Bizim sözcümüz Japon heyetine hitaben;
—Sizin gençlerimizde milli şuur var mıdır? Neler yapılması gerekir?
—Biz gençlerimize daha ilköğretim sıralarınsa şok testler uygularız. Mesela uçak gibi hızlı giden trenlere bindirip, çok katlı yollardan geçerlerken tren onları sarsar. Minik çocuklar, teknolojinin baş döndürücü neticesini görür, şaşkına dönerler. Sonra onları bombalanan Hiroşima’ya götürürüz, burası koruma altındadır, canlıların yaşamadığı, otların bitmediği bu bölge hakkında, atom bombasının etkileri konusunda genişçe bilgi veririz. Onlara;
“Eğer sizler çalışmazsanız, vatanınızı böyle gelirler harap ederler, size yaşama hakkı vermezler. Çalışır, başarılı olursanız, şu anda bindiğiniz hızlı trenden daha iyisini siz yaparsanız, size kimse zarar veremez. Siz bilirsiniz” deriz bu da ikinci bir şok olur. Türkiye’de teknik adam sıkıntısı yoktur. Onlara yer vermelisiniz.
Türk heyeti bunun sebebini sorar;
—Türkiye için ne yapılabilir?
—Türkiye’nin bizimkinden daha önemli yerleri vardır. Çanakkale Burada akıllara durgunluk verecek gelişmeler olmuştur. Bir metre kareye altı bin mermi düştüğü savaşta zoru başaran bir milletin gençlerini şok edecek birçok olaylar cereyan etmiştir. İnancın, teknolojiyi nasıl alt ettiğini bütün dünya görmüştür. Yetmiş iki millete karşı elde edilen zafer, gençleri şok etmeğe yeter” diyorlar
Eh bu sözlerin üzerine diyecek hiçbir söz bulamıyorum. İlgililer ve yetkililerin kulakları çınlasın.