Sezai Karakoç yıllar önce yazdığı bir yazıda şunları söylüyor:
 “Türkiye’de, geçmiş dönemde, ortaya çıkan siyasi bunalımların kökünde, partilerin kültür faaliyetlerini gerektiği kadar önemsememeleri yatmaktadır.
  Yeni hal çareleri, engin kültürün içinde gizlidir. Bilgi dağarcıkları boş olanlar için, fazla alternatif yoktur.
  Kültürsüzlük, ya hayal kıtlığı doğurur, ya da gerçekleşmesi mümkün olmayan hayallere saplar kültür boşluğu insanlarını.
  Yeni, güçlü olmak için eskiyi aşmak, onun için de kültür planında yeni bir atılım yapmak zorundadır.
  Bu atılımı yapamayacak yeni siyasi kuruluşlar, eskilerine benzemeye ya da dönüşmeğe mahkûmdurlar.” (Sezai Karakoç, Gün Saati)
  İdeal bir toplumda ekonomi ve sanayi alanındaki gelişmelerle kültürel faaliyetlerin yan yana gitmesi hatta kültürel faaliyetlerin daha ağırlıkta olması gerekir. Nitekim Almanya, Japonya vb. ülkelerde böyle olduğunu söyleyebiliriz. Gerçek hayatta da böyledir. Örneğin; bir yere yaptığınız fabrikayla birlikte onun önemini belirten bir anlayışı ve kültürü verememişseniz o fabrikadan da istediğiniz ölçüde verim alamazsınız. O fabrika, ya insanların hor ve bilinçsiz yaklaşımı ya da terör vb. sebeplerle bir gün yok olmaya mahkûm olur.
  Ülke yönetimi siyasi partiler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Dolaysıyla partilerin şubelerinin aynı zamanda bir fikir ve kültür ocağı olması gerekir. Aksi takdirde seviyeli devlet adamları yetişmez. Almanya’da şu anda ülkeyi yöneten Hıristiyan Demokrat Parti’nin (CDU) 40’a yakın siyaset okulu varmış. Demek ki sadece sokak gösterileri ve mitinglerle yetinmiyorlar. Bu yüzden bölünmüş olan iki Almanya’yı birleştirecek çapta büyük devlet adamları yetiştiriyorlar ve ülkelerini üst konumlara ulaştırıyorlar.
  Sezai Karakoç ”Eylemler Karşısında Gerçek Diriliş Aksiyonu” başlıklı haber- yorum yazısında da şunları söyler:
“Gerçek aksiyon, meydanlarda yapılan şamatalar, bağırışlar, yürüyüşler, duvarlara ve yerlere yazılar yazmalar ve daha kötüsü tabanca patlatmalar, kavga döğüşler değildir.
Gerçek aksiyon, inanç, ahlak, düşünce, bilim ve sanat planında ortaya konan uzun çalışmaların ve sürekli sabırların yemişi eserler, durumlar ve oluşumlardır. Yeni bir insan tipini doğurmaktır. Asıl aksiyon, çok bilinçli, bilgiyle yüklü, kültürle güçlenmiş, disiplinli ve uzak görüşlü davranışlardan doğar.”
Partiler ellerindeki imkânları daha iyi kullanarak kültürel faaliyetlere ağırlık vererek kalıcı eserlerin ortaya çıkmasına öncülük etmeli, toplumun aydınlanmasına, gençliğin iyi bir şekilde yetişmesine katkı sağlamalıdırlar. Sadece seçimler için oy almaya yönelik çalışmalarla varılacak bir yer yoktur.