Verem Hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi için Ocak ayının ilk haftası Verem ve Propaganda haftası olduğunu belirten Değirmencioğlu, “Verem hastalığının, hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalık olduğunu söyledi.

Değirmencioğlu yaptığı yazılı açıklamasında, “Tüberküloz (TB), insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2015 Raporu”na göre dünya genelinde tüberküloz insidans, prevalans ve mortalite hızları düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. 2014 yılında dünya genelinde 9,6 milyon yeni vaka ve 1,5 milyon tüberkülozdan ölüm olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye genelinde 2005 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı yaklaşık 21.bin iken, 2014 yılında vaka sayısı 13 bin 378’e kadar düşmüştür. Küresel Tüberküloz 2015 Raporu”na göre Türkiye’nin 2014 yılı TB prevalans hızı yüz binde 22, insidans hızı yüz binde 18, mortalite hızı yüz binde 0,62’dir. Ülkemiz DSÖ kriterlerine göre eliminasyon fazına girmiştir. Bu kapsamda önümüzdeki yıllarda ülkemizde yürütülen tüberküloz kontrol programı tüberküloz eliminasyonunu hedefleyecek şekilde güçlendirilerek sürdürülecektir” dedi.

Verem hastalığına yakalananların aileleri ve diğer temaslıları da hastanelere davet edilerek kontrol edildiğinin altını çizen Değirmencioğlu, “Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç verilmekte olup hasta olduğu tespit edilenlere ise tedavi başlanmaktadır. Dünyada tüberküloz kontrolü için DSÖ tarafından küresel bir kontrol programı, ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı uygulanmaktadır. Ülkemizde başarıyla uyguladığımız “Sağlıkta Dönüşüm Programı” kapsamında Bakanlığımız ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içerisinde tüberküloz kontrol hizmetlerini sürdürmektedir. Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çalışmaları “Tüberkülozsuz Bir Dünya” oluşturmak amacıyla, Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) ve Stop TB Stratejisi çerçevesinde kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır. Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Doğrudan Gözetimli Tedavi uygulamasında hasta tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu bir görevlinin ya da sorumlunun gözetiminde içer ve bu durum kayıt altına alınarak tedavinin başarıyla sonuçlanması sağlanır” diye konuştu.

Verem hava yoluyla bulaşan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Değirmencioğlu, “Toplumu veremden korumanın en etkili yolu verem hastalarının erken teşhisi ve başarılı tedavisidir. Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu bir kağıt mendille kapatınız. Kağıt mendiliniz yoksa ellerinize değil kolunuzun iç kısmına öksürün veya hapşırın. Verem hastalığının belirtilerini hissettiğinizde en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Hastalandığınızda düzenli ilaç kullanımı ile veremi durdurabilir ve sevdiklerinize bulaşmasını önleyebilirsiniz. Verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar ücretsizdir. Verem hastalığının tedavisinde tam başarı için, ilaçlarınızı Doğrudan Gözetimli Tedavi ile kullanınız” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim