NİGEP - Niğde İl Gelişime Planı  çerçevesince  kaleme alınan.... Genç Kalemlerden Ödüllü Niğde Yazıları

Emine Betül AĞIRKAN yazdı... 

www.nigep.com sitesinden alıntıdır. 


HAYALİMDEKİ NİĞDE

Bir şehri anlatabilmek için içinde yaşamak yetmez. Her sokağını ezberlemek, kaldırımlarına ayak sürmek yetmez. İnsanların nefes alışlarını, bir evin önünde oynayan çocukları, iş çıkışlarında insanların gidecekleri yere ulaşma çabasını görmek lazımdır.

Niğde, elma kokusunun şifalı soluğunu tarihin asaleti ile harmanlayıp sonsuz bir bereketin tarifsiz huzurunu yansıtan bir başka şehirdir. İlk bakışta sırdan bir şehir imajını veren görünümü içinde derin çığlıklar barındıran tarihi ve dipsiz bir kuyunun, medeniyette göz kırpan ışığı gibidir.

Niğde Kalesi’nin asırlık buralarında iğde ağaçlarının insanı bayıltan kokusunu içime çekerken sonsuz bozkırda hayalimdeki Niğde’yi görüyorum.

Ağaçlarıyla nefes alabilen, sahip olduğu doğal güzelliği koruyabilen tarihin izlerini hissettiren bir Niğde düşünüyorum. Akan sularını berrak tutabilen ve dahası tertemiz sularında başka hiçbir katkı maddesi olmayan bir Niğde.

Tüm doğal nimetlerini katkısız ve saf halde tutabilen bir şehir. Tutabilsin ki içerisinde yaşayan canlılar da yaşatabilsin. Yoksa kendi yaşamayan bir kentin başka birini yaşatması nasıl beklenebilir?

Bir kere maddiyatla nefes alamayacağını öğrenmeli Niğdeli. Doğadaki her bir ağacın tuttuğu toprağı sakladığı oksijeni verdiği meyvenin önemini bilmeli. Bu gerçekliğin üzerine kurmalı tüm sistemini. Dallarını kuşlarını cıvıldadığı yemyeşil ağaçların diyarı olmalı Niğde’nin içinde üç beş yeşil ağaç değil yeşillikler ve ormanlar içinde Niğde olmalı.
Dostça karşılanmalı Niğdemin her bir güzelliği ve değeri. Çözümü de bu yönde üretilmeli. Sahip olduğu tarih ve kültürel mirası göz ardı edilmeyip kentin planlanmasını ve yapıların mimarisini şekillendiren doğal bir unsur olarak görülmelidir. Böylelikle Niğde’miz bir turizm cenneti olacak ve şehrimizi sadece ülkemiz değil tüm dünya tanıyıp görmek isteyecektir.

Niğdeli için neslinin devamı, çocuğuna bıraktığı maddi miras değil sadece, bilakis doğal bir çevre, yaşanılabilir bir kent olmalı. Ulaşım ağını kurduğumuzda araçlar değil de önce insan düşünülmeli. Toplu taşımanın kolaylığı, çevreye sağlanacak olan gazın azalması Niğde’yi daha yaşanılır kılacaktır.

Kişinin hak ve hürriyeti, yaşadığı kentin en önemli etkenidir. Farklı etkenleri, sportif aktiviteleri de barındırmalı Niğde yaşamak ve yaşatmak için bireyi… Her yaşa, her yeteneğe ve dahası her gelir grubuna bir alternatif sunabilmeli. Yaşadıkları çevrenin aynı zamanda çalıştıkları ortamın sosyal olanakları olmalı ki kişi ruh ve beden sağlığını koruyabilsin. Medeniyetin beşiği olan Niğdemizde bir tiyatro ve tiyatro binasının olmayışı kültürel ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Niğdemize yakışan büyük ve görkemli tiyatro ve sinema salonlarıdır.

İlimizin yüz akı olan Niğde Üniversitesi, yapacağı bilimsel çalışmalara adını sadece ülkemizde değil tüm dünyaya duyurmak. Böylece ilimiz Türkiye’den değil tüm dünyadan öğrencilerin ve bilim adamlarının geldiği bir bilim ve üniversite şehri olmalıdır.

Ve ben böyle bir Niğde’de yaşamak istiyorum ki söylediğim yerine ulaştığı, anlatmak istediğinin bir bakış ile yerine vardığı insanlarla dolu olsun. Soğuğu içimizdeki sevda ateşini ılık tutsun ve dört mevsim bahar eylesin tüm güzelliklerini.



Editör: TE Bilişim