Okulların açılmasıyla birlikte ailelerin bir sorunu daha gündeme geldi. Okula yeni başlayan çocukların okul korkusu sorunu ve çözümü konusunda  Niğde Halk Sağlığı Müdürü Dr. Bilgehan Öztürk bir basın açıklaması yaptı.

 

Öztürk açıklamasında ; Okul çağındaki çocuklarda birdenbire okula gitmeye karşı ortaya çıkan yoğun direnç durumu, okul reddi ya da okul korkusu olarak adlandırılmaktadır.

 

OKUL KORKUSUNUN NEDENLERİ

                   - Kaynağı genellikle anneden ya da anne yerine geçen kişiden ayrılma korkusudur.

                   - Okul korkusu olan çocukların ailelerinde genellikle aile bireyleri birbirine aşırı bağımlıdırlar.  Ancak etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir.

                   - Alay edilme ve okulda başarısız olma korkusu, çocuğun kendisinin yokluğunda annesinin başına kötü bir şey gelecek ya da annesini kaybedecek korkusu              - Anne ya da babanın sürekli kaygıdan yakınması ve kendilerine bir şey olacağından korkması.

                   - Anne ve babanın çocuğa okulda, yolda  bir şey olacağından korkması, endişe etmesi ve bunu çocuğun yanında dile getirmesi.

                   Çocuğun kendi yokluğunda anne ya da babasına bir şey olacağından korkması ya da kendisini terk edip gideceğini düşünmesi.

-          Çocuğun ebeveynlerinin beklentilerini karşılayamaması ya da karşılayamamasından korkması.

-           

OKUL KORKUSU GELİŞTİREN ÇOCUKLAR GENELLİKLE BAŞARI KAYGISI OLAN, USLU, UYUMLU, AŞIRI ONAY BEKLEYEN ÇOCUKLARDIR.

Bu kişilik özelliklerine sahip çocuklarda tetiği çeken etken; ailede hastalık, sosyoekonomik bir kriz, kardeş doğumu, taşınma, bir yakının kaybı, okul ve ya öğretmen değişikliği, okulda onurunun zedelenmesi gibi durum olabilir.

 

 

BELİRTİLERİ;

 

-          Okula gitmek istememe,

-          Okula hazırlanırken ve gönderilirken endişe duyma,

-          Mide bulantısı,

-          Kusma,

-          ağlama,

-          okuldan eve geri dönme, sınıfa girememe.

 

Okul korkusu olan bir çocukta, okula gitmek istememe ve okula gitmeye direnç görülür. Başlangıç bazen sinsidir. Çocuk neşesizdir, uykuya dalmakta güçlük çeker. İştahı kesilir, ödevlere karşı ilgi azalır. Her sabah bedensel bir yakınmayla uyanır. Başı, karnı ağrır, midesi bulanır. Bu belirtiler günlerce sürebilir.

         Çocuğa okula neden gitmek istemediği sorulduğunda öğretmenden korktuğunu ya da arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebilir. Bazı çocuklar ise tanımlayamadıkları bir korkudan söz ederler. Ancak bu korkular çocuk evde olduğu zamanlarda kısa sürede kaybolurlar. Çocuk evde rahattır, bazen okula gönderilme  endişesinin yoğunluğu nedeniyle evde de huzursuzluk yaşanabilir. Çocuk bağımlı olduğu aile bireyinden (bu genellikle annedir) ayrılmakta zorlanır, peşinde dolaşır, sürekli kaygı içindedir. Her hangi bir şeyle oyalanamaz.

 

              

 Belirtileri genellikle okula gitme vaktinde çoğalır; okuldan ayrılma vaktinde ise azalır. Sıklıkla Eylül ve Ekim aylarında görülür.

                Yapılan çalışmalar, özellikle ilkokul döneminde çocukların % 5 ‘inin okul korkusu yüzünden okula gidemediğini göstermektedir.

 

 

NELER YAPILMALI

-          Çocuğun okula gitmesi ya da dönmesi konusunda ebeveynler ısrarcı olmalı, çocuğun okula gitmesi için gerekli kolaylığı ve yardımı sağlamalıdır.

-          Eğer okuldan kaçıp geliyorsa, Çocuk mümkün olduğunca çabuk okula geri götürülmelidir.

-          Ebeveynler çocukla Okul Korkusu hakkında konuşmalı, onu kesinlikle bundan dolayı suçlamamalıdır. Bu durumun her çocukta olabileceğini ve zaman içinde mutlaka kendini iyi hissedeceğini anlatmalıdır.

-          Çocuğun okula devamını sağlama, okul korkusunda yaşadığı fizyolojik belirtilerin azalmasına yardımcı olur ve sonunda çocuk okula gitmekten zevk almaya başlar.

-          Ebeveynler çocuğun arkadaş edinmesini kolaylaştırmalıdır.

-          Okul idaresi ve öğretmeni ile işbirliği sağlanmalıdır.

-          Çocuk çok ağlarsa ya da huysuzlanırsa bu durumda ebeveynlerden biri okul kapısında, çocuğu rahatlatabilecek bir yerde beklemelidir.(Bu bekleme birkaç hafta sürebilir)

-          Tüm bunlar çözüm olmuyorsa, Muhakkak bir çocuk Psikiyatristi ya da psikolog’dan yardım alınmalıdır.

 

 

 

                   

Editör: TE Bilişim