Niğde Valisi değişti. Herkes bir şeyler yazdı, söyledi. Yazacak çok şey var… Bu konuda sadece, önemli birkaç not ve özet vermek istiyorum.
 
Ruhu şad olsun, Şehit Yüzbaşı Halil Özdemir Bor Jandarma Bölük Komutanı iken, sık sık bir araya gelir Bor’un köyleri ve köylülerin sorunlarını konuşurduk. Onun en çok üzüldüğü ve üzerinde durmamızı istediği konuların başında da Bor’un köylerinde yaygın yaşanan çocuk yaşta evlilikler vardı.
 
Konuyu  bana paslaması ile, o  dönem
(2013 Mayıs ayı) çocuk gelinleri gündeme getirdik. Ulusal  bir boyut kazandırmak için de ulusal gazete ve derneklere de biz pasladık. Olay ulusalda da patladı.
 
Tam da Vali Necmeddin Kılıç’ın göreve başladığı hafta. Sayın Vali, Çocuk Gelinler konusunu gelir gelmez kucağında buldu ve hemen basını da toplayarak köylere gitti. Vatandaşlarla görüştü, girişimlerde bulundu körüklediğimiz  yangını söndürdü.
 
Ardından,  Akkaya çevre sorunu gündeme getirdik… Aslında baskıyı, Akkaya konusunda tek sorumlu ve muhatap Niğde Belediyesi ve başkanını hedef almış ve sorgulamıştık ki… Sayın Vali yine atladı. Akkaya konusunda açıklamaları ile   hemen  vazifeyi üzerine aldı. Yapılıyor, ediliyor, fizibilite projesi vs… Bildiğim kadarı ile son bir aya kadar da Akkaya, Vali Kılıç’ın gündeminde oldu. Hep çözüm üretmeye çalıştı. Baskı yaptı, kişisel çevresini kullandı. Ama Niğde yerel siyasetinin bariz  kösteği ve Ankara siyasetinin vurdum duymazlığı  Akkaya konusunda Sayın Vali’nin çabasına ve heyecanına ket vurdu.
 
Niğde ile ilgili hangi sorun gündeme gelirse gelsin, Sayın Kılıç, hemen  gardını aldı ve savunmadan öte  hücuma geçti.
 
Sorunlar karşısında,  hedef alınan Niğde Milletvekilleri, Niğde yerel siyasetçilerine kalkan oldu. Kendisi yıpranma uğruna siyasetçileri  hedef yaptırmamaya özen gösterdi. Gaz aldı.  Bunu bir çok sorunda fark ettim.
 
7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde bence en büyük psikolojik propagandayı Niğde Valiliği yaptı. Başında olduğu başarılı bir İl Özel İdare vardı. Seçim sürecinde diğer kurumlarla birlikte yağmur gibi yapılan kurum  faaliyetlerinin, kurum yatırımlarının (Köydes, sulama, altyapı, planlama, eğitim, tarım, projeler, destek vs.) haberleştirilmiş hali, tekrar tekrar  basına servis edildi. Kendi tabiri ile “Nisan rahmeti” gibi yağan yatırımlar mesajı verildi.   Aday milletvekillerinin elleri çok güçlendirildi. Muhalefet de bu tarz psikolojik çalışmanın farkında bile olmadı.
 
İlk bir yıl,  kronikleşmiş, ağır, aksak Niğde bürokrasisinin  adeta dumanını  attırdı. Heyecanlıydı, kısmen heyecan verdi. Sinerji getirdi, kısmen de sinerji verdi. Ama bu sadece  Niğde’nin çapını ortaya çıkarttı. Bunlar hep zorlamayla yapıldı. Tespitler ve veriler oluşturdu. Geçti 1,5 yıl.
 
Ortaya; Akkaya, Tıp Fakültesi, Havaalanı, Hızlı Tren, Aladağlar Teleferik, Ipard, Çiftehan - Kaplıca, Narlıgöl seracılık, Enerji İhtisas,  Ecemiş Suyu, Turizm, Otoyol, Tarım ve Hayvancılık… çıktı.
 
Sıra geldi uygulamaya…
 
İşte sorun,
(afedersiniz)   Çorum burada ortaya çıktı.
 
Vali  liderdir.
 
Yerel siyasi güçlerle, Ankara’daki siyasi güç ve bürokrasiyi irtibatlaştıran, dengeleyen, toparlayan, çözüm bulan kişidir. 
 
Sayın Valinin bütün çaba ve iyi niyetine rağmen, yerel siyasi güçlerle, Ankara’daki siyasi güç ve bürokrasiyi irtibaşlatırma, dengeleme, toparlama yapılamadı, başarılamadı.
(Bu konuda  başkan Sıtkı Erat ve İl Başkanı Emrah Özdemir’i muaf tutalım)
 
Onlarca detaylı örneğini verebilir, yazabilirim.
 
Bunu daha iyi anlamanız için sadece bir tek örnek vereceğim.
 
Bor Enerji İhtisas Bölgesi için her şey tamam.  Fakat geçtiğimiz aylarda uzun uzun görüşülen Hükümet bütçe görüşmeleri sonunda Bor Enerji İhtisas Bölgesi için bütçede ayrılan miktar çok komik… Sadece 1 lira…
(Resmi belge istedik gelince ayrı bir haber olacak)
 
Denizi geçip derede boğulmak budur.
 
Çorum isteği de, Salihli isteği de,  Akkaya’dır, Enerji İhtisastır, Havaalanıdır, Ecemiştir, Tıp Fakültesidir…
 
Yeni atanan Sayın Valimiz Ertan Peynircioğlu için çıta yükselmiştir. Çıtanın gerisine düşmek, emin olun Niğde’nin yerel ve Ankara’daki iktidar siyasetçilerinin hanesine yazacaktır.
 
Çok net…
 
Niğde artık Çorum leblebisi değil, demir leblebidir. Ağzınızda gevmeye, gevelemeye, yumuşatmaya da zamanınız yoktur.