Kötülük eken kötülük biçer

Abone Ol
 
¤ Bakara Sûresi, 12 âyet :  Kesin olarak biliniz ki, onlar ancak kötülük yayan bozgunculardır. Lâkin anlamazlar (yani yapmakta oldukları kötülüğü farketmezler.
 
Evet bugünkü halleriyle ülkemize ve dünya Müslümanlarına yaptıkları kötülükleri de ne yazık ki farkedemiyorlar.
 
 
Irak’ta Müslümanlar, Amerikan askerlerine destek olan Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ve dilinden ezâ-cefâ gördüler, zarara uğradılar, mallarını, mülklerini, sokaklarını, ibadethanelerini, camilerini, okullarını, hayatlarını, namuslarını, şan ve şereflerini kaybettiler!
Halbukî dinimizin bu yönde bize gösterdiği yolu ise İlahî Nizam isimli eserinin 119. sayfasında İmam-ı Gazâli, Peygamberimiz (S.A.) ‘in sözüyle işaret buyurmaktadır :«Müslüman o kimseye denir ki, insanlar onun elinden ve dilinden ezâ-cefâ görmezler, zarara uğramazlar.»
 
ABD askerlerine stratejik, gıda, barınma desteği vererek, Türkiye’de üs kullandırarak Irak’ta 2 milyon Müslüman’ın katledilmesine, 1 milyon Müslüman hanım ve küçük kızların tecavüze uğramalarına, 23 caminin yerle bir edilmesine sebep oldular!
 
Bizim karşımıza İslâmî söylemlerle – dinî enstrümanlarla çıkıyorlar.  Cami yaptırtmak, cami açılışı yapmak, imam hatip liseleri açtırtmak, cemaatçilik,  türban gibi yüzlerce Müslümanların –inananların hoşlarına gidecek bu söylemlerinin arkasında yürüttükleri ALLAH’tan (C.C.) kopukluklarını, Peygamberimize  (S.A.) olan karşıtlıklarını, Kur’an hükümlerine itaatsizliklerini de gizleyerek Müslüman olmayanlarla, Müslüman katliamı yapanlarla omuz omuza yeni yeni Müslüman katliamlarının planlarını yapıyorlar. Yani onlara biz sizdeniz, biz Müslüman değiliz diyerek yaklaşıyorlar. Müslümanlara da biz sizdeniz, Müslümanız, bakın icraatlarımıza... diyerek «camiyle, kuran kursuyla, mollalarla, imam hatip liseleriyle aldatarak» kendilerini Müslüman gibi gösteriyorlar. Yani Müslümanlarla alay ediyorlar.
 
Bunun en bariz örneğini Irak’ta Müslüman katliamı yapan Amerikan askerlerine dua ederek gösterdiler... Bakın 31 Mart 2003 tarihli
The Wall Street Journal’de yer alan Recep Tayyip Erdoğan’ın duasına :  We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible."
Bu duanın Türkçesi : 
Bu ifadeyle 2 milyon Müslüman’ı katledenlerin yeni Müslüman katliamları için en az zayiatla ülkelerine dönmeleri bir arzu, bir istek, bir yakarış, bir dua olarak onların lisanlarında, zihinlerinde şekilleniyor!
09/10.02.1991 tarihli Millî Gazetede Turgut Özal da «bütün tercihlerini Bush'tan yana koymuş ve O'nun başarısı için “DUA” ettiğini açıkça söylemiştir.» şeklinde anılmıştı. Sonradan söylenilenler ise bu duanın temelinde bulunan yakınlaşmanın tersine gelişmeleri, bize göstermişti.
 
 
Bu onlara göre sizleri aldatma yolu! Bilâl-Habeşî gibi Peygamber (S.A.) dostlarının bulunduğu Şam’da Müslüman kanı akıtanların iflâh olacaklarını ve karanlık hedeflerine ulaşacaklarını mı zannediyorsunuz?
Geçmişte Adnan Menderes de Türk Silahlı Kuvvetlerini sınırlarımızda toplayarak Suriye’ye gözdağı vermeye kalkışmıştı... Akıbeti ne oldu?
Neden bunlardan ders almıyorsunuz?
¤ Bakara Sûresi, 8. âyet :  İnsanlardan bir takımları vardır ki, inanmadıkları halde «Allah’a ve âhiret gününe inandık» derler.
¤ Bakara Sûresi, 9. âyet :  Çünkü onlar (kendi akıllarınca) güya Allah’ı ve mü’minleri aldatırlar.  Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.
¤ Bakara Sûresi, 10. âyet :  Onların kalplerinde nifak ve haset hastalığı vardır. Allah da onların bu hastalığınıçoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır.
¤ Bakara Sûresi, 12 âyet :  Kesin olarak biliniz ki, onlar ancak kötülük yayan bozgunculardır. Lâkin anlamazlar (yani yapmakta oldukları kötülüğü farketmezler.)
¤ Bakara Sûresi, 13. âyet : Onlara, insanların iman ettikleri gibi siz de iman ediniz, denildiği vakit «Biz hiç, sefihlerin (akılsız ve ahmak kişilerin) iman ettikleri gibi iman eder miyiz? Derler. Biliniz ki, akılsız ve ahmak olanlar yalnızca kendileridir, fakat bunu bilmezler (veya bilmezlikten gelirler)
¤ Bakara Sûresi, 14. âyet :  (Bu münafıklar) mü’minlerle karşılaştıkları vakit «(Biz de) iman ettik » derler. Halbuki kendilerini saptıran şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise «Biz sizinle beraberiz, biz ancak onlarla (mü’minlerle) alay ediyoruz» derler.
 
Cenab-ı ALLAH (C.C.) Kur’an-ı Kerim’de böyle kişilerin hallerini de şöyle ifade ediyor :
¤  Bakara Sûresi, 17. âyet :  Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır;  (artık hiçbir şeyi) görmezler.
 
(......) Manen taşıyamayacaklar için parantez içindekileri de sizin kâlplerinize haval ediyorum.
 
Unutmayın, daha önce bahsettiğim sözlerimi tekrar ediyorum : Benim makam, mevki, çıkar kaygım ve siyasetten beklentilerim yok. ALLAH (C.C.) rızası için kalbimle hissettiklerimi aktarıyorum ve diyorum ki : «Kötülük eken kötülük biçer»
 Paris, 21.07.2012