İşte İnternette Ençok Tıklanan Bor'da çekilmiş video....  18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 96. yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle yayınlanan mesajları...

BORHABER.NET'in Mesajı...

Yine böylesi bir gündü...  

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 96. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü nedeni ile yayınlanan mesajları sunuyoruz. Ama asıl mesajı tam bir yıl önce Seval Öğretmen vermişti.

Haberimizin başlığı "Ancak böyle anlatılabir" idi...

Bundan tam bir yıl önce Bor  Başpınar İlköğretim Okulunda Çanakkale Zaferi ile ilgili bir programda  Sosyal Bilgiler öğretmeni Seval Eroğlu, çok güzel bir konuşma yapmıştı. Bu konuşma videosu sitemizde yayınlandıktan sonra, büyüklü küçüklü yüzlerce  internet sitesinde yayınlanmış, sitemizdeki bu habere binlerce yorum gelmişti, bu yorumları ciltletip kendisine Başpınar ilköğretim okulu geleneksel şenliklerinde  kitap halinde hediye etmiştik. 

Öğretmen Seval Eroğlu'na Türkiye'nin her tarafından tebrik mesajları iletilmiş, teşekkür ve plaketler sunullmuştu... Bor İlçemiz ve Başpınar İlköğretim Okulunun adını dünya duymuştu. 

Hala aynı duygularla dinliyoruz... Hala video tıklanmaya devam ediyor...

Seval Öğretmenlerin çoğalması umuduyla...

VİDEO SAYFANIN DİBİNDE...





* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
 Sevgili Hemşerilerim,
 
Ülkemizin bugünlere gelmesini sağlayan Kurtuluş Savaşımızın temellerinin atıldığı ve bir ulusun dünya tarihine adını kahramanlık, yılmazlık ve yenilmezlik uğruna verdiği canlarla yazdırdığı bir savaştır Çanakkale.
 
Çanakkale Savaşı, Türk ulusunun büyük dünya güçlerine karşı, tek vücut, inanç, azim ve kararlılıkla karşı durduğu, düşmanında bile büyük bir saygı uyandıran başkaldırışının destansı sonuca ulaştığı bir başarıdır. Tüm dünya bu başarı karşısında Türk ulusunun birlik ve beraberlik içinde canı pahasına mücadele ederken yenilmeyeceğini bu savaş sayesinde öğrenmiştir.
 
Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşımızın da temellerinin atıldığı, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dünya sahnesinde boy gösterdiği büyük bir komutanlık, cesaret ve özveri zaferidir.
 
Çanakkale Savaşı, tüm teknik imkansızlıklara ve sayısal eksikliğe rağmen bağımsızlık ve özgürlük ruhuyla prangalarından kurtulan Türk Milletinin tüm dünya güçlerine verdiği büyük bir ders olarak tarih sayfalarının en şanlı köşesinde yerini almıştır.
 
Bugünün özgür Türkiye’sinin temellerinin atıldığı, bağımsızlık mücadelemizde kilometre taşı olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 96. Yılında, yokluklar içerisinde kazanılan Kurtuluş mücadelemizin mimarı olan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun komutasındaki aziz şehitlerimizi derin bir minnet ve saygıyla anıyor, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
 
                                                                                                           Muharrem SELAMOĞLU
                                                                                                          AK Parti Niğde Milletvekili
  
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *   
Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer!
 
Ak Parti eski İl Başkanı milletvekili, aday adayı Yaşar Ataç, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 96. yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
 
Ataç, yayınladığı mesajda, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 96. yıl dönümünde yurt savunması için canlarını feda eden şehitler ve canlarının bir parçasını bu savaşta kaybeden gazileri minnetle andıklarını belirterek; “Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer” dedi.
Şanlı tarihimizin kahramanlık destanlarıyla süslendiğini vurgulayan Ak Parti eski İl Başkanı milletvekili aday adayı Yaşar Ataç, tarihimizin her safhasının zaferlerle, kahramanlıklarla dolu olduğunu, bu zaferlerinin bütün dünya tarihini şekillendirdiğini söyledi.
Ataç, “İşte tarihin akışını şekillendiren bu zaferlerden biri de Çanakkale Zaferidir.  Çanakkale Zaferi, Birinci Dünya Savaşında kahraman askerlerimizin, cihanı hayrete düşüren bir iman ve kahramanlık destanıdır. Bu zafer, milletimizin, iman ve azminin, metanet ve gücünün açık bir göstergesidir. Çanakkale, bir muharebe, bir destan, bir tarihtir. Ama bütün bunlardan önce topa, tüfeğe üstün kuvvete, çeliğe karşı, dimdik duran ve kafa tutan bir inançtır.
Tarihte bizim milletimiz kadar köklü geçmişi olan bir millet daha yoktur. Gençlerimize tarihimizi çok iyi öğretmeliyiz ki geleceğe hazır olsunlar. Çünkü “Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer” diye ünlü bir söz vardır. Bu söz bizim tarihimizde, Çanakkale savaşıyla uyuştuğu kadar, başka bir olayla uyuşamaz. Türk milleti bunun acı tecrübelerini defalarca yaşamıştır fakat Çanakkale Savaşı bir başkadır. Bu savaşta, Türk Milleti kötü kaderi bir daha yaşamamak üzere tarihe gömmüştür” dedi.
Çanakkale Ruhunu tekrar canlandırmalıyız!
Çanakkale Zaferini gururunu yaşadığımız bu anlamlı günlerde “Çanakkale Ruhunu” bir kez daha anlayıp yaşamanın zamanı olması gerektiğini vurgulayan Ak Parti eski İl Başkanı milletvekili aday adayı Yaşar Ataç, “Çanakkale Zaferi, anaların evladını şefkatle bağrına basıp, “Oğul, seni yetiştirdim, hizmet eyle vatana, ak sütümü helal etmem saldırmazsan düşmana” diyerek cepheye uğurladığı, oğlun da anasının elini öperek, “Hakkını helal et şefkatli ana, canım feda olsun kutsal vatana” karşılığını verdiği fedakâr analar ile kahraman Mehmetçiklerin destanıdır. Çanakkale, Türk milletinin kader çizgisidir. Çanakkale metrekareye yüzlerce merminin düştüğü bir savaştır” şeklinde konuştu.
 
Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında askerlerini söylediği “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum” sözünü hatırlatan Ak Parti eski İl Başkanı millet vekili aday adayı Yaşar Ataç, “Bu emrin gereğini yerine getiren Çanakkale kahramanları için ne söylesek azdır. Çanakkale zaferini kazanarak vatanı ve bayrağı için şehit olan, bugün bizlerin bağımsız bir ülkede hayat bulmamızı sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve kahraman Mehmetçikleri bir kez daha minnetle, şükranla anıyor, büyük Türk milletinin ve kahraman askerlerimizin bu anlamlı günlerini kutluyorum” dedi. 
                                                                                       
 
YAŞAR ATAÇ
Ak Parti Milletvekili Aday Adayı
 
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
 
AK Parti Milletvekili Aday Adayı Av. Fatih Alkan’dan 18 Mart Çanakkale Zaferi Mesajı;
 
Askerlik görevini Çanakkale’de bulunan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda yapmış bir vatan evladı olarak, Türk Milletinin milli ve manevi ruhla mücadele ederek “Çanakkale Geçilmez” dedirten zaferin 96. yıldönümünde aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
 
Niğdeli Ali’nin Seyit Onbaşı’ya insan gücünün kaldırmaya yetmeyeceği 250 kilogram ağırlığındaki top mermisini kucaklayarak vermesi ve Seyit Onbaşının da düzeneği bozulan topu insan gücü ile düşman kuvvetlerinin zırhlı gemisine tam isabet ettirmesi ile savaşın seyri değişmiştir. Bu ve buna benzer kahramanlıkların yaşandığı ve vatanımızın esarete düşmekten kurtulduğu Çanakkale Savaşında vatanımızı canları ve kanları pahasına koruyan ecdadımıza minnet borçluyuz.
 
Onlara layık birer insan olabilmek için bugün bizlerde üzerimize düşen görevlerden kaçmadan çanla başla mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum. Birlik ve beraberlik içerisinde vatanımızı daha güzel yarınlar ulaştırmanın çabası içerisinde olmalıyız.
 
Çanakkale Zaferinin 96 yıldönümünü kutlarken, başka Çanakkale’de olmak üzere vatanın korunmasında canları seve seve veren aziz şehitlerimizi minnetle yad ediyor ve Allah’tan rahmet diliyorum.  
Av. Fatih Alkan
AK Parti Milletvekili Aday Adayı
 
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
 ÇANAKKALE ZAFERİ 96 YAŞINDA
 
“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”
 
Ulu Önder Atatürk’ün bu sözü, Çanakkale’de zaferin nasıl kazanıldığının özeti gibidir. Türk tarihine bir milat olarak yazılan 18 Mart Çanakkale Zaferi, Türk Milleti’nin eşsiz direnişinin en güzel yansımasıdır.
 
Çanakkale’de verilen mücadele sayesinde, Çanakkale boğazını geçmek isteyen emperyalist güçler, Çanakkale’nin soğuk sularına gömülmüştür.
 
Her karış toprağı şehitlerimizin kanıyla sulanan Çanakkale’de, istiklale susamış bir milletin prangalarını kırmasına şahit oluyoruz.
 
Çanakkale Zaferi, bağımsızlığını her şeyden üstün tutan, topraklarını her türlü güce karşı canı pahasına koruyan Türk askerinin, Türk Milletinin yokluğa rağmen, yoksulluğa rağmen tek yürek olarak cephede kahramanca çarpışmasının en anlamlı ödülüdür.
 
Umudun ve cesaretin hiç yitirilmediği ve dünya tarihini değiştiren Çanakkale Savaşları, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’na zemin hazırlamıştır.
 
Çanakkale’de savaşanlar, “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir” diyen Atatürk’ün askerleriydi.
 
250 bin şehidin verildiği Çanakkale Savaşlarında yansıtılan ruh, bugün hepimizin kılavuzudur ve 96’inci yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi’nin ışığı bugün hala bizleri aydınlatmaktadır.
 
Bu nedenle eğitimcilere büyük görev düşmektedir. Toplumun adsız neferleri olan öğretmenler, çocuklarımıza Çanakkale Savaşlarını, Çanakkale Zaferi’ni, 250 bin şehidi niçin verdiğimizi çok iyi anlatmalıdır. Her gencimiz Çanakkale’yi mutlaka görmeli, Çanakkale’deki ruhu teneffüs etmelidir.
 
Çanakkale Zaferi’nden 96 yıl sonra da ülkemiz çeşitli saldırılarla karşı karşı karşıyadır. Türkiye’nin bölünmesi için sessiz, dikkatli bir şekilde bekleyenler bugün ard arda hamle yapmaktadır. Türkiye’yi bölük, pörçük etmek amacıyla hazırlanan bombanın pimi çekilmiştir. Açılım adı altında başlatılan süreç, teröre, teröristlere karşı verilen mücadeleyi kırmaya hizmet etmekte ve bölücülerin elini kolaylaştırmaktadır. Öte yandan Türk Milleti’ne işlemediği suçların faturası çıkarılmakta, çeşitli raporlarla Türkiye’nin boynuna soykırım yaftası yapıştırılmaya çabalanmaktadır.
 
Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiği bugünlerde herkesin el el vermek, birlik, beraberlik içinde hareket etmek gibi bir mecburiyeti vardır.  Çanakkale’deki dirilişi çok iyi bilen bir millet olarak, bu zor dönemleri de aşacağımıza inanıyoruz.
 
Bu vesileyle 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 96’inci yıldönümünü kutluyor; Ulu Önder Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet, rahmet ve saygıyla anıyoruz.
  
İhsan UĞRAŞ
Türk Eğitim-Sen Niğde Şube Başkanı
 
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Çanakkale Ruhu, Kurtuluşu Arayan Milletlerin Reçetesidir
 
Çanakkale, muhteşem bir abidedir
 
Eğitim-Bir-Sen Niğde Şube Başkanı Celalettin Özüdoğru, Çanakkale’nin toplu vuran yüreklerin zaferi olduğunu belirterek. ‘Sömürülen halklara kurtuluş reçetesi sunan Çanakkale, var olmaya azmetmiş bir milletin iradesini kıracak hiçbir güç ve kuvvetin olmadığını haykıran muhteşem bir abidedir” dedi.
 
Çanakkale Zaferi’nin 96. yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Gününde bir basın açıklaması yapan Özüdoğru, Çanakkale’nin 250 bin şehit ile bir bedel ödemenin simgesi olduğunu vurgulayarak, “Çanakkale, milletimizin birlik ve beraberliğinin en doruk noktasıdır. ‘Söz konusu vatan kurtuluşu ise, gerisi teferruattır’ bilinciyle en güzel aidiyetin vatana olan aidiyet, en güzel birlikteliğin ise din, vatan ve namus için yapılan birliktelik olduğunu haykıran, ulusal kurtuluş mücadelemizin başlangıcı, sömürülen mazlum milletlerin kurtuluş kodlarını bulacağı, günümüzde yaşanan etnik hastalıkların ilacıdır Çanakkale. Tarih sahnesinden silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkânsızlıklarına rağmen vatanını yüksek bir ruh ve şuurla canı pahasına nasıl savunabileceğini göstermesi açısından sömürülen mazlum milletlere en iyi örnek teşkil edecek olan Çanakkale; imanın demire, çeliğe ve teknolojiye karşı zaferinin adresidir” şeklinde konuştu.
 
