Şeker-İş Sendikası Bor Şube Başkanı Atalay Demirörs ; Halkımızı uyarıyoruz, iftar sofranızın tadı kaçmasın…
 
Şeker-İş Sendikası Bor Şube Başkanı Atalay Demirörs ramazan yaklaşırken, merdiven altı tabir edilen şeker ve tatlı imalatı konusunda halkı uyardı.
 

Sendika Başkanı Atalay Demirörs konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında ;  Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası  Şeker-İş, olarak Ramazan ayında sirkülasyonun fazla olması sebebiyle merdiven altı imalatlar ile kaynağı belli olmayan ürünler konusunda halkımızı uyarıyoruz. İftar alışverişi yapan vatandaşların gıda ürünlerini satın alırken özel hassasiyet göstermeleri gerektiğinin altını çiziyoruz, özellikle merdiven altı yemek ve tatlı imalatı yapan işletmelerin hem sektörü hem de insan sağlığını olumsuz yönde tehdit etmektedir.

 
        Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan gıda hammadde fiyatları, yaşanan iklim değişikliklerinin sebze ve meyve fiyatlarını ve ürün kalitesini olumsuz etkilemesine sebep olması, merdiven altı, kayıt dışı veya bu anlayış çerçevesinde hareket eden firmaların yarattığı sektöre ağır maliyet getiren haksız rekabetin sonuçları ile gıda sektörü her geçen gün daha da derinleşiyor…

        Şeker-İş Sendikası olarak  Ramazan ayında özellikle teknolojik ve hijyenik üretimden yoksun üretilen ve ''merdiven altı'' diye tabir edilen gıda maddelerinin satışının engellenmesinin halk sağlığı açısından hayati boyutuna dikkat çekmek istiyoruz. Şeker-İş Sendikası olarak  ''Ramazan öncesi tavan yapan ve sağlık açısından risk oluşturan merdiven altı ürünlere kesinlikle itibar edilmemelidir”

 
Atık yağ tüketen, motor yağı tüketmiş gibi olur

        Ramazan ayının gelmesiyle birlikte ister istemez bir arz talep dengesi oluşmaktadır.Özellikle iftar sofralarımızın vazgeçilmezi olan tatlıların yapımında pancardan üretilen şeker yerine tatlandırıcı kullanılması saatlerce aç kalan mideyi olumsuz etkileyebilmektedir, defalarca kullanılan ve atık yağ halini alan yağların tüketilmesinin ise tabiri caizse motor yağını tüketmekle eş değer olabilecektir.
 

 Tüketiciler Ucuz gıdaya taviz vermemeli

      
       Merdiven altı işletmelerin, insan sağlığını ve hijyenik kuralları gözetmeksizin sektöre adım attığını görmekteyiz, bu durumun sektöre ciddi yatırım yapmış, hijyene önem veren ve personelini sürekli olarak eğitimden geçiren işletmeleri kırmızı alarm durumuna getirmektedir. Sıkı denetimlerle bu işletmelerin önüne geçilebileceğini ve böylece insanların gıda terörüyle karşı karşıya kalmayacağını belirtmek istiyoruz.
       “Özellikle yemek, hayatımızın olmazsa olmazlarındandır. Ülkemizde gıda sektörünün milyarlarca dolarlık büyüklüğe sahip olduğu düşünülürse merdiven altı üreticilerin karlarının korkutucu boyutlara ulaşması, ülkemizi hem vergi kaybına uğratacak hem de diğer düzgün üretim yapan şirketleri olumsuz yönde etkileyerek bir çok işyerinin iflasına neden olabilecektir. Hileli ve gıda güvenliği kriterleri dikkate alınmadan üretilmiş her gıdanın insan sağlığını kısa ve uzun vadede tehdit edeceği gerçeği de göz ardı edilmemelidir.   Bize göre yemeği veren kadar yemek hizmetini satan alanlar da gıda terörüne davetiye çıkarmakta ve suç işlemektedirler. Bu nedenle tüketicilerin gıda konusunda bilinçli olmaları gerekmektedir. Bilinçli gıda tüketicisi, ne yediğini bilmeli, ucuz gıdaya taviz vermemeli, merdiven altı işletmeleri tercih etmemeli ve aldığı ürünü sorgulamalıdır. Önce kendi sağlığımız için sonra da yaşadığımız toplumun birer parçası olarak bu sorumluluğumuzun farkında olmalı ve toplumu bu yönde bilgilendirmeliyiz. Bu vesileyle Mübarek Ramazan ayının tüm halkımıza sağlıkla hayırlara vesile olmasını temenni ederim.”
 
Editör: TE Bilişim