kamuoyunu oyalama, haklı tepkilerini sönümleme taktiğidir.  Akkaya Göledini kurutarak temizlemek kirliliği başka yerlere aktarmak, başka Akkayaların oluşumuna neden olacaktır.

 

Akkaya Niğde’nin foseptik çukuru haline getirilmiştir.

 

          İlimiz Aktaş özünden başlayan, bir zamanlar balıkların tutulduğu berrak su kaynaklarımız, meyve suyu fabrikalarının sıvı ve katı atıkları ile ön arıtma bile yapılmadan şehrin merkezindeki sanayi atıkları ile de birleşerek belediyeye ait arıtma tesisine ulaşmaktadır. Çalışmayan bu arıtma tesisinden geçerek Çevre Orman Bakanlığınca Ramsar sulak alanlar kapsamına alınan Seyfe Gölü ve Sultan Sazlığının korunamayıp kuruması sonucu Akkaya Göledini mesken tutan başta Flamingolar olmak üzere yüzlerce çeşit kuş türünün yaşam alanını bu gün artık fosseptik çukuru haline gelmiştir.

 

Bor Belediyesinin Arıtma Tesisi eski teknoloji ve ihtiyacı karşılamıyor

 

      Buradan deşarj edilen sağlıksız su Bor ilçesindeki tarım alanlarını sulayarak soframıza gıda maddesi olarak gelmektedir. Bor belediyesine ait çok eski teknolojiye sahip arıtma tesisi de ihtiyacı karşılayamayarak, atıklarını şeker fabrikasının arıtmaya tabi tutulmayan atıkları ile birleşerek organik tarım yapılması düşünülen Emen ovasını kirletmektedir. Sorunun özü özeti bu olunca çözümü için yapılması gereken çok basittir.

 

      Akkaya Baraj Göledine akan ve göledi kirleten kaynaklar derhal kesilmelidir. Akkaya barajı su birikintisini kirleten etmenler durdurulmadan temizlemek, dereceli filtreme yöntemleriyle Akkaya’ yı kirleten etkenleri azaltmak çözüm değildir. Bu olsa olsa günü kurtarmak ve halkımızın vergi yoluyla birikimlerini temizleme şirketlerine aktarma olur. Bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz yapılması gereken ilk müdahale kirliliği yaratan akıntıların derhal durdurulması ve yarından tezi yok çevre belediyelerin de ortaklaşa üstleneceği geniş kapasiteli arıtma tesisinin yapımına start verilmeli, endüstri tesislerinin kendi arıtma sistemlerini kurmaları, kurulu olanların çalıştırılması sağlamalıdır.

 

 

 

      Sorunun çözümü yönünde “cak lı cek li” cümleler kuran başta yerel yönetim seçilmişleri olmak üzere tüm siyasilerin sözlerinin samimiyetinin turnusolu kirliliği yaratan etkenlerin durdurulması yönünde koyacakları irade ve hayata geçirecekleri projeleridir.

 

       Tam da buradan olmak üzere Niğde’ de örgütlü sivil toplum kuruluşlarının soruna müdahil olmayışları, Niğde’ de ve Bor’ da yaşayan insanlarımızın haklı tepkilerini örgütleyerek sorunun çözümü noktasında yerel yönetimlere ve siyasi iktidara basınç yapmamaları düşündürücüdür.

 

Niğdemiz için “ daha iyi günler gelecek”  beklentisi bitmiştir

 

       Biz HDK Niğde Meclisi olarak;  Akkaya Baraj Göledi tekrar sazan balıklarının, flamingolar başta olmak üzere 200 den fazla kuş türünün tekrar evi olması, çevresinde yaşayan insanlara huzur, tarım köylüsüne temiz sulama su kaynağı oluncaya değin sorunun takipçisi olacağımızı, bu yönde mücadele veren çevre derneklerinin ve platformların yanlarında, yanı başlarında olacağımızı siz değerli basın emekçileri aracılığıyla Niğde ve Bor kamuoyuna saygıyla duyururuz.

        

 

      Genelde dünyamız ve ülkemiz için, özelde de Niğde’miz için “Daha iyi günler gelecek” beklentisi bitmiştir. Hepimiz iyi bilmeliyiz ki biz isteyip mücadele vermedikçe o iyi günler hiçbir zaman inanın gelmeyecek. Sınırları olan dünyamızda bu gün sınırların sonuna gelinmiş olup artık sınırlar zorlanmaktadır. Kapitalist üretim tarzı ve tüketim alışkanlıkları özellikle son 200 yılda doğal kaynaklarımızı tüketti, hep har vurup harman savurdu. Artık farklı koşulların hüküm sürdüğü bir dünyadayız.

 

 

       Tek bir örnekle durumu gözlerinizin önüne getirmek isteriz; Bilim insanları karbondioksit atmosfer güvenilir üst sınırını 350 ppm olarak belirtip, bilimsel bir doğru olarak kabul ederek insanlığa rapor etmişlerdir. Şu anda yapılan ölçümlerde atmosferimizdeki bu değer 390 ppm çıkmıştır. Yani canlı solunumu için zararlı olan değerin üst sınırından 40 ppm daha fazla. İklim değişikliklerini önlemek, hızını kesmek için hiç zaman yitirmeden bu atmosfer karbondioksit değerini 350 ppm düzeyine indirmek gerekmektedir. Eğer otomobil kullanma çılgınlığımızı, tüketim alışkanlığımızı, fosil yakıtlara dayalı yaşam lüksümüzü sürdürüyorsak, “belamızı arıyoruz” demek olduğunu da bilelim.

 

 

      Bu örnekten de anlaşılacağı üzere Akkaya Baraj Göledinin kirletilmesinde bizlerin tüketim ve çevreye duyarsız yaşam tarzımızın etkisinin de olduğunu yok sayamayız. Son söz olarak Akkaya Barajının daha fazla kirletilmesi derhal durdurulmalı, kirliliğe neden olan etkenler tespit edilerek filtre sistemleri oluşturulmalı ve elbette bu iş ve işlemlerin ardından baraj suyu altındaki çamur temizlenmeli, baraj suyu içindeki ve dışındaki tüm canlılara zararsızca ev sahipliği yapacak duruma biran evvel getirilmelidir.

 

 

Editör: TE Bilişim