Yaz  turizm süreci sona erdi. Kış  turizmi, inanç turizmi, kaplıca turizmi vs süreç devam edecek. Yıl boyuna yayılan turizmden pay alan illerde önemli değişim  yaşandı. Yaşanıyor. Otuz yılda önemli dönüşüm geçiren bölgeler var. Yapacağını bilen kazandı. Kazanıyor. O arada rant ile yağmalanan kıyılar, yok edilen ormanlar ve yabancı turist için nerede ise üste para verecek kadar teslim olup yerli turisti “kazık”layanlarında içinde yer aldığı turizm yapılanmasında hiç şüphesiz deniz  ve tanıtılabilen tarih önemli  ilgi odağı oldu.

Ülkemizde çok ilin değerlerini her yönü ile gören bilen biri olarak Niğde gibi her şeyi olupta  bu bağlamda yol alamayan başka örnek görmedim. Onbin yıllık bilinen tarihi içinde Anadolu’da yaşamış her uygarlığın izi olan, halende görülebilen tarihi değerleri ile önemli bir bölge Niğde. Niğde için son yıllarda önemli atılım “define avcı”larının bölgeyi talan etmesi oldu. Yakalananlarında  fazlada bir ceza almaması işi çığrından çıkardı. Tyana antik kentine bakan İftiyan antik yerleşmesi, Tepeköy antik mezarları,Karatlı, Çukurkuyu, Yeşilyurt, Yeşilburç, Ulukışla Avören, Başmakçı, Asmaz Kral mezarları, Edikli, Misli, Hasaköy, Hançerli, Kurdunus, Buğdüz , Kemerhisar, Balcı, Kitreli, Bahçeli gibi bölgelerdeki kaçak kazı izleri yanında Bademdere Türk Beylerinin mezarları dahi açıldı. Bu kaçak kazı yerlerini öğrenmek için çobanlara sormak yeterli. Ne zaman geliyorlar ne arıyorlar onlar biliyor.Bu bağlamda talan edilen bir tarih var. Ama Niğde’de  esas talan kent merkezlerinde sürüyor. Yıllardır taş yapı eski konaklar bir yolunu bulup yıkılıyor. Şimdilerde bu süreç daha hızlandı. Çünkü ayakta kalan yapılar gidiyorum diyor. Kent orta yerinde  Niğde ilk belediye başkanlarından Rasih Özbek konağı  muhteşem bir yapı.Son uğradığımda ön cephesi kalmış içini yakmışlar. Keza Bor Sokubaşının son sutunlu revaklı konağı da yıkılmış. Bor Orta Mahalle evleri savaş sonrası görünüme girmiş, Niğde’de Cullaz Sokak on yılda kurtarılmaya çalışılıyor.Ama Kadıoğlu Sokak’ta belediye’nin nihayet kurtarmak için aldığı konak yanında diğer evlerin geleceği meçhul, Niğde Rum ve Ermeni Kiliselerinin çevresinde  tarihi evlerde yok olmak üzere, Camiler ise vakıflar aslına uygun değil onarmak için bakım yaptığından özelliklerini yitirmek konuma gelmişler. Oysa Mardin konakları kadar görkemli taş yapılar ile farklı bir özelliğe Niğde merkezin ermezi olası idi.

Niğde Kayardı Bağları Sit alanı ama tepeden bakınca artan yapılar görülüyor da Niğde-Bor yolunda daha otuz yıl öncesi elma ve üzüm ekili alanlara çoktan çok katlı yapılar dikilmiş ve nerede ise mahalleler oluşmuş durumda.

Kısacası Niğde merkezden çevreye olanaklarını tüketirken inanç turizmi, kaplıca turizmi, doğa turizmi gibi sahip olduğu olanakları da yeterince değerlendiremiyor. Bir olumlu gelişme Çiftehan Kaplıcaları ile Nar göl  tesisleri modern bir düzenlemeye ermiş olması.

Niğde çok sayıda Selçuklu eseri var. Cami ve türbeler o dönem eseri. Osmanlı dönemi daha çok köy kasabalara kilise yapılmış. Onlarından elli civarında yeri belli ve bir kısmı sağlam yapılar durumda. Fertek, Kumluca, Yeşilburç, Niğde Kayabaşı, Hançerli, Kavuklu, Çarıklı, Aktaş, Tırhan gibi yerlerde kiliseler cami olarak ibadete açık bulunuyor. Misli Kilisesi ilginç bir yapı, Yılda bir kez ayin yapılıyor. Bor ve Niğde birer kilise onarıldı. Niğde merkezde iki, Bor’da bir, Hamamlı, Küçükköy, Ballı, Hasaköy kiliseleri kullanılabilir durumda. Çömlekçi kilisesi ahır, Keçikale kilisesi ev olarak yaralanılıyor Özellikleri bozulmuş. Diğerleri ise onarım bekliyor. Örneğin Aladağlar ile turist çeken Çamardı gibi yerlerde birer kültür merkezi olarak bu yapılardan yararlanmak olası. Sağlam binalar.

Tyana antik kenti, Bahçeli Roma Havuzu, Gümüşler Manastırı, Kavlaktepe Yer altı Şehri, Aladağlar, Bademdere Kalesi, Keçikalesi, Asmaz Yeşilyurt Kalesi, Kral Mezarları, Kitreli, Yeşilburç, Hançerli, Fertek, Hamamlı, Misli, Hasaköy, Gölcük, Ballı, Çukurkuyu, Ulukışla ilçe,Ulukışla Kasaba, Altunhisar,Çömlekçi, Lüle Kalesi, Murdandı Kalesi, Kula, Narköy ve Vadisi, Bozköy, Gösterli, Göllüdağ, Çarıklı, Gökbez dahası var. Her adımda tarih, her köşede doğa, gezmeye görmeye değer Niğde ama  turizm yönünden de en “fukara”illerden biri konumunda. Diyeceksiniz ki niye çok niyesi var da  en basitinden çok çeşitli yerel yemeği ,onlarca   yerel radyo repertuarınada girmiş türküsü, halk oyunu var ama  Niğde yeni kuşakları dahi bunları bilmiyorsa bir kent nasıl pazarlanır ki. Niğde şimdilerde  göç ile gelen kültüründe egemenliği altında ,Turizmden pay alamamasından vazgeçtik  yereldeki özelliklerini dahi koruyamaz durumda.

Ötesi var mı?