Gürcistan, Mardin, Cihan (Çiftehan bölgesi) kralları üç kız kardeş ile evlidir. Bunların arasında en zengin olanı Cihan kralıdır. Gürcistan kralı, Cihan Kralına;
—Benim malım çok, barındıracak arazim yok, senin malın yok, geniş arazilerin, yaylaların var. Arazilerinizi ortak kullanalım - der. Cihan Kralı ise;
—Ben toprağı vermek için kazanmadım. Adımı tarihe yazdırmak için kazandım. Bacanağım olmazsan ne olursan ol veremem, - der.
Sonunda aşırı baskılara dayanamaz, ama mücadeleden de vazgeçmez. Mardin kralı ile Gürcistan Kralına karşı birleşir. Bu arada Gürcistan kralı Mardin kralına bir teklifte bulunur;
—Eğer sen Cihan kralına karşı benimle birleşip savaşırsan kızım Zühre’yi, oğlun Tahir’e veririm. Düğünü de Cihan’da (Çiftehan’daki kaplıcaların olduğu yerde) yaparız, - der ve aralarında anlaşmaya varırlar.
Birlikte Savaşmak için Cihan’a gelirler. Bu sırada Cihan kralı;
—“Atım vardır derede düzde,
Gözüm yoktur gelinde kızda
Merhamet, insanlık varsa sizde
Arazimi terk edin” der.
Her iki kral da Cihan kralının bu sözlerine itibar etmezler. Mardin Kralı;
—Biz iki kral birleşmişiz, benim en büyük müjdem oğluma yedi cihana nam salan güzeller güzeli Zühre’yi alacağım, - der.
Sonunda Cihan kralı, Gürcistan ve Mardin krallarıyla mücadele etmek zorunda kalır ve ikisini de mağlup eder. Cihan kralının kalesinde 8 metre derinliğinde, ortasında baca olan bir mahzeni vardır. Tahir ile Zühre’yi bu mahzene kapatır. Burada 7 sene esir kalırlar. Ailelerin yalvarmaları, dövünmeleri bir fayda etmez.
Cihan kralı;
—“Çünkü geldiniz canımı almaya,
Beni üzüp vatanımda kalmaya.” Böyle hain insanlara benden merhamet yok, - der.
Mardin Kralının gözü yılar aradan çekilir. Bunun üzerine Cihan kralının Gürcistan’daki baldızı gelir, 3 gün yalvarır, gözyaşı döker. Cihan kralı;
—Tamam, affederim, ama sadece buranın bir şifa yurdu olduğunu gittiğiniz her yerde duyurursanız sizi bağışlarım” - der. Bu teklifi kabul ederler ve bir sene boyunca diyar diyar gezip buranın şifalı suyunu duyurmaya çalışırlar. Bu arada Kral Kayser’in yanına giderler. Kayser hastadır. Kayser’e;
—Cihan’da (Çiftehan’da) Toptop isminde şifalı bir su var, seni oraya götürelim. Eğer hastalığına şifa bulmayacak olursan, bize ne istersen onu yap, - derler.
Çaresiz derde duçar olan Yer Tanrısı Kral Kayser buraya gelir, birkaç gün kaldıktan sonra şifa bulur. Bunun üzerine Kral Kayser;
—Burayı ele geçirelim, Cihan kralından alalım. Onu tarihten silelim- der.
Ama bu planı gerçekleştiremeden Kayser ölür. Tek başına Cihan kralıyla baş edemeyeceğini bilen Gürcistan kralı bu hevesinden vazgeçer.
Kral savaşlarına sahne olan Çiftehan, kazanılan toprağın verilmeyeceğinin en güzel örneklerinden biridir ve bu özelliğiyle tarihteki yerini korumaktadır.
Ama ne yazık ki, bu değerli kasaba ilgisizlikten köy konumuna düşürülmüştür