OYU VERDİK DE, OYUVERMESİNLER..
 
Başın mı ağrıyor, dişin mi ağrıyor? Yoksa kuşun mu ötmüyor biz çareyiz… Gel vatandaş gel ... Pazar çığırtkanlığı şeklindeki bir seçimi de geri bırakmanın hüznünü yaşıyoruz.
 
Hüzün diyorum çünkü genci yaşlısı herkesin toplu olarak rağbet gördüğü başka bir etkinlik var mı?
 
Seçim boyunca öpüldük, sevildik ey halkım…
 
Söylediğiniz her söz platonun ağzından çıkmış gibi şaşkınlık ve hayranlıkla karşılandı.
 
Hepinize tek tek seçimin sonucunu değiştirecek adam gözüyle bakıldı. Kimsenin küsmesine müsaade edilmedi bu önemle tembihlendi.
 
İnsan değerlidir ancak hoca Nasrettinin ye kürküm ye dediği gibi günümüzde insanların gördüğü değer çoğunlukla kişiliğinden kaynaklanmaz.
 
Ama konu seçim olunca partilerin penceresinden seçmen bir başka güzel görünür. Seçmenin gözü nergis, kaşı keman kirpiği oktur. Bundan dolayı seçmenin zenginliği fakirliği çalıştığı iş bulunduğu makam fark etmez…
 
Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne
Urma zahm-ı sîneme peykân peykân üstüne
Rîze-i elmâs eker her açtığı zahma o şûh
Lûtfu var olsun eder ihsân ihsân üstüne…
 
Ahhh ah keşke her gün seçim olsa rüya gecesi bitmese de bizlerde ağustos böceği gibi yaşayıp gitsek.
Seçmen sevgili gibidir ancak elbette bir yere kadar..
Seçim biter her türlü iltifatta biter. Herkes aslına rücu eder.
 
Bu sefer seçilenlerin söylediği her söz platonun ağzından çıkmış gibi hayranlıkla karşılanmaya başlanır. “Aman ne güzel düşünüyorsunuz, bunu sizden başka kimse düşünemezdi, babından sözlerle yarı baygın bakışlar savuran adamlar türer.
 
Çoğunlukla seçimin galibinin belirmesiyle ortaya çıkan bu adamlar Milletvekili ile konuşurken sürekli gülerek konuşur. Asla ciddi olamazlar. Milletvekili bir espiri yapsa karınları ağrıyıncaya kadar gülerler. Belki de ortada gülünecek hiç bir şey yoktur. Bu insanların milletvekili ile olan tüm ilişkilerinde abartı vardır.
 
Bahçe ziyafetleri verilir. "Hacet görmek icap etse" yüznumaranın yerini tespit etmek için oraya buraya koşuştururlar. Baş ağrısı mı var en kral aspirin bulunur icat edilir getirilir, zorla da olsa içirilir.
 
Altından arabası bal kabağına dönüşen vatandaşın ise etrafı etten duvarla örülmüş beyine ulaşması bayağı müşkülleşir.
 
Meclise giden yeni vekillerimiz var belki ezberi bozarlar. Akıllı, yarayışlı, ahlaklı kişilerle beraber olur onlarla istişareden kaçmazlar. Halka sırt çevirmez cahille yola çıkmazlar. Böyle bir fotoğraf var sanki.
 
Zira İnsana felaket ya da kurtuluş getiren bu vekalet herkesin kapısını çalmaz. Bu şer midir hayır mıdır belli olmaz.
 
Umarız ki birkaç kişinin sahte saygısını değil tüm toplumun gönülden sevgisini ve her şeyden önemlisi Allahın rızasını kazansınlar.
 
Bizler vekillerimizi severiz de sayarız da. Zira milletimizi temsil ediyorlar.
 
Onlar adil olsun, çalışkan olsun, vatandaşın sırtını sıvazlamak marifet değil. Sırt sıvazlama kolaylığına kaçmasınlar, fakir kalmış, mazlum insanların yaşadığı bu topraklara faydalı olsunlar sadece bunu bilmek bile vatandaşa yetecektir.