Değerli dostlar!
Bu yazımda, büyük Türk ve İslam bilgini İmam-ı Gazali Hazretlerinin insanlığa ve tarihe not düşen öğütlerinden bir demet sunmak istiyorum. İşte onun altın değerindeki sözleri;
-Mezardakilerin pişman olduğu şeyler için, dünyadakiler birbirini yiyorlar. Sakın ola ki, fayda sağlayacak fırsatları kaçırmayın.
-Muhtaç olduğunuz şeylere sağlam sarılın. Görülmesini acele ettiğiniz şeylerde dikkatli olun!
-Yaşadığınız toplumun geleneklerine saygılı olun! Ahrette sizi rezil edecek çirkin adet ve geleneklerden sakının!
-Bir işin sonucunu iyi düşünün sonra yapın, acele etmeyin!
-Soysuz adamlarla tartışmayın! Sonra onun kötülüğüne bulaşırsınız.
-Onurlu insanların itibarı çok olur.
-Hakkı bilmek doğruluktan gelir, doğruluk ise fazilettir.
-Bir konuyu yazarken gereksiz kelime kullanmayın! Az kelimeyle çok şeyi anlatmaya çalışın!
-Tamahkâr olmayın. Kalbin katı ve kara olur.
-Dargın olanları barıştırın ki,  kıyamet gününde mutlu ve mesut olasınız.
-Siz, şefkat ve merhameti elden bırakmayın
-Anne-babanız yaşlanınca, elinizden geldiği kadar onlara yardım edin. Çünkü ebeveyniniz, siz küçükken türlü türlü zahmetini çektiler. Devamlı onların hayır duasını alın. Beddua ederlerse dünya ve ahretiniz yıkılır. Anne-babanın rızası Allah'ın rızasıdır. Onların öfkelenmesi Allah'ın gazabıdır. Efendimiz (a.s.), "Cennet onların ayağı altındadır" buyurmuştur. Bir hadiste şöyle buyurmuştur: "Anne-babasına iyilik edenin, onların gönlünü alanın ömrü bereketli ve uzun olur. Yarın kıyamette azap görmez." buyururlar.
-Amcanız ve halanız babanız hükmündedir, teyze ve dayınız da ana hükmündedir. Onlara da hürmet ediniz, hayır, dualarını almaya çalışınız, sakın ihmal etmeyiniz.
-Sofradaki hiçbir yiyeceği küçümsemeyiniz. Sonra sofra sahibini üzmüş olursunuz.
-Sadaka verirken gizli veriniz, bir musibet geldiğinde bağırıp çağırmayınız.
-Başkasının gözüne dikkatle bakıp durmayınız. 
-Gördüğünüz rüyaları her yerde anlatmaya kalkışmayınız
Kişiliğinizi Korumak İçin Şunlara Dikkat Ediniz;
-Saçınızı sakalınızı tarayıp öyle sokağa çıkınız.
-Beyaz kılları koparmaya kalkmayınız.
-Lüzumundan fazla güzel kokulu şeyler sürünmeyiniz.
-Bir ihtiyacınızı dile getirirken üzerinde ısrarla durmayınız.
Tartışmada şunlara dikkat ediniz;
-Birbirinizle tartışırken vakar ve efendiliğinizi elden bırakmayınız.
-Elinizle ve parmağınızla fazla işarette bulunmayınız.
-Karşınızdaki adam size ölçüsüz davranırsa, siz de nezih ve ağırbaşlı davranınız.
-Bütün işlerinizde orta yolu tutunuz. Çünkü işlerin en hayırlısı orta yoldur.
-Uğradığınız bir toplantıda yer alanların üzerine dikilip durmayınız.
-Dükkânları sohbet yeri olarak seçmeyiniz.
-Fikrî tartışmalarda kendinizi haklı çıkarmak için inat etmeyiniz.
-Edep ve terbiyesini yitirmiş patavatsız kimselerle tartışmayınız.
-Bir hüküm verirken "şahsî görüşümdür" deyiniz.
-Oturduğunuz bir yerde, toplulukta dişlerinizle, burnunuzla oynamayınız.
-Konuşulan bir sözün tekrar edilmesini istemeyiniz. Bu, onu dinlemediğinizi gösterir.
Görülüyor ki, hayat zordur. Zoru başarmanın yolu da bu güzel sözlerden hissedar olmaktır. Politika kelimesinin anlamı iki yüzlülüktür. Bu millet ikiyüzlü riyakâr insanları sevmez.
İnanıyorum ki, siyaset dürüstçe yapılırsa, fazilettir. Halka hizmetin, Hakka hizmet anlayışı olduğunu bilen insanların, siyasilerimizin yukarıdaki öğütlere uymaları dileğimizdir.