Gümüşler Manastırı’ndaki “Gülen Meryem” freski tartışma yarattı. Prof. Semavi Eyice, Meryem Ana’nın hiçbir freskte gülümsemediğini belirterek, bunun bir “restorasyon hatası” olabileceğini iddia etti.


TANITIMDA KULLANILACAK

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın; Niğde’yi ziyaretinde gördüğü kaya oyma Gümüşler Manastırı’nda bulunan “Gülen Meryem” freskinin Türkiye’nin tanıtımında kullanılacağının açıklaması üzerine yeni bir tartışma başladı.



GÖRMEDEN ANLAŞILMAZ

“Ben gülen Meryem freskine rastlamadım. Meryem Ana figürü hepsinde durgundur. Hiçbir freskte gülümsemez” diyen ünlü Bizans uzmanı Prof. Dr. Semavi Eyice, freski görmeden restorasyon hatası yorumu yapılamayacağını da sözlerine ekledi.


Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın; Niğde’nin Gümüşler Beldesi’ndeki kaya oyma Gümüşler Manastırı’nda bulunan “Gülen Meryem” freskinin Türkiye’nin tanıtımında kullanılacağını açıklaması üzerine yeni bir tartışma başladı. Ünlü Bizans Uzmanı Prof. Semavi Eyice, bazı sanat tarihçileri Meryem Ana’nın hiçbir freskte gülümsemediğini belirterek, bunun bir “restorasyon hatası” olabileceğini öne sürdü.

Prof. Dr. Semavi Eyice freski görmeden restorasyon hatası yorumu yapılamayacağını da belirterek, şunları söyledi:


PROGRAM DIŞINA ÇIKILMIŞ


“Ben gülen Meryem freskine rastlamadım; Meryem figürü hepsinde durgundur. Meryem yarı yarıya tanrısal bir varlık olarak kabul edildiği için, sırıtan bir Meryem pek olmaz. Tanrının korkutucu tarafını kabul ederler. Ancak 19. yüzyılda birtakım sistemlerin dışına çıkıldığı görülüyor. Örneğin İzmir’de modern diyebileceğimiz terk edilmiş bir Rum kilisesinde mihbarın üzerinde kocaman bir tek göz görmüştüm. Bizans ikonografyasında böyle bir şey tasavvur dahi edilemez. Eski ikonografya programa bağlıdır. Bu demek oluyor ki program dışına da çıkılmış. Meryem; Bizans mimarisinde kiliselerin ön hollerinde resmedilir. Kilisenin kutsal kısmında yoktur. Meryem’in hayatıyla ilgili figürler yer almaz. Meryem yalnızca Tanrı’nın yarattığı varlığı, Tanrı’nın oğlunu (Hıristiyanlık inancına göre) kucağında taşıyan kişidir.”


GÜNAY NE DEMİŞTİ?


Bilindiği gibi; Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Niğde’yi ziyareti sırasında gördüğü Gümüşler Manastırı’nda gülen Meryem Ana ve İsa freskinin önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye’nin tanıtımında kullanılacağını söylemişti.Tarihi Gümüşler Manastırı’nı gezerken rastladığı gülen Meryem Ana ve İsa freskine hayran kalan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Dünyada bir benzeri yok. Gülen Meryem Ana ve İsa’ya rastlanılmadı” demişti. Günay, freski, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı yapacağını belirterek, “Gelecek yıl tanıtım çalışmamızın ana figürü olacak. Bütün tanıtım materyallerinde kullanmayı planlıyorum. Türkiye olarak turistleri gülen Meryem Ana ve İsa figürü ile karşılayacağız.
 
 
* * * * * * * * * * * * * * * * * *
 
 
GERÇEK İNGİLİZ ARŞİVLERİNDE!..
 
Doç. Dr. Sacit Pekak; geçmişte Gümüşler Manastırı’nda çalışan İngiliz Arkeolog Michael Gough'un restorasyon öncesi fotoğraf, çizim ve raporlarının İngiltere'deki arşivlerde bulunabileceğini söyledi.
 
 
Ünlü Bizans Uzmanı Prof. Semavi Eyice’nin “Gülen Meryem Ana olmaz” sözlerine cevap veren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay; “Brezilya'da, İsa siyah olarak resmedilmiştir.
 
Onlara inanıyorlar da gülen Meryem'e mi inanmıyorlar?” diye sordu. Doç. Dr. Sacit Pekak ise; geçmişte Gümüşler Manastırı’nda çalışan İngiliz Arkeolog Michael Gough'un restorasyon öncesi fotoğraf, çizim ve raporlarının İngiltere'deki arşivlerde bulunabileceğini söyledi.
 
