Dr. Bilgehan Öztürk açıklmasında ; “KOAH, ( Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) nefes yollarında mikrobik olmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Bu hastalığın en kötü yanı, bronşlarda oluşan tıkanmanın bir daha düzelmemesi ve tedavi olunmaz ise hastalığın sinsice ilerlemesidir. Hastalığın en önemli risk faktörü ‘SİGARA KULLANIMI’dır. Diğer faktörler; mesleki olarak toz, duman ve gazların solunması, akciğeri koruyucu bir faktörün (alfa-1 antitripsin) doğuştan eksikliği, hava kirliliği, hava yollarının aşırı duyarlılığı ve sosyal etkenlerdir.
20 Kasım 2013’de kutlanacak olan bu yılki Dünya KOAH Gününün başlıca sloganı: “Çok Geç Değil!” şeklindedir. Bu pozitif mesaj, gerek KOAH tanısı almadan önce gerek KOAH tanısı aldıktan sonra hastalığın hangi evresinde olursa olsun insanların solunumsal sağlıklarını iyileştirebilmek adına yapılabilecekler olduğunu vurgulamak için seçilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, KOAH tüm dünyada yaklaşık 50 milyon insanı etkilemekte ve her yıl 3 milyon kişi bu hastalık nedeni ile ölmektedir. Türkiye verilerine göre ülkemizdeki en önemli ölüm nedenleri arasında 3. sırada olan KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %20’dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir. Oysa basit ve ağrısız bir test olan ve Devlet Hastanemizde de yapılmakta olan Solunum Fonksiyon Testi ile kişinin KOAH olup olmadığı kolayca saptanabilmektedir. Ayrıca Halk Sağlığı Müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren KETEM Birimi Sigara Bırakma Polikliniğinde de kanınızda bulunan karbonmonoksit miktarını Karbonmonoksit Ölçüm Cihazı ile ölçtürebilir ve KOAH hastalığına yatkınlığınızı kontrol ettirebilirsiniz.
KOAH nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma, göğüste tıkanma, hırıltılı solunum ve morarma gibi yakınmalara yol açar. Öksürük ve balgam çıkarma ilk ortaya çıkan yakınmalardır. Genellikle bu bulgular hastalar tarafından önemsenmez. Çoğu zaman sigara öksürüğü olarak değerlendirildiği için de hastalığın erken tanısı gecikebilir. Nefes darlığı, özellikle hareket sırasında ortaya çıkar ve yıllar içinde yavaş yavaş artış gösterir. Başlangıçta merdiven çıkarken ya da yokuş tırmanırken hissedilir. Yıllar içinde artar, giyinirken, konuşurken ve hatta istirahat halinde bile hissedilir hale gelir. Nefesi verirken ortaya çıkan zorluk nedeniyle akciğerlerde kalan hava miktarı artar, göğüs kafesi genişler ve tıpkı bir fıçı şeklini alır ki buna ‘fıçı göğüs’ adı verilir. Yakınmalar yalnızca nefes darlığı ile sınırlı kalmaz. Yorgunluk, halsizlik ve depresyon diğer yakınmalara eşlik eder. İleri dönemlerde kanın yeterince oksijenlenememesi sonucu parmak uçları, dil, dudaklar ve kulak memeleri mavi-mor renk alır. Ağır hastalarda kandaki karbondioksitin atılamamasına bağlı olarak uykuya eğilim artar.
20 Kasım Dünya KOAH Gününde “Çok Geç Değil!” diyerek tüm insanlarımızı bu hastalık konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum. “dedi.
