Türkiye Kamu Sen Niğde İl Temsilcisi Adnan Özer İle Türk Büro Sen İl Temsilcisi Mehmet Ali Karaca vergi haftasından Kapsamında Niğde Defterdarı Asuman Arı Sinan'ı ziyaret ederek vergi haftasını kutladılar.

Şehidimizin baba ocağı tadilat edilecek Şehidimizin baba ocağı tadilat edilecek

Türk Büro-Sen Niğde İl Temsilcisi Mehmet Ali Karaca yaptığı yazılı açıklamalarda, Vergilerin toplanmasında gece gündüz demeden mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan Vergi Dairesi memurlarımız da elbette ki vergi haftasında unutulmamalıdır. Gece-gündüz, çalışarak görevini yapan fedakar vergi memurlarının sorunları çözülmeden kutlamaların kabul edilmesi mümkün değildir” dedi.

Karaca yaptığı açıklamalarda şunları söyledi, “ Ülke içinde gelir dağılımını düzenlemenin en etkin yollarından bir tanesi de uygulanan vergi politikalarıdır. Vergi politikalarının temel amacı, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak yoluyla, toplanan vergilerin kamu hizmetleri aracılığıyla topluma döndürülmesi, böylelikle de düşük gelirli ile yüksek gelirli kesimler arasındaki dengenin sağlanmasıdır. Ne yazık ki ülkemizde bu durum tersine bir yol izlemektedir. Bizde izlenen vergi politikasının temelinde belli kesimlerden yüksek oranda vergi alınması ve vergi vermesi gereken fakat vermeyenlerden vergi alınamaması yatmaktadır. Hal böyle olunca idare de kamu harcamalarına kaynak oluşturacak gelirlerin başında gelen vergiyi, tahsilin en kolay olduğu kesimden yani kayıt altında çalışan kesimden almakta ve kaynağından kesilen vergiler yoluyla kaynak ihtiyacını gidermeye çalışmaktadır. Gelir dağılımının vergiler yoluyla etkilenmesinde önemli olan bir başka kriter, vergilerin dolaylı mı yoksa dolaysız olarak mı toplandığıdır. OECD ülkelerinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranı ortalama %35 iken, Türkiye’de bu oran %68’ler dolayındadır. Buna göre adaletsiz vergi toplamanın bir göstergesi olan dolaylı vergilerin, Türkiye’de vergilerin yerine ikame edildiği görülmektedir. Bütün bu uygulamalar, ülkemizde gelir dağılımında dengenin sağlanamamasına ve vatandaşlardan gelirleri üzerinden değil de harcamaları üzerinden vergi alınmasına neden olmaktadır. Bu duruma ücretliler için uygulanan gelir vergisi tarifesi de eklendiğinde çalışanların kısa sürede üst vergi dilimlerine geçerek daha fazla vergi ödemeye başlaması söz konusu olmaktadır” dedi.

ASGARİ ÜCRET KADAR OLAN ÜCRETLERİN VERGİ DIŞI BIRAKILMASI OLUMLU ANCAK YETERSİZDİR

Bu yılın başında ücret gelirlerinden asgari ücret tutarı olan 4253 TL kadar kısmının gelir vergisinden muaf tutulması, vergide adaletin sağlanması bakımından önemli bir gelişme olarak kabul edilse de 2006 yılında yürürlüğe giren asgari geçim indiriminin kaldırılması bu olumlu etkiyi minimize etmiştir. Asgari geçim indirimi ile belli bir sayıda çocuğu olan ve eşi çalışmayan ücretliler zaten asgari ücretin %90’ı kadar olan gelirleri için vergi ödememekteydi. Dolayısıyla asgari ücretin gelir vergisi dışında bırakılması, evli ve çocuklu çalışanlar bakımından etkisiz kalmış, yalnızca bekar çalışanlara küçük bir avantaj sağlamıştır. Bu nedenle vergi tahsilatında adaletin sağlanması için vatandaşların zorunlu tüketim harcamaları üzerindeki KDV, ÖTV gibi dolaylı vergi uygulamasının asgariye indirilmesi, dolaylı vergiler yerine doğrudan vergilendirme yönteminin benimsenmesi ve kaldırılan asgari geçim indirimi yerine evli ve çocuklu çalışanları destekleyecek yeni bir ödeme sisteminin oluşturulması gerekmektedir.

VERGİ TOPLAYAN MEMURLARIN TALEPLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR

Vergilerin toplanmasında gece gündüz demeden mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan memurlarımız da elbette ki vergi haftasında unutulmamalıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının temel talepleri olan; 657 sayılı kanunda mali hizmetler sınıfının oluşturulması, Ek gösterge oranlarının yükseltilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personele de ek gösterge verilmesi sağlanması. 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan fazla çalışma uygulamasının yeniden başlatılması, resmi ve dini bayramlarda ve idari izinlerde çalışan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi. Kamudaki uzmanların özlük haklarının eşitlenmesi konusunda yapılan düzenlemeye Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm uzmanlar dahil edilerek merkez taşra ayrımına son verilmesi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı merkez teşkilatlarında görev alan asıl ve geçici personele verilen belediye ulaşım kartının taşra teşkilatına (Defterdarlık ve Vergi Dairesi Personeline) de verilmesi. Personelin tümünün gelişimine katkı sağlayıp, hizmetin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesi ve hizmet kalitesinin artırılması bakımından Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı yapılması, Müdür ve Müdür Yardımcılığı Görevde Yükselme Sınavlarının rutin hale getirilmesi. Görevlendirmelerde Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliği hükümlerine titizlikle uyulması konusunda taşra teşkilatının uyarılmasını çalışanlar adına vergi haftasında talep ediyoruz. Gece-gündüz, hafta sonu demeden bayram tatillerinde dahi çalışarak görevini yapan fedakar vergi memurlarının sorunları çözülmeden kutlamaların kabul edilmesi mümkün değildir” diye konuştu.

Türk Büro-Sen olarak, ekonomimizin ayakta kalması için canla başla çalışan Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarının insan onuruna yakışır şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, Gelir Vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesini, ya da maaş artışlarının vergi dilimleri dikkate alınarak yapılmasını, memurlara yapılan artışların vergi ile geri alınmasının önüne geçilmesi gerektiğini kamuoyuna saygı ile duyururuz.

Editör: TE Bilişim