Tam teşekküllü patlayıcıya dayanıklı elbisesinin altında yavaş ve temkinli adımlarla şüpheli pakete doğru ilerledi…
Niğde gibi güvenli ve ülkesine bağlı bir kentte bu tarz patlayıcı paketine pek rastlanmasa da terör belasının geldiği noktada hiçbir işi şansa bırakmamak gerekirdi.
Diğer arkadaşları çevre güvenliğini almak için çabalarken mesleğinin bu olduğunun bilinci ve kararlılığıyla belki de birazdan patlaması muhtemel çantaya doğru ilerledi.
Görev bilinci ona çantayı kontrollü biçimde patlatmasını hissettiriyor ve bunun için gereğini yapmaya çalışırken, olay yerinde bulunan İl Emniyet Müdürünün çantayı kontrollü şekilde açması emri geliyordu.
Emir demiri keserdi ve polis olmak bu sorumluluğu taşımak ve canını hiçe sayabilmek değil miydi?
Hem şüpheli paketin konulduğu meydan Ömer Halisdemir gibi, canını bu ülke için hiçe sayan bir kahramanın adını taşımıyor muydu?
Yavaşça çantayı araladı, yaşamla ölüm arasında ki olası ince çizgide düşünmeksizin yürüdü.
Ve bombadan daha şaşırtıcı bir durumla karşı karşıya olduğunu anlaması için, çantadan çıkan pankartı okudu.
“10 Nisan Polis Gününüzü Kutlarız, sizleri çok seviyoruz” satırlarının altında, Niğdeli Gazeteciler imzası çıkıyordu.
Evet böylesine bir şaka acaba klasik hoş olmayan şakalarımızdan biri olarak tanımlama düşüncesi bazılarınızda oluşabilir mi bilmiyorum, lakin bu kurgunun içinde İl Emniyet Müdürü Sayın Ali Kemal Kurt’un da bulunduğunu düşündüğümüzde, polis arkadaşlara ciddi bir sürpriz oluyordu.
Arkadaşlarına sürpriz niteliğini kaybetmesin diye haber vermediğini belirten Sayın Kurt kendileri için anlamlı bir günde düşünülmüş olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederken, gazeteci arkadaşlarımızın böylesine zeki ve günün önemine ilişkin farklı bir kutlama detayına imza atmaları, ayrı bir güzellik olarak karşımıza çıkıyordu.
Bombayla karşı karşıya olma ihtimali eşliğinde şüpheli çantaya ilerleyen bomba imha uzmanı Korkmaz Aytaç ise, meslek hayatında ilk kez böylesi bir sürprizle karşılaştığını ifade ederken, gazeteci arkadaşlarımıza teşekkür ediyordu.
Zaten bu tarz incelikli ve manidar bir sürpriz ise arkadaşlarımıza yakışırdı.
Onlar da polis gibi halkın haber alması noktasında can siperane tüm var güçleriyle koşturup mesai kavramı olmaksızın çalışmıyorlar mıydı?
Ne de olsa farklı meslek guruplarından olsalar da kader birliktelikleri vardı.
Polisin olduğu yerde gazeteci, gazetecinin olduğu yerde polis vardı.
Bombaya müdahale eden polis kardeşimizin isminin Korkmaz olmasını, kaderin bir tecellisi olarak algılayalım demeye de gerek yok herhalde.
Bu ülkenin kendi öz hamurundan yoğrularak pişmiş koca teşkilat, içine sızıp kanser virüsü gibi yayılan en habis urlara eyvallah edip korkmamışken…
Bir çantadan mı korkacaktı?
Ruhunuzda ki korkusuzluk ve helal sütünüz nezdinde…
BU vatanın daim oluşu gibi…
Sizlerde her daim var olun…