Bu hafta Ömer Halisdemir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Ahmet Savran’ın konuşmacı olarak yer aldığı “Çevre Bilinci ve Niğde’nin Doğal Güzellikleri” konulu ocak başı sohbeti şapıldı.
Sohbettte özetle; İnsanoğlu varoluşundan bu yana yaşadığı mekanı oluşturan doğadan çok faklı şekillerde yararlana gelmiş ancak bu ortam üzerindeki olumsuz etkilerini 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra algılamaya başlamıştır. Zira bu tarihten sonra ortaya çıkan; hızlı nüfus artışı, düzensiz ve aşırı kentleşme, endüstrileşme ve bunlara bağlı olarak hızlanan doğal kaynak tüketimi gelişmişlik düzeyine bakılmaksızın tüm dünya ülkelerinde çevre sorunları olgusunu ortaya çıkarmıştır.
Bu nedenle, yakın zamana kadar dünya ülkelerinin gündeminde sadece Ekonomik ve Politik sorunlar varken, 1970’li yıllardan itibaren bunlardan daha da önemli bir üçüncü sorun Ekolojik Sorunlar ya da daha dar anlamıyla Çevre Sorunları gündeme girdi.
Çevre Bilimi
Ekoloji bilim dalının geleceğin bilimi olarak algılanması insanlığın kurtuluşunun bu bilime bağlanması yeni bir gelişimdir. Ancak 1970’li yıllarda insanın ekolojinin içine alındığını ve 1980’li yıllarda insan ekolojisi veya çevre bilimi önem arz etti.
Çevre biliminin esas konusunu insan oluşturur. Çünkü insan kadar çevresini etkileyen başka bir canlı yoktur.
Ekonominin çevreyle olan ilişkisi günümüzde yeniden gözden geçirilmiş ve ekonomi ile çevrenin yada ekolojinin uzlaşması gereği ortaya çıkmıştır.
Günümüzde tüm güçlüklere karşın Çevre Ekonomisi esasına göre göre çevreyi kirletmeden ekonomik etkinliklerde bulunulabileceği kanıtlanmıştır.
Bu nedenle çevre bilimi doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamaya çalışan uygulamalı bir bilim alanıdır. Ör/Çevre Mühendisliği
Editör: TE Bilişim
