Bu yazıyı üç gün önce yazdım, ulusalda çıkan ittifak haberlerinden   bende etkilendim… Bekledim… Ancak ulusalda çıkan bu haberin maniplasyon olduğunu anlattılar,  anladım, anlaşıldı.

CHP'nin cevval  Niğde Belediye Başkan Adayı  Rasim Yılmaz'dan bahsedeceğim. 

Onu 17 yıl önceki Mera - Rant tartışmalarından tanıdık.  Ziraat Mühendisleri Odası Niğde İl Başkanı idi. 17 yıl önce Niğde Tarım Müdürü, dönemin Ak Parti Milletvekili Muharrem Selamoğlu, Niğde Ziraat Odası’nı da  içine alan Bor’daki 11 dönümlük arazinin mera alanından çıkartılarak satılması tartışmaları vardı. Tarım İl Müdürü siyasi baskılara dayanamayarak ve bunu da basına  ifade ederek şehirden ayrılmıştı.

Rasim Yılmaz 2010 yılında borhaber.net  sitemize yaptığı basın açıklamasında aynen şöyle diyordu; Şimdi sormak istiyorum Milletvekili Sayın Muharrem Selamoğlu bu kadar büyük bir araziyi neden mera vasfından çıkartarak satmak istedi? Hangi firma bu meraya talip oldu? Ve Selamoğlu’nun bu firma ile ilişkisi var mı? Yok mu? Konu Tarım İl Müdürü’ne baskı yaparak Niğde’den tayin istemesine yol açacak kadar önemli bir konumu?. Şimdi soruyorum AK Parti Niğde Milletvekili Muharrem Selamoğlu’nun burayı almak isteyen Ankara menşeli firma ile ne gibi bir ilişkisi var. Oluşan siyasi baskı Tarım İl Müdürü’müz Cemil Usanmaz nezdinde Ziraat Mühendisleri’ne yapılmıştır. Bu baskıyı yapan AK Parti Niğde Milletvekili Muharrem Selamoğlu’nu istifaya çağırıyorum!” şeklinde konuşmuştu.

Rasim Yılmaz 17 Yıl önce ranta karşı çıkmış, Sorular sormuş, Niğdelilerin hakkını savunmuştu.

Peki…

Rasim Yılmaz bugün ne diyor?  “Niğde’de rantçı tayfa var. Ben onların oylarını istemiyorum. Tertemiz Niğdelilerin oylarını istiyorum. O rantçı tayfa Niğde’nin gelişmesini istemeyenlerdir. Niğde bugün  Aksaray’dan, Nevşehir’den, hatta Ereğli’den geri kalmışsa bu rantçı tayfa yüzünden geri kalmıştır.  Bu seçim,  o rantçı tayfa ile milletin evladı arasında geçecektir….” …Cumhuriyetin ilk tohumlarını 38 yaşında  Samsun’a ayak basarak atan Gazi Mustafa Kemal ile aynı yaşta olmanın verdiği güç ve kudret ile Niğdelilerin hak ettiği özlediği  uzun sohbetlerine konu ettiği temiz huzurlu, güvenli, yemyeşil bir Niğde için yola çıktık. Bu zorlu yolda karşımıza çıkan bütün zorluklarla yılmadan mücadele ediyoruz. Bunu da keyifle yapıyoruz. Büyük bir başarı hikayesine imza atıyoruz. CHP’nin oylarını fire vermeden topladığımız gibi alanda görüyoruz ki, bize inanan, güvenen her kesimden insanların da teveccühlerini de, desteklerini de kazanıyoruz. Çünkü biz siyaset için değil, yapılmayanları yapmak için geliyoruz” diyor.

İl Genel Meclis üyeliği sırasında bu tarz gündem oluşturacak konularda onlarca çıkış yapmıştır.

Rasim Yılmaz dün olduğu gibi bugün de ranta karşı çıkıyor, Yoksulun, Niğdelinin hakkını savunuyor.

Bırakın 15-20 yılı, bir yıl  içinde fırıldak gibi dönen siyasetçileri görünce… Havlu atıp kabuğuna çekilenleri görünce… Çok şey bilmesine rağmen susan, yutkunan siyasetçileri görünce…  Rasim Yılmaz’ın istikrarlı, net, dürüst  siyaset sürecini taktir etmek lazım.

Neye rağmen bu takdir?  Sağ siyaset öyle bir algı oluşturdu ki… “CHP’de siyaset yapmak akıntıya karşı kürek çekmek gibi” oldu.  Solcu olmak bu memleket de zoru göğüslemek oldu.

Ama bu algı hızla değişiyor.

 İnsanlar çok uzun süreli sağ yönetimden yıldılar. Sağ politikaları ve onların uygulamalarını bariz  yanlışlarını, yalanlarını, baskılarını, kayırmalarını, rant düşüncelerini,  adaletsizliklerini  gördükçe insanlar sağdan soğudular. Çok iddialıyım ortaya çıkması muhtemel konulardan dolayı birkaç yıl sonra sağcıyım, hatta ….. partiliyim demek sıkıntı verici olacak. Sağ siyaset bugün iflas etmiştir. Bunu ekonomideki göstergelerden dolayı demiyorum. Sol yükseliyor anlamında da söylemiyorum. Sağ siyaset kaybetmiştir ancak muhalefetin yapısından dolayı henüz kazananı yoktur.  Özgürlükçü, adaletçi, hak hukuk, sosyal düşünce merkezli partiler,  daha itibarlı, güvenli ve inandırıcı olacak…  sadece birkaç yıl sonra.   Bunu ayrıntılı olarak altını doldurabilirim. Ama anlaşılması için birkaç  örnek vereyim.

Rasim Yılmaz’ı pazarda, sokakta izledim. İnsanların ilgisini gördüm. Rasim Yılmaz’ın gittiği bazı kurum ve  sivil toplum kuruluşların temsilcilerini dinledim. Ağırlanma şekillerini öğrendim. Fotoğraflardaki duruşlara baktım. Bunları eski CHP ağırlamaları ve fotoğrafları ile karşılaştırdım. Eskiden CHP adaylarının kehren ziyaretini kabul edenler, şimdi Rasim Yılmaz’a durup durup bir daha sarılıyorlar. Rasim Yılmaz’a samimi tavsiyelerde ve desteklerde   bulunuyorlar. İlgi çok bariz ve büyük… İnanın abartmıyorum.

Bir örnek daha; Abim emekli öğretmendir. Taa…  lise yıllarından beri milliyetçidir herkes bilir. Yaklaşık iki hafta oluyor. Şuan  40 yaşlarında  esnaf olan,  abimin bir öğrencisi  beni sokakta tuttu,  aynen şunları ifade etti. “ Abin lise yıllarından beri benim ülkücü kimliğimin oluşmasında en büyük katkısı olan kişidir. Onun yüzünden ülkücü oldum. Ama şimdi ülkede yaşananları, adaletsizlikleri, ekonominin bu hale nasıl geldiğini, nasıl kandırıldığımı, riyakarlığı fark ettim,   düşündüm ve bir karar verdim” diyerek cüzdanından fotoğraflı CHP üyelik kartını çıkartıp gösterdi… ve gitti.

Yine bir öğretmen arkadaşım… Politikalarını tasvip etmediği bir partiyi ve partililerini kast ederek. “Onlar ülkücüyüm dediklerinde, Ben Türk Milliyetçisi olarak kendimi ifade ettim. Onlar Türk Milliyetçisiyiz  dediklerinde kendimi ayırmak için Ulusalcıyım  demeye  başladım” diyerek onlardan ayrı düşündüğünü-ayrıldığını ifade etmeye çalışıyordu.

Buna dindarını,  İslamcısını da  katarak örnekleri daha da  çoğaltabilirim sadece en uç - absürd örnekler verdim.

Artık “Eyy  Cehape…” diye başlayan cümleler istenilen algıyı oluşturmuyor,  aksine ters tepmeye başladı.

Türk Toplumunun  sıkışmışlığı var. Çıkış yolu bulamıyor. Bu sıkışmışlığı, çaresizliği Niğde’de de hissetmemek mümkün değil.  Toplum dönüşüyor… Bunda hükümetin son 3-5 yıllık yanlış  politikaları çok  etkili oldu.   Başkanlık ile devletin dönüştürülmesinin de buna katkısı çok büyük oldu. Toplumdaki dönüşümü şuan sadece   Saadet Partisi fark etti.

Rasim Yılmaz tespit yapıyor, halk adına soru soruyor. Başka da soran yok.

Rasim Yılmaz’ın Niğde Otogarının, Niğde Köy Garajının yıllardır süren içler acısı veya utanılacak halini video ile gündeme taşımasını, eleştirmesini ve sorular sormasını takdir ediyorum. En son benim onlarca kez haber yaptığım Ecemiş suyunun başına gelenleri,  suyun başında yaptığı açıklama  ile gündeme getirerek Niğdeliler adına sorgulaması da farkını ortaya koyuyor. Niğdeli, Borlu kuyu suyu içerken güzelim Ecemiş’in doğal kaynak suyu Aksaraylının çeşmelerinden akacak. Hiç kimsenin de haberi olmadı. 

Rasim Yılmaz, yıllarca kandırılmış Niğdeliye hitap ediyor. Yıllarca söz verilip tutulmamış Niğdeliye tercüman oluyor. Köyden Niğde’ye, Niğde’den büyük şehre göçenin  dilini konuşuyor. İhanet edilen Niğde’ye  hitap ediyor.

Niğdeli yalnız ve suskun…  Rasim Yılmaz’da muhalefet olarak yalnız,  ama suskun değil. İttifak tartışmaları ile susturulmak isteniyor. Bilinçli yapılıyor, konuşması, “kral çıplak” diyebilmesi  kıskandırıyor. Bel altı siyasete maruz kalıyor. 

Siyaset halkını düşünmektir, halk gibi düşünmektir.

 Yoksa..  Mizansen eşliğinde 99’ların 2009’ların,  geçmiş  seçimlerin öznesi  olmuş,  milli-dini-vatan vurgusu yapmak, şiirler  okumak, belediye önünde poz vermek, çarşıda pazarda  “Naber kardeşim” diyerek sırt sıvazlamak, toka yapmak  değildir. Halkın duyacağı, duymak istediği yeni şeyleri söyleyin ki, onlar da sizi duysun, görsün… Körmüyor! musunuz yoksa?

Bir konu daha…  Önceki  yerel ve  genel seçimlerin  oy sayısı ile  seçim  hesaplamaları  yapanlar,  y a n ı l a c a k…

Rasim Yılmaz iyi bir hatip… Niğde’nin sorunlarına hakim… Çözümlerinin de ne olacağını biliyor. Çok çalışkan. Rakiplerinin geçmişte neler yaptığı belli, çapları az çok tahmin edilebiliyor. Ama O yeni bir kişilik,  yepyeni genç bir siyasetçi, bu da şansı.  Kendi ifadesi ile  "Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı yaştayım” diyor.

Diyor da…

Partisinin adaylık açıklama programlarına  dahi katılmayacak kadar kayıtsız, ilgisiz. İki kez Rasim Yılmaz ile beraber Niğde’de seçim çalışmasına katılmasına rağmen onda da sadece kendi haberini yaptıracak kadar bencil. Parti ve seçim harcamaları konusunda eli ile cebi arasında bir kilometre mesafe olacak kadar cimri...  CHP’li bir milletvekili de,  Rasim Yılmaz’ın dezavantajıdır.

Sokağın nabzına paralel… Rasim Yılmaz’ın yanında inanan bir parti yönetim  örgütü, diri bir gençlik örgütü ve her yaş yelpazeli çalışkan bir kadınlar örgütü yok…Bu da bir başka dezavantajıdır.  Oysa en çok CHP kimliği taşıyanların, CHP li hissedenlerin  evladına sahip çıkması gerekiyor.

İttifak söylentileri de hırpaladı… Ama artık kabak tadı da verdi.

İl Genel ve Belediye Meclisi vitrinini oluşturmakta da sorun yaşayacak mı?

Performansı seçim sonuna kadar nasıl gidecek?

Sosyal medya canlı yayınlarında bir hata yapabilir mi?

Genel Merkezdeki hizipçilik Niğde CHP’de de nükseder mi?

Takip edip göreceğiz…

Hepsi fotoğraf çektiriyor ama Rasim Yılmaz soruyor, sorguluyor. 

Farklı bir siyasetçi ve bunu Niğdeliye hissettiriyor. 

Niğdeli fark ediyor.