Türkiye’nin Orta Doğu politikasının izlenen yanlış ve ideolojik Sünnicilik merkezli yaklaşımlardan dolayı bir çıkmaza girdiği görülüyor. Türkiye, bu yanlış politikadan dolayı eş zamanlı olarak İsrail, Suriye, Irak ve İran ile düşman olmaya başaran tarihteki ilk ülke olmuştur. Bu düşman zincirine en az bir ülke kadar etkili olan Hizbullah’ı da eklememiz gerekmektedir. Askeri darbeden sonra ideolojik dayanışma içinde olduğu Müslüman Kardeşler’e politik destek telaşı içinde olan AKP Hükümeti Mısır ile köprüleri atma süreci içine girmiştir. İlginç olan husus, Suriye’ye AKP Hükümeti ile birlikte“demokrasi” ihraç etme çabası içinde olan Suudi Arabistan, Mısır’daki askeri rejimin yanında yer almıştır. Geriye Orta Doğu’da dost olarak Barzani’den başka kimse kalmamıştır.
Çalışma odasında arkasında Sivas’a kadar uzanan bir Kürdistan haritası asılı olan Mesut Barzani, Türkiye’nin gerçekten dostu mudur? Türkiye, Habur sınır kapısını açık tutarak ve Kuzey Irak’ı inşa ederek, Kerkük petrollerinin Barzani’nin denetimine girmesine ses çıkarmayarak Barzani’ye kardeşin kardeşe yapmayacağını yapmaktadır. Türkiye, Barzani’den bu dostluğun karşılığını almakta mıdır? PKK’nın Türkiye’ye yönelik saldırıları Barzani’nin “benim bölgem” dediği Kuzey Irak’ın Türkiye sınırındaki 5-25 kilometre derinliğindeki bir alandan kaynaklanmaktadır.
1) Barzani, bu kamplara karşı her hangi bir askeri harekatta bulunmakta, bu kamplardan Türkiye’ye saldırı olmasını engellemeye çalışmakta mıdır? Cevap Hayır. Barzani’nin Kandil’e veya sınırdaki PKK kamplarına yönelik bir askeri saldırı gerçekleştirmesi şart mıdır? Hayır şart değildir. Eğer Barzani, Kandil ve diğer PKK kamplarının ulaşım, silah, ilaç ve gıda ihtiyacını keser ise PKK’nın Kuzey Irak’ta barında şansı yoktur. Şimdi bu soruların cevabını arayalım.
2) Barzani bu kamplara lojistik destek gitmesini engellemeye çalışmakta mıdır? Cevap Hayır.
3) Barzani Kandil ile bu kamplar arasındaki iletişimi kırmaya çalışmakta mıdır? Cevap Hayır.
4) Barzani Kandil’in cephane, silah, gıda ve ilaç desteğini kesmeye çalışmakta mıdır? Cevap Hayır.
5) Barzani, PKK’ya silah ve cephane satmakta mıdır? Cevap Evet, KDP, PKK’ya Rusya’dan temin ettiği silahları üzerine kâr payı koyarak satar.
6) Barzani, PKK’ya gıda satar mı? Cevap Evet. Barzani, PKK kamplarının bütün gıda ihtiyacını parası karşılığında karşılar. PKK’ya dinamit ve diğer patlayıcı maddeler, el bombaları da Barzani tarafından temin edilir. Barzani, PKK’lıları Hakkari kırsalında kışın terör eylemi yapabilmeleri için kışlık kamuflaj kıyafetleri temin etmektedir.
7) Barzani, PKK’nın hastane malzemesi ve ilaç ihtiyacını karşılar mı? Cevap Evet. Barzani PKK’nın bütün hastane malzemeleri ve ilaç ihtiyacını karşılamaktadır. Örneğin Kuzey Irak’ta Çemço bölgesinde Seedan Köyü yakınlarındaki mağaranın içindeki PKK’ya ait hastanenin bütün malzeme ihtiyacı KDP tarafından karşılanmaktadır. Yaralı PKK’lılar,
KDP’ye ait araçlarla KDP’nin Mahmur, Zaho ve Kerkük’teki hastanelerinden tedavi görür.
Barzani bütün bu yardımları karşılığında PKK’dan 20-25 milyon dolarlık bir ödeme almaktadır. Bütün bu bilgiler ve daha fazlası Türk Devletinin bilgisi dahilindedir. Dışişleri Bakanı tarafından Mesut Ağabey diyerek kucaklanan Barzani, Türk askerine, polisine, korucusuna ve vatandaşlarına karşı sıkılan her kurşunu temin edilmektedir. Türkiye, Barzani bölgesini inşa ederken, Mesut Barzani, Büyük Kürdistan Projesi’nin Türkiye ayağında PKK’yı Türkiye’yi yıpratmak, hırpalamak, yormak ve teslim almak amacı ile yıllardan buyana kullanmaktadır. Mesut Barzani bu amacına büyük ölçüde ulaşmıştır. 1 Eylül 2013’te Başbakan Erdoğan’ın PKK ile müzakereler çerçevesinde oluşturulan bir“demokrasi paketi” açıklayacağı ifade edilmektedir. Paketin içeriği ile ilgili yapılan açıklamalardan paketin içinde PKK’ya verilen tavizlerin üzerinin türban ile örtülmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Ancak üstü ne ile örtülmeye çalışılır ise çalışılsın, Türk Milleti biraz daha yıpranacak, Barzani Büyük Kürdistan hedefine biraz daha yaklaşacaktır.