Sosyal yaşantımızda sabrın ne kadar önemli olduğunu zaman zaman gerçek hayatın içinde yaşayarak görmekteyiz.
Sabır, güç bir işe katlanma, ağır bir yüke tahammül etme, üzücü bir olay karşısında ümitle sonucu beklemektir. İnsan ani ve şok olaylar karşısında sabretmesini bilmelidir.
Sabır, haksızlık karşısında susmak ve ona boyun eğmek demek değildir. Tam tersine bu konuda kişi hakkını sonuna kadar savunmalıdır. Kesinlikle aşağılanmaya  razı olmak yanlıştır.
 Sabır, bütün olumsuzluklara karşı durabilmektir. Sabırsız insan her zaman zarar görür, korkak olur, kendi sonunu kendisi hazırlar
Sabırlı kimse, olaylar ne denli büyük olursa olsun asla dengesini bozmaz. Hal böyle olunca sabırla birçok zorluklar kolayca aşılabilir. Özellikle “Sabrın sonu selamettir”, “Sabreden derviş muradına ermiş”, “Sabırla koruk helva olur” sözleri hayata geçirildiğinde toplumda huzur, birlik, beraberlik, kardeşlik duyguları ön plana çıkar.
Bakınız! Namaz, oruç, hac, zekât gibi ilahi emirlerin her biri nefse zor gelen yaşam biçimleridir ve de sabır gerektirmektedir.
Sabırda güçlü bir irade vardır. Azim ve gayret vardır. Ebetteki tabii afetler denilince sel, deprem, heyelan vb. olaylarda ölenler, yaralanıp sakat kalanlar, evlerini, iş yerlerini kaybedenler, acı içerisinde kafasını taştan taşa vuranlar, kendilerine dünyayı zindan ederler. Fakat inancı ve iradesi güçlü olanlar bunların dışındadır. Hz. Ömer “Eğer sabredersen Hakkın dahi kader hükmü gelir geçer ve sen sevap kazanırsın. Sabretmezsen yine Hakkın tecellisi yerini bulur ve sen azap çekmekle kalırsın” demiştir.
Kur’an’ı Kerimde Yüce Mevla; “Behemehâl size biraz korku, biraz açlık, biraz mal, can ve mahsul eksikliğiyle sınarız. Sabredenleri müjdele her kim ki sabreder suç bağışlarsa bu istenilen en iyi davranış tarzıdır” buyurur. Öyleyse “İyiliğe iyilik her kişinin yapacağı iştir. Ama kötülüğe iyiliği er kişiler yapar” sözü çarpıcı bir örnektir.
Bir birbiriyle didişen, boğuşan, geçimsiz olan insanlar, huzursuz, mutsuz olurlar. Eğer kişi öfkesini yenebiliyorsa, bağışlayıp, kötülüğe iyilik yapabiliyorsa bu ne güzel bir huydur.
Dikkat edin vücutta başın önemi ve değeri neyse, sabrın da sosyal yaşamda değeri odur. İnsan hayatındaki sabrın önemi de burada yatmaktadır.