İslam dünyası soğuk savaş sonrası çatışma kaos ortamını yaşıyor. İslam dünyasının lidersiz kalması, bir ve beraber olmayı zorlaştırmakta, vahşi batının sömürge ve işgal alanı haline gelmesine neden olmuştur.
Batı veya doğu istihbarat eğitiminden geçen siyasetçi, akademisyen ve gazetecilerle ülkeler örtülü işgal altında tutulmaktadır.

İstismar aracı ise din olmaktadır.

Oysa Dünya değişim ve dönüşüm içindedir.

 
ABD;  kuzey komşusu Kanada ile birlikte Kuzey Amerika kutbunu oluşturuyor. Bu kutbun en önemli iki müttefiki Avrupa’daki İngiltere ile Ortadoğu’daki İsrail’dir.
 
ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli taşeronu ise Türkiye’dir. Irak’ta ve Afganistan’da da siyasal yenilgi içindedir. Hindistan’ı tercih ederek Pakistan’ı da kaybetmiştir.

 
ABD’nin Pasifik’teki müttefikleri ise Japonya, Güney Kore ve Avustralya’dır. Büyük bir ekonomik güç olan Japonya da son dönemde Çin’e yanaşmaktadır. İki ülkenin ticarette dolar yerine kendi ulusal paralarını kullanmaya yönelmesi, ABD için küresel bir darbe daha olacaktır. Pekin ve Tokyo’nun Kore yarımadasının güvenliği için işbirliğine yönelmesi ile ABD’nin Pasifik’e müdahale zeminini daha kaygan hale getirecektir.

 
Rusya; Putin ve Medvedev ikilisinin ayağa kaldırdığı Rusya, ABD’ye karşı askeri hamleler de yapmaya başladı. Suriye konunda Çin le birlikte BM güvenlik konseyinde askeri müdahaleyi veto etti uçak gemisini Akdeniz’e, Suriye’ye destek için gönderdi.

 
Rusya; Kazakistan ve Belarus’la birlikte Avrasya Birliği’ni başlattı. Birlik, önüne kurumsallaşma ve yeni üyelerle genişleme görevi koydu. Moskova, enerji hamleleriyle ABD’nin bölgedeki çıkarlarını zayıflattı. 2011’de imzalanan Mavi Akım ve Güney Akım projeleri, ABD’nin desteklediği Nabucco Pro jesi’nin çökmesine neden oldu.

 
Çin; kesintisiz büyüme sürecinin bu aşamasında, yani 2011’de çok önemli siyasal ataklar yaptı. ABD’nin emperyalist müdahalelerde bulunduğu bölgelere, ekonomisiyle nüfuz edip, Washington’un altını oydu. Batısında Afganistan ve Pakistan’la, doğrusunda da Japonya ile yakın işbirliği dönemi başlatan Çin, Asya kıtasının en geniş ölçeğinde etkin bir hale geldi. Pekin’in Latin Amerika’da başlattığı yatırım dönemi, Ortadoğu ve Afrika’da sürüyor.

 
Çin, silahlanma atağına da başladı. İlk uçak gemisini tamamladı, uzayda yarışa girdi.

 
Latin Amerika; ABD ve Kanada’yı dışarıda bırakan Amerika kıta ülkeleri, CELAC isimli bir yeni yapı kurdular. Son 10 yıldır teker teker Bolivarcı devrimlere sahne olan Latin Amerika ülkeleri, ABD’ye karşı birlik oluşturdular.

 
Brezilya ve Venezüella liderliğindeki birlik, Rusya ve Çin’le yakın işbirliği dönemleri içine girdi. ABD’yi güneyden kuşatırken, Ortadoğu’da aktif oldu.

 
Almanya merkezli Avrupa Birliği; ABD’nin İngiltere üzerinden müdahale edebildiği AB, 2011 yılında Almanya merkezli AB’ye dönüştü. 2000’lerde başlattığı Doğu’yla işbirliğinin avantajlarından yararlanan Almanya, Avrupa’yı etkisi altına alan ekonomik krizden en az etkilenirken, Avro krizi ve avro bölge tartışmaları sırasında kıta politikalarına ağırlığını koydu. BM’nin altıncı üyesidir.

 
İran merkezli Ortadoğu; Irak işgalinin ilk gününden beri ağır bir ABD baskısı altında olan İran, yüzyıllara dayanan devlet geleneğinin de avantajlarını kullanarak, süreci çok az kayıpla atlattı ve 2011 yılında atağa geçti.

 
İran; Tunus ve Mısır’da başlayan halk hareketlerinin, bölgenin çıkarlarına hizmet etmesini sağlayacak politik hamleler yaptı. ABD, İran’ın bu hamlelerine Libya ve Suriye’de karışıklık çıkararak yanıt verdi. Yemen ve Bahreyn gibi ülkelerde tüm askeri baskılara rağmen dinmeyen halk hareketleri, ABD’nin bölgesel çıkarlarını tehdit etmeyi sürdürüyor.

 
Türkiye nerede dersiniz? Ortadoğu, Balkanlar, Kuzey Afrika’yı paylaşan Anadolu’yu ve başkent İstanbul’u işgal eden batılı emperyalistler, 1939’an başlayan Türkiye’yi denetim ve kontrol altında tutmaya devam ediyorlar. Türkiye; örtülü işgal günlerini yaşıyor.

 
Zenginleşme, yalan dolan talan anlayışını din olarak ideoloji olarak yaşam biçimi olarak benimsemiş ABD, İngiltere, Vatikan emrindeki kadrolarla Türkiye, bölgesel ve nihayet küresel güç olabilir mi?

 
Türkiye; ABD’nin 52 eyaleti olmaya devam mı edecek mi yoksa tarihin Anadolu coğrafyasına yüklediği tarihi küresel güç rolünü mü benimseyecek?

 
Sorulması gereken bunlardır. Gerisi lafı giruzaftır.

 
GÜNÜN SÖZÜ: Heyecan, coşku öfke patlaması karşısında durmak zordur.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *  * * * 

Kitaplarının bazılarından örnekler