<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;"> <strong style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;">Saç dökülmesi sorunu neredeyse herkesi hayatının bir döneminde etkiliyor. Saş dökülmesine bağlı şikayetler yaşın ilerlemesiyle birlikte artış gösteriyor. En çok görülen saç dökülme şikayetleri mevsimsel ve strese bağlı olarak ön plana çıktığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr.Mehmet Coşkun Acay, saç dökülmesine karşı tedavilerin hastaların yüzünü güldürdüğünü söyledi. Dr. Acay, lokal tedavi ile ağızdan alınan ilaçlarının yanında biotin, çinko, sistein, E vitamini, bal kabağı ekstresi, radix, yeşil çay gibi bitkisel kombinasyonların da dökülme karşıtı olarak kullanıldığını belirtti.</strong></span></span> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;"><strong> </strong></span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;">Saç dökülmesi sorunu kadın erkek demeden herkesi etkilerken yaş ilerledikçe de görülme sıklığı artıyor. Saç dökülmesi şikayeti genç yaşlarda % 20- 30’ larda iken 50’li yaşlarda oran %50’lere yükseldiğini söyleyen <strong>Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr.Mehmet Coşkun Acay</strong>, en çok görülen saç dökülme şikayetlerinin mevsimsel ve strese bağlı dökülmeler olduğuna dikkat çekti. Uzm. Dr. Acay, her iki durumda da nedenler ortadan kalktığında dökülmenin de ortadan kalkacağını söyledi</span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;"><strong>Doğru tanı için bakılacak yerlere dikkat</strong></span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;">Saç dökülmesi sorununda her hastalıkta olduğu gibi doğru tanının tedaviyi kolaylaştırdığını dile getiren Uzm. Dr. Acay, beslenme alışkanlıkları, kullanılan ilaçlar, ailesel saç dökülme hikayesi, geçirilmiş hastalıklar, kansızlıklar, saç bakım alışkanlıkları ve kadınlarda hormonal durumların araştırılması gereken noktalar arasında olduğunu belirtti. Tanı konabilmesi için saçlı derinin ve saçın muayenesinin yapılmasının yanı sıra saçların ve saçlı derinin dermoskobik, mikroskopik incelenmesi, çeşitli kan analizleri, bazen de saçlı deri biyopsilerinin gerekli olabileceğini söyledi.</span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;"><strong>Saç dökülmesi için ne zaman alarm vermeli?</strong></span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;">Saçta günlük ortalama 50-100 telden fazla dökülme görülüyorsa aşırı saç dökülmesinden bahsedilir diyen Uzm. Dr. Acay, “Bu durumlarda hasta saçını eline her götürdüğünde eline saçlarının gelmesinden ve sabahları yastığında saç bulmaktan şikayet eder” dedi.</span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;">Günümüzde kullanılan çeşitli tedavi seçenekleri hem hastanın hem de hekimin yüzünü güldürmektedir diyen Uzm. Dr. Acay, şöyle devam etti: “Lokal tedavi ile ağızdan alınan ilaçlarının yanında biotin, çinko, sistein, E vitamini, bitkisel kombinasyonlar (bal kabağı ekstresi, radix, yeşil çay), su bazlı organik biyolojik silikon gibi saç hücrelerini uyarıcı destek ürünler oldukça sık kullanılmaktadır”. Dışarıdan uygulanan çok sayıda kozmetik ve bakım ürünlerinden de bahseden Uzm Dr. Acay, bu ürünler genellikle saçın kalitesini, parlaklığını arttırırlar ancak yeni saç çıkışında etkili değillerdir dedi ve lokal ya da sistemik tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda saç nakli gibi cerrahi işlemlerin günümüzde son teknoloji ile başarılı bir şekilde yapılmakta olduğunu söyledi.</span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;"><strong>Saç dökülme tipleri ve bunların nedenleri nelerdir?</strong></span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;">En sık karşılaşılan saç dökülme tiplerinden birinin <em>telojen olarak adlandırılan </em> ve aktif dönemdeki saçların hızlı bir şekilde dinlenme dönemine geçmesi ile oluşan dökülme olduğunu belirten Uzm. Dr. Acay, “Telojen dökülme ani olarak başlayıp 6-8 ay kadar sürebilir” dedi. Uzm. Dr. Acay en sık karşılaşılan nedenleri ise şöyle sıraladı; yüksek ateş, çocuk doğurmak, çeşitli enfeksiyon hastalıkları, şiddetli stres, büyük ameliyatlar, tiroid hastalıkları, demir ve çinko eksiliği, proteinden yetersiz beslenme, çeşitli ilaçlar (kemoterapi ilaçları, beta bloker ve kalsiyum kanal blokerleri gibi tansiyon ilaçları, antidepresanlar, yüksek doz A vitamini gibi)</span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;">Saç dökülmesinin gebelikte durakladığını, doğumdan sonra hormonal değişimlere , kansızlığa ve tiroid hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkabildiğini anlatan Uzm. Dr. Acay, çoğunlukla bunun geçici bir süreç olduğunu ve saçların ,kişiye göre değişiklik gösterebilen bir sürede eski haline döneceğini belirtti.</span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: Verdana;"> </span></span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"> <strong> </strong></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><strong><span style="font-size: 11pt; font-family: Calibri, sans-serif;">Anadolu Sağlık Merkezi Hakkında</span></strong></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 11pt; font-family: Calibri, sans-serif;">Yaşam kalitesini artırmak için dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmak hedefiyle kurulan Anadolu Sağlık Merkezi, modern tıbbın gereklerini yeni ve kapsamlı bir sağlık anlayışıyla hastalarına aktarıyor. Hizmet kalitesine önemli katkı sağlayan Johns Hopkins Medicine (JHM) ile devam eden işbirliği Anadolu Sağlık Merkezi'nin sağlıkta referans merkezi olma vizyonunu da destekliyor. Kurulduğu günden buyana gerçekleştirdiği çalışmalarla <strong>‘Sağlığın Merkezi’</strong> konumuna ulaşan Anadolu Sağlık Merkezi; onkoloji, kalp damar sağlığı, kadın hastalıkları ve tüp bebek, nöroloji, cerrahi bilimler ve iç hastalıkları dahil olmak üzere tüm branşlarda sunduğu hizmetlerde hasta odaklı yaklaşımla hareket ediyor. Hizmetlerinde hasta hakları ve güvenliğini temel önceliği olarak belirleyen Anadolu Sağlık Merkezi, kaliteli sağlık hizmeti ile dünyanın farklı bölgelerinden gelen hastalara tedavi olanağı sunuyor</span></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><strong><span style="font-size: 11pt; font-family: Calibri, sans-serif;">Johns Hopkins Medicine Hakkında</span></strong></p> <p style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Verdana; text-align: justify;"><span style="font-size: 11pt; font-family: Calibri, sans-serif;">Johns Hopkins Medicine, Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimlerini ve bilim adamlarını, Johns Hopkins Sağlık Sisteminin organizasyonları, sağlık profesyonelleri ve tesisleri ile birleştirmektedir. Johns Hopkins Medicine’ın misyonu, tıbbi eğitim, araştırma ve klinik bakım standartlarını mükemmelleştirerek toplumun ve dünyanın sağlığını daha iyi bir seviyeye çıkartmaktır. Farklı ve kapsamlı olan Johns Hopkins Medicine, Johns Hopkins Hospital’ın 1889’daki açılışından bu yana, sağlığı korumak için hekimlerin ve tıbbi bilim adamlarının biyomedikal araştırmalar ve tıbbi bilgilerin uygulanması konularındaki eğitimlerinde uluslararası liderlik sağlamıştır.<br /> <br /> <br type="_moz" /> </span></p>