Resmi verilere göre Ermeni güçleri 1992 yılı 26 Şubat ayında 366. Alayın desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 korumasız insan öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur.
Katliamın sonucunda,  cesetler üzerinde yapılan incelemelerde birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı iğrenç işkenceler tespit edilmiştir.
Hocalı'ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklerine komutanlık yapmış olan Monte Melkonyan katliamdan bir gün sonra Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde şöyle tasvir etmiş:
Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı'nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudaki açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kenti olan Ağdam'a doğru inmeye başlamışlar. Burdaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada "Onlar sürekli ateş ediyorlardı" diye konuşmuştu.
Arabo'nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkararak bıçaklamaya başlamışlar.
Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgarın sesi ıslık çalıyordu, ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgar henüz erkendi. Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek "Disiplin yok" diye fısıldadı. O bu günün önemini anlıyordu: bu gün Sumgayıt Pogromunun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.
Ermenilerin Namussuzca, insafsızca, insanlık dışı bir vahşete imza attıkları tarihi bir vakadır. Bütün dünyanın gözü önünde, İğrenç bir şekilde İhtiyar dedelerin, yaşlı anaların yüzlerinin jiletlerle doğrandığı, genç kadınların göğüslerinin kesildiği, bebeklerin kafa derilerinin yüzüldüğü ve 12 kilometrelik orman boyunca cesetlerin dizildiği bir katliam gerçekleşmiştir.
Hocalıda 10 bin nüfus’un yaklaşık 3.000 Azeri bulunmaktaydı. Saldırıda ölenler hakkında verilen resmi rakam 613 kişi olmakla birlikte, katledilen toplam Azeri sayısının 1.300 kişi olduğu, saldırılar sırasında Hocalı’da yaşayan Ahıska Türkleri de evlerinde yakılmış, kadın, çocuk ve yaşlılar katledilmiştir. 700’den fazla çocuk anne ya da babasını kaybetmiştir. Yaralılar ise 1.000’in üzerindedir.
Türkiye'nin Hocalı Katliamındaki katilleri bulması ve Azerbaycan'a sahip çıkması gerekir. Türkiye'ye de bu yakışır.
 Kafkaslar boşaltıldığı zaman saldırılacak yer Türkiye'dir. Hocalı Katliamı sadece orada öldürülen gariban ve kimsesiz insanlar olarak görülmemeli.. Kafkaslar boşaltıldıkça hedeflenen yer Türkiye'dir.
Türkiye bu konuda da rol alması gerekiyor. Türkiye'nin katilleri deşifre etmesi ve uluslararası mahkemelerde sorgulanması için çaba sarf etmesi lazım.
Bütün şehitlerimize C.Allah dan rahmet diliyorum.