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bu konuda şunları söyledi:
“Brezilya'da, İsa siyah olarak resmedilmiştir. Hatta ağlayan Meryem Ana ve ağlayan İsa da var. Onlara inanıyorlar da gülen Meryem'e mi inanmıyorlar? Demek ki bizim topraklarımız yani Anadolu, Meryem'i güldürmüş. Ne kadar güzel!”
 
BİZANS'TAN KALMA
 
Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Koç da fresk ve manastırla ilgili şu bilgileri verdi: “Gümüşler Manastırı, Kapadokya bölgesinde iyi bir şekilde korunarak günümüze ulaşmış manastırlardan biri. Bizans sanatının Anadolu’daki en güzel ve en iyi korunmuş eserlerinden biri. Oldukça büyük ve geniş bir kaya kütlesi içine kazılmış. Manastırın en önemli yapısı, komp-eksin kuzeyinde yer alan kilise. Kaya oyuğu şeklinde dört sütunu bulunan kilisenin duvarlarını freskler kaplıyor. Resimler, Hazreti İsa’nın hayatını anlatıyor. Manastırın sol ucunda yer alan Meryem, halk arasında da ‘Gülen Meryem’ olarak biliniyor ve Gümüşler Manastırı’nı ziyaret edenleri çok etkiliyor.”
 
MERYEM VE İSA GÜLMEZ
 
Öte yandan; Niğde'deki Gümüşler Manastırı'ndaki 'Gülen Meryem' freski ile ilgili tartışmalar da sürüyor. Bu konuda fikirlerini belirten uzmanlar ve görüşleri şöyle:
Yavuz İşçen: “Yarardan çok zarar getirir. Hıristiyan dünyasından büyük tepki alırız. Ortodoks inancına göre, ‘Gülüyorsan şeytanı sevindiriyorsun’ demektir. Çünkü İsa'nın çarmıha gerilmesini, acı çekmesini isteyen de şeytandır. (Hz.) Meryem ya da (Hz.) İsa gülmez. Bu olsa olsa restorasyon hatasıdır”
 
İNGİLİZLER BİLİYOR
 
Gürsel Korat: “Bu bir restorasyon hatasıdır. Tüm dünyadaki Meryemler durgun, bir tek Niğde'deki gülüyor... Bu şaka olmalı!”
Doç. Dr. Sacit Pekak: “1964-65 yıllarında Gümüşler Manastırı çalışmasını yapan İngiliz Arkeolog Michael Gough'tır. Sanat tarihçileri ve arkeologlar, onarımdan önce durum tespiti için eserin fotoğrafını çeker, çizimini yapar, rapor yazar sonra restore eder. Bu belgeler büyük olasılıkla İngiltere'de arşivlerde vardır. 'Gülen Meryem' demek için bu belgeleri görmek gerekir.
 
EYİCE NE DEMİŞTİ?
 
Ünlü Bizans Uzmanı Prof. Semavi Eyice, bazı sanat tarihçileri Meryem Ana’nın hiçbir freskte gülümsemediğini belirterek, bunun bir “restorasyon hatası” olabileceğini öne sürmüştü.
 
Prof. Dr. Semavi Eyice freski görmeden restorasyon hatası yorumu yapılamayacağını da belirterek, şunları söylemişti:
“Ben gülen Meryem freskine rastlamadım; Meryem figürü hepsinde durgundur. Meryem yarı yarıya tanrısal bir varlık olarak kabul edildiği için, sırıtan bir Meryem pek olmaz. Tanrının korkutucu tarafını kabul ederler. Ancak 19. yüzyılda birtakım sistemlerin dışına çıkıldığı görülüyor. Örneğin İzmir’de modern diyebileceğimiz terk edilmiş bir Rum kilisesinde mihbarın üzerinde kocaman bir tek göz görmüştüm. Bizans ikonografyasında böyle bir şey tasavvur dahi edilemez. Eski ikonografya programa bağlıdır. Bu demek oluyor ki program dışına da çıkılmış. Meryem; Bizans mimarisinde kiliselerin ön hollerinde resmedilir. Kilisenin kutsal kısmında yoktur. Meryem’in hayatıyla ilgili figürler yer almaz. Meryem yalnızca Tanrı’nın yarattığı varlığı, Tanrı’nın oğlunu (Hıristiyanlık inancına göre) kucağında taşıyan kişidir”

Editör: TE Bilişim