İmralı’ya muhabbet Silivri’ye müebbet

Abone Ol
Terörist, tanık.
Genelkurmay başkanı, sanıksa…
Müebbet bile az.
*
Almanya’da Deniz Feneri’nin dolandırıcıları yargılanırken, Türkiye’de Deniz Feneri’nin savcıları yargılanıyorsa…
Yunus Emre sansürlenirken, Fareler ve İnsanlar sakıncalı, Şeker Portakalı erotik bulunurken,Örümcek Adam namaza başlıyorsa… İnsanları domuz bağıyla boğup oturma odasına gömenler, davul-zurna eşliğinde halay çeke çeke serbest bırakılırken, diri diri yakılan Madımak zamanaşımına uğruyorsa… Dekolte giyen kadınlar tecavüzü hak eder diyen profesör, hâlâ görevinin başındayken, son nefesine kadar kız çocuklarımızın okula gitmesi için gayret eden rahmetli profesör’ün arkasından hâlâ “fahişe” diye yazılıyorsa… Vahdettin’in İngiliz zırhlısıyla kaçtığı gün, TBMM tarafından Dolmabahçe Sarayı’nda Abdülmecid’i anma töreni düzenlenirken, 29 Ekim’i Birinci Meclis’in önünde kutlamak isteyenlere biber gazı sıkılıyorsa… 19 Mayıs törenlerinin stadyumlarda yapılmasın demokratik ülkeye yakışmıyor denirken, AKP İl Kongresi stadyumda yapılıyorsa… Mücadeleden vazgeçip, müzakereye başladığımız sayın imralı’yla adeta mudanya mütarekesi imzalanıyorsa… Türk olmak, ayıp kaçıyorsa… Ekonomik adalette, pırlanta’nın kadevesi sıfır’ken, tezek’in kadevesi yüzde 18’se… Sosyal adalette, kişi başına milli gelir hesaplanırken, nüfusumuz aniden azalıyor, seçim yaklaşırken, seçmen sayımız aniden artıyorsa… Eğitim adaletinde, çağla badem’ler büyüsün de badem olsun diye, üniversite sınav sorularına alenen şifre konuyorsa…
*
Bizzat başbakan, hukuk’un ulema’ya sorulması gerektiğini söylerken, meclis anayasa komisyonu başkanı, anayasa hukukçusu profesör, bana ne ulan, git savcıya söyle, atsın içeri diyorsa…
*
Daha neyin mütalaasını merak ediyorsun birader?