Vatanseverliğin, cesaretin ve en yüksek faziletlerin sergilendiği Çanakkale Zaferi’nin 96. yılı dolayısıyla 18 Mart Şehitler Günü’nü kutlayan Eğitim-Bir-Sen Niğde Şube Başkanı Celalettin Özüdoğru, “Bu önemli günde, Çanakkale’de bu vatan, bu bayrak, bu millet ve bu din hayatlarını feda eden başta eğitim neferleri olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Türkler İnsan Değil ki! Demişlerdi…
Türk Ocakları Niğde Şube Başkanı Gazi Karabulut yazdı...
Son zamanlarda herkes kendi penceresinden Çanakkale’yi anlatmaya çalıştı. Kimi hayasızca bu savaşın halkların kardeşliğini anlatan bir savaş olduğunu, kimi binlerce kilometre uzaklardan ülkemi işgale gelen Anzakların ne kadar da insancıl olduğundan, kimi de aslında bu savaşla birlikte hümanist bir dünya kardeşliğinin doğduğundan dem vurmaya çalıştı.
            Ama anlatmadılar, son mermiyi namluya süren Seyit Onbaşı’ya kulpsuz, kolsuz 275 kiloluk o gülleyi kaldırtan gücün İslam’ın imanından doğduğunu…
            Hiç kimse bahsetmedi dualarla uğurlanan son gemimize doğru gelen torpile kendini siper eden askerden geriye sadece başparmağının kaldığından…
            Ya da bahseden oldu mu bilemiyorum, Nusret Mayın gemisindeki yüzbaşının gece rüyasında peygamberimizi gördüğünü ve o yüce zatın yüzbaşıya “Mayınları kıyıya paralel döşe.” Dediğinden…
            Aslında bana acı gelen; ne Çörçül’ün savaşta kullandırttığı kimyasal silahın sebebini soranlara; “Tamam, kimyasal silah savaşta insanlara karşı kullanılmamalıdır. Ama Türkler insan değil ki.”, demesi... Ne de metre kareye 6 bin mermi veya üç şehidin düşmesi değil.
            Hatta Hindistan’dan, Bangladeş’ten topladıkları Müslümanlara “Sizi yamyamlarla harbe götürüyoruz.”, diyerek kandırılan dindaşlarımızın sıktığı kurşunlar da sarsmadı fazlaca…
            Ama ülkemizde Helen medeniyetine alkış tutan, onların terbiyesiz tanrılarına, tanrıçalarına, Afrodit’ine, Helen’ine övgüler dizip Büyük Akif’in; “Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela” dediği aşağılık bir medeniyetin zulmünü görmezden gelen Truva atı temsilcilerine bakıyorum da “Çanakkale Geçildi mi ki?”, diye düşünmekten kendimi alamıyorum. 
            Bizim, Kaz Dağı’ndaki Allah’a sadakatle bağlılığın sembolü Sarı Kız hikayesini bilmeyen neslimiz acıdır, Çanakkale’nin azgın köpeği İngilizlerin aynı dağdaki terbiyesiz tanrısı Afrodit’in, Helen’in hem kız kardeşi hem de karısından olma çoban oğlu ile yaşadığı ahlaksızlığı sözüm ona medeniyet adına dillendirmektedir.
            Görüyorum ki, neslimiz Çanakkale’deki ruhu meyhane köşelerinde, başıboş sokaklarda, istikametsiz yollarda kaybetmiş.
            Görüyorum ki, beyinleri ürperten nesepsizlik, harap olan din, türap olan iman, Çanakkale’nin geçildiğine işaret eder olmuş.
            Görüyorum ki, ilimden, imandan, Kuran’dan bihaber neslin ahvali Çanakkale ruhunu unutturmuş.
            Ey Asım’ın nesli:
            Sana kanla emanet bırakılan, gözyaşlı dualarla emanet edilen, kınalı kuzuların şanına layık ol. Çanakkale’yi de, Sakarya’yı da, Dumlupınar’ı da Türk- İslam kültürünü yaşayarak yaşat. Eğer o ruhu yaşamazsan on yıl sonra yaşayacak toprak da bulamayabilirsin.
 

Editör: TE Bilişim