DipSanat Tiyatrosu Kurucusu Beyazit Mansur Yıldırım, tiyatronun Niğde’yi dışarıda tanıtmak için de iyi bir imkan olduğunu, herkesin bu sanata sahip çıkması gerektiğini belirterek, “Biz kendimiz için var olmak istemiyoruz, biz tamamen yaşadığımız toplum için var olmak ve tiyatroyu bu küçük şehirde yaşatmak istiyoruz” dedi.
NİĞDE BU ŞANSI DEĞERLENDİRMELİ
2008 yılında Niğde Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümünü kazanarak Niğde’ye yerleştiğini söyleyen DipSanat Tiyatrosu Kurucusu Beyazit Mansur Yıldırım, “2008 yılından bu yana Niğde’ye tiyatro sevgisini ve kültürünü kazandırabilmek için elimden geleni yapıyorum. Niğde; ilk geldiğim sene, gözümde küçük ve kendi içine kapanmış bir şehirdi.Aslında Niğde’ ye attığım ilk adımda Niğde’nin tiyatroyla kalkınabilecek ve tiyatroyu kaldırabilecek bir şehir olduğunu fark etmiştim.Çalışmalarım hep bu doğrultuda gerçekleşti.Niğde Üniversitesi Tiyatro Kulübü Başkanlığı’ndan sonra, her zaman destekçimiz olan Ersan Atabey ile birlikte Dipsanat Tiyatrosu’nu kurduk.Ersan Atabey gibi sanatı destekleyen ve yaşadığı şehri bu denli seven insanlar Niğde için büyük bir şanstır ve bu şansı bu şehir iyi değerlendirmelidir” dedi.
KENDİMİZ İÇİN BİRŞEY İSTEMEDİK
Maddi menfaatler peşinde olmadıklarını, ücretsiz oyunlar sergileyerek, derneklere bağışlar yaparak tiyatroya olan sevgilerini ve Niğde’ye duydukları saygıyı göstermeye çalıştıklarını ifade eden Yıldırım, ancak bütün bunları yaparken hiçbir kurum ve kuruluştan da destek alamadıklarını dile getirdi.
Yıldırım; “Gitmediğimiz, çalmadığımız kapı kalmadı, konuşmadığımız isim kalmadı.Çok büyük oyunlar sahneledik, bir devlet tiyatrosu profesyonelliğinde çalıştık.Şuanda ülkemizde bir çok şehir bizim gibi insanlardan yoksun durumda ve biz resmen bağırıyoruz; bakın biz Niğde’deyiz ve bu şehri temsil etmek için hazırız diye. Fakat Niğde’de üst düzey yöneticilerin odasına dahi alınmadık.Tiyatro bir milleti aydınlatan ve ona kendi kültürünü tanıtan bir sanattır.Ve bu sanat kesinlikle aşağılanmamalıdır” dedi.
SAHNEDE AĞLAYAN ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN
KAPISINDAN ÇEVRİLDİK
Geçtiğimiz yıl beğeni ile izlenen ve gelirini Niğde Şehit Aileleri Derneği’ne bağışladıkları “1915’te Kalan Yürekler “ adlı müzikal tiyatro oyunundan söz eden Yıldırım, “Biz Çanakkale Savaşı’nı anlatırken bile hiçbir kurum tarafından destek görmedik.Oyunun sonunda konuşma yapmak için sahneye çıkıp ağlayan bir üst düzey yöneticiden yardım istemeye gittiğimizde kapısından çevrildik.Ama sadece gülümsedik, kırıldık.Biz kendimiz için var olmak istemiyoruz, biz tamamen yaşadığımız toplum için var olmak ve tiyatroyu bu küçük şehirde yaşatmak istiyoruz.Biz Niğde’yi en doğusundan en batısına tanıtmak istiyoruz.Bu şehirde yaptığımız her etkinlik beğenilmekte ve halk tarafından, üniversite öğrencileri tarafından desteklenmektedir.Ve onların manevi destekleri bizim için maddiyattan daha önemli boyuttadır.Biz burada gidebildiğimiz yere kadar, yükselebildiğimiz basamağa kadar yükseleceğiz.Destek görmüyoruz, bırakın desteği, dinleme zahmetinde bile bulunmuyorlar.Ama şunu da söylemeliyim ki biz yükselirken Niğde olarak yükseleceğiz, Dipsanat Tiyatrosu olarak yükseleceğiz ve bundan her zaman gurur duyacağız” diye konuştu.
“1 HALDUN TANER 3 KABERE”
Gerekli desteği göremese de ayakta kalma mücadelesinden vazgeçmeyen ve çalışmalarını sürdüren DipSanat Tiyatrosu yeni bir oyun için perdelerini açmaya hazırlanıyor. DipSanat Tiyatrosu 14-15 Aralık tarihlerinde saat 15.00 ve saat 19.00’da Akustik Kafe’de “1 Haldun Taner 3 Kabere” adlı komedi oyunuyla tiyatro severlerin karşısına çıkacak